1 GÜNÜN KARŞILIĞI 20 YIL ÇALIŞMA

1 GÜNÜN KARŞILIĞI 20 YIL ÇALIŞMA
Seda İNCİRKUŞ / GAZETE PENCERE2 milyon 250 bin insanın yararlanacağı EYT kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki akşam açıkladı. Yaş sınırı olmaksızın EYT’den faydalanacak olan 2 milyon 250 bin kişinin ne kadar aylık...

Seda İNCİRKUŞ / GAZETE PENCERE

2 milyon 250 bin insanın yararlanacağı EYT kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki akşam açıkladı. Yaş sınırı olmaksızın EYT’den faydalanacak olan 2 milyon 250 bin kişinin ne kadar aylık alacağı ve 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe girenlerin neredeyse 20 yıl fazla çalışacak olması tartışma konusu oldu.

Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, merak edilenleri KRT ve Bidebunuizle ortak yayınında Yavuz Oğhan’a anlattı. Prof. Çelik şöyle konuştu:

EYT’LİLER ÇALIŞABİLECEK
Buz dağının görünmeyen kısmında iki tane mesele var. Bunlardan bir tanesi emekli aylıklarının hangi sisteme göre bağlanacağı meselesi. Aylıklar yeni mevzuata göre bağlanacak ve asla asgari ücrete yaklaşamayacak, önemli biçimde altında olacaktır. O yüzden hükümetin de hazırlığı, EYT’lilerin yeniden çalışması yönünde.

1 GÜN İLE 20 YIL FARK
Buz dağının görünmeyen ikinci kısmı çok daha önemli: EYT ile önemli bir toplumsal talep karşılandı ama çok ciddi yeni bir eşitsizlik çıktı. Bu eşitsizlik, 08.09.1999 sonrası işe girenlerin karşılaştığı yaş koşulu.

EYT kapsamında bu yasadan yararlanıyorsanız; kadınsanız 20, erkekseniz 25 yıl çalışarak, 5.000 gün prim sayısı ödeyerek emekli oluyorsunuz. Velev ki 1 gün sonra, 1 hafta sonra işe girdiniz, 40 ve 42 yıl çalışmanız gerekiyor ve 7.200 gün prim sayısı ödemeniz gerekiyor.

TBMM’de yapılması gereken en önemli düzenleme, 1999 sonrası işe girenler için kademeli, basamaklı sistem getirmek. Aksi halde eşitlik ilkesine aykırı olacaktır bu. 20 yıla yakın emeklilik farkı kabul edilebilir değil.

KADEMELİ SİSTEM OLMALI
EYT’lilere 20-25 yılda emeklilik hakkı veriyorsanız; 99’da girenlere 22-27 yıl yapabilirsiniz, 2001’de girenlere 25-27 yıl yapabilirsiniz. İşe giriş tarihlerine göre kademeli olarak artırabilirsiniz. Günümüze geldiğimizde de 58-60’a doğru bunu çekmiş olursunuz.

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZ YAMALI BOHÇA GİBİDİR
Bizim sosyal güvenlik sistemimiz yamalı bohça gibidir. Şu anda seçim endeksli bir geçiştirme yapılıyor.

150 MİLYARLIK ARTIŞ TOLERE EDİLEBİLİR
Sosyal güvenlik sistemi risklere karşı sigortalıları korumaktır ve dayanışmayla olur. Bu hem kuşak içi hem kuşaklar arası bir dayanışmadır. Türkiye, 13 Trilyon liralık milli gelire sahip. Bunun içerisinde sosyal güvenlik harcamalarının 150 milyar civarı artışı tolere edilebilir. Bu insanlara yapılmış bir haksızlık var. Kuşaklara yük oldu, ülkeye yük oldu diye niye düşünülüyor?