10 SIRT NUMARASI DEĞİLDİR ELVEDA MARADONA

Son Güncellenme Tarihi: Kasım 26, 2020 / 09:09

Tüm zamanların en iyi topçusunu kaybettik, bugüne kadar 10 numaralı formanın sahibine en çok yakışanını yitirdik, bir futbol devini, dünyaya Arjantin’i sevdiren adamı artık göremeyeceğiz.
Onun da hikayesi diğer büyük adamlardan farklı değildi. Yoksul bir ailenin üç kızından sonra Buenos Aires’teki Evita Hastanesi’nde dünyaya geldi. Ailesinin İtalyan kökenli olduğu söylenir.
Mahalle takımında 10 yaşında topa vurmaya başlar Maradona. 12’sinde top cambazıdır. Mahalle dışında onu izlemeye gelenleri eğlendirir. Eline geçen top ayağına da kafasına yapışır adeta. Kısa boyuyla topla bütünleşir neredeyse.
Arjantin milli formasını giydiğinde yaşı henüz 16’dır. 21 yaşında tam profesyonel olur, yıl 1981’dir. Önceki 5 yılda çıktığı 167 maçta 115 kez topu ağlara yollar. Sezon ortasında geldiği Boca Juniors’a bir yıl sonra şampiyonluk kupasını kaldırır. Şampiyonluk madalyasını göğsüne takar, Barselona’nın yolunu tutar. Yılın en pahalı transferidir.
Ayağı kırılır bu takımda, ama vazgeçmez. Golleriyle fileleri sarsmaya devam eder. Kolay adam değildir, kulüp başkanı ile kavga eder Napoli’nin yolunu tutar.
Ateşli Napoli taraftarının artık bir sevgilisi vardır. 2 lig şampiyonluğu ve UEFA Şampiyonluk Kupası onun elinde yükselir. Zengin İtalyanların yeterince vergi vermemek ve yoksul olmakla aşağıladıkları Napoli kenti Kuzey’e karşı artık meydan okumaya başlamıştır. 1987-88 sezonunda İtayla liginin gol kralının adı Maradona’dır.
Ve fakat mutsuzdur, tatminsizdir. Kokain kullandığının ortaya çıkmasıyla onun için geri sayım başlar. 15 ay futboldan men edilir.
Napoli’nin ardından önce Sevilla’da top koşturur sonra geldiği kulübe, Boca Juniors’a geri döner.
Mavi beyazlı Arjantin Milli Takım formasını 91 kez giyer, 34 gole imza atar. Meksika’daki 86 Dünya Kupası hayatının en güzel turnuvasıdır. Milli takım kaptanı bu turnuvada 5 gol, 5 asist yapar. Takımı Batı Almanya’yı yener ve dünya şampiyonu olur.
Ama belki de şampiyonluktan daha önemli bir yönü vardır bu kupanın. İngiltere ile Falkland Adaları savaşının psikoloji maça damga vurur. Hepimizin bildiği, eliyle attığı gol bu maçtadır. Mavililerin, İngiltere’yi 2-1 yendiği maçta Maradona bu gol için, “Maradona’nın kafasıyla ve Tanrı’nın eliyle gelen küçük bir gol” der. Gol artık “Tanrı’nın eli” diye hatırlanır. Eliyle attığı golden 4 dakika sonra bu kez ayağıyla atar. FIFA Dünya Kupası tarihinin en iyi golü ilan eder Maradona’nın İngiltere’yi eleyen golünü.
Topu kendi sahasında almış, adeta bütün İngiltere takımını topa 11 dokunuşla çalımlayarak kaleci Peter Shilton’u da geçerek ağlarla buluşturmuştur Maradona. Yüzyılın golüdür herkes için.
115 bin kişinin izlediği final maçında Almanları 3-2 yenerler, Maradona tekme üstüne tekme yer ama yılmaz. Turnuvanın en iyi oyuncusu seçilir, finalin oynandığı Azteca Stadyumu’nun girişine heykeli dikilir.
94 Dünya Kupası’nda doping yaptığı belirlenince milli takım kadrosundan çıkarılır. Futbolculuk kariyeri artık noktalanmıştır.
Medya ile iyi anlaşamaz. Arjantin Milli Takımı’nın teknik direktör olarak başındayken basın toplantısında küfretmesi FIFA tarafından cezalandırılır, bu da teknik direktörlük ömrü için sonun başlangıcı olur.
Tam dört dünya kupasında, 21 maça 11’de başladı. 21 maçın 16’sında kaptanlık pazupandı kolundaydı.
Kendini solcu olarak tanımlardı. Fidel Castro ile iyi dosttu. Ne acıdır ki ikisi de aynı tarihte 25 Kasım’da dünyadan ayrıldı. ABD karşıtlığını hiç gizlemedi. “Devrim için gerekirse üniforma giyer emperyalistlere karşı savaşırım” demekten korkmadı. Vücuduna Che ve Fidel Castro’nun yüzlerini dövme olarak yaptırdı. Filistin davasını desteklediğini ilan etti.
İçki ve uyuşturucuya düşkünlüğü ve futboldan uzaklaşmasıyla sağlık sorunları ortaya çıktı. Sahaların o tutulamayan adamının adı, aldığı kilolarla, statlar yerine hastanelerde anılır oldu. Önce beyin ameliyatı oldu, tam kurtuldu derken kalp kriziyle sadece aramızdan ayrıldı ama yüreklerimizden, futbola olan aşkımızdan ayrılamaz.
Zira kısa boylu bu dev adam, sayısız insanın futbola aşkla bağlanmasının ve bugün bile dünya kupalarında ülkesi dışında en çok Arjantin’i tutmasının nedeniydi.
“Maradona, Maradonaaa, Maradonaaaaa gol” sesini arşivlerden duyacağız, o şahane çalımlarını, ABD’ye meydan okuyan sözlerini videolardan izleyeceğiz.
Futbolun bir başka efsanesi Pele, Diego Armando Maradona’nın ölümünün ardından, “Dünya bir efsaneyi kaybetti. Umarım bir gün gökyüzünde birlikte top oynayabiliriz” dedi.

Adiós El MARADONA

4 Kasım’da beyin ameliyatı olan ve 12 Kasım’da taburcu edilen Diego Maradona hayatını kaybetti. Pele “Dostları böyle kaybetmek üzücü, bir gün topa gökyüzünde birlikte vuracağız” derken Arjantin Milli Takımı da paylaşımında Maradona’nın Dünya Kupası’nı kaldırdığı fotoğrafı kullanarak “Sonsuza kadar” ifadelerine yer verdi.
Arjantinli futbol efsanesi Diego Maradona 60 yaşında hayatını kaybetti. Arjantin’de yayın yapan Clarin, 4 Kasım’da beyin ameliyatı geçiren ve 12 Kasım’da taburcu edilen efsanenin kalp krizi geçirdiğini ve kurtarılamadığını duyurdu. Diario Sport ise Maradona’nın kaybının doğrulandığını belirtti.
Futbol tarihinin en iyi oyuncuları arasında gösterilen Maradona, Arjantin Milli Takımı formasıyla 1986’da FIFA Dünya Kupası’nı kaldırmış, İtalyan kulübü Napoli ile de 2 kez lig şampiyonluğu yaşamıştı.
Arjantin Milli Takımı’nın Twitter hesabından da Maradona’nın hayatını kaybetmesi sonrası bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda “Hoşçakal Diego. Futbol dünyasında atan her kalpte sonsuza kadar kalacaksın” denildi.
PELE: DOSTLARI BÖYLE KAYBETMEK ÇOK ÜZÜCÜ
Dünyanın en iyi futbolcuları tartışmasında Diego Maradona’nın rakibi olarak gösterilen Brezilyalı efsane Pele de, Maradona’nın ölümü sonrasında açıklama yaptı. Pele “Dostları bu şekilde kaybetmek çok üzücü. Kesinlikle bir gün gökyüzünde topa birlikte vuracağız” ifadelerini kullandı.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top