10 yıllık karanlık, Roboski’de hala adalet aranıyor

10 yıllık karanlık, Roboski’de hala adalet aranıyor
Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde 19’u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 10 yıl geçti. Köyde düzenlenen anma töreninde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, “Roboski’ye...

Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde 19’u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 10 yıl geçti. Köyde düzenlenen anma töreninde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, “Roboski’ye adalet gelmediği sürece, Roboskililerle helalleşmediğiniz sürece, bu ülkede insan haklarına saygılı bir sistem inşa edilemez. Bu köye adalet gelmeli” dedi.

Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde 28 Aralık 2011’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu hayatını kaybeden 19’u çocuk 34 kişi, köyde bulunan Roboski Mezarlığı’nda anıldı. Aileler, çocuklarının fotoğraflarıyla mezarlığa yürüdüler.

ERDOĞAN YÜZLEŞMEK ZORUNDA
HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, katliamı unutmayacaklarını belirterek, “Erdoğan ve şürekası, bununla yüzleşmek zorundasınız, özür dilemek zorundasınız, gerçekleri araştırma komisyonu kurmak zorundasınız. Sivil insanlara ölümü reva gördünüz, TSK’nın 46 dakika süren bombardımanıyla. Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalı, yüzleşme sağlanmalı” çağrısında bulundu.

Olayda yakınlarını kaybeden eski milletvekili Ferhat Encü, “Katliamın bilinçli işlendiği bir yerde, hukuk faciası Roboskili aileler açısından kabul edilemez. Bir yandan bunlar yaşanırken, diğer yandan Roboskili aileler yargılanıyor, baskı altına alınmaya çalışılıyor” dedi.

TUTUKLU VELİ ENCÜ’NUN MEKTUBU OKUNDU: 34 CANA ADALET BORCUMUZ VAR
Encü, Samsun Bafra Cezaevi’nde tutuklu bulunan KHK ile kapatılan Roboski-Der Başkanı Veli Encü’nün mektubunu okudu. Encü, mektubunda, “Roboski için yürütülen sözde adli ve idari soruşturmanın gerekçelerini, faillerin yargı eliyle aklama çabalarını, adalet mücadelesini veren biz Roboskili ailelere yönelik baskıları, topluma ve kamuoyuna duyurup anlatmamızın önünü almak, sesimizi tamamen kesmek, ortadan kaldırmak amacıyla 2 yıl 7 aydır tutuklu olarak tutulduğum cezaevinden bir kez daha sesleniyorum; Beni asla cezaevi ile korkutamazsınız. Roboski için verdiğim adalet mücadelesinden alıkoyamazsınız. Acıyla bir kez daha söylüyoruz; 34 cana adalet borcumuz var. Borcumuzu ödemeden sözümüzden de yolumuzdan da dönmeyeceğiz” dedi.

İZMİR’DEN DİYARBAKIR’A ADALET TALEBİ

Türkiye’nin birçok ilinde Roboski katliamında yaşamını yitirenler anıldı, hakikatin ortaya çıkması ve adalet talep edildi. İzmir, Adana, Diyarbakır, Tunceli, Gaziantep, Elazığ, Ankara, Urfa, Van, Mardin, Batman ve Antalya’da basın açıklamaları düzenledi.

HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLEDİ?

Konuyla ilgili soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Haziran 2013’te “görevsizlik kararı” vererek dosyayı askeri savcılığa sevk etti.

Askeri savcılık da Ocak 2014’te şüpheli olarak adı geçen 5 askerin “Kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı” kanaatine vardı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Bu karardan sonra 261 kayıp yakınının vekaletini alan avukatlar, 18 Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.

Başvuruda iki başvurucunun eksik çıkan belgelerinin tamamlanması istendi ancak başvuru “eksikliğin süresinde giderilmemesi” nedeniyle reddedildi.

Bu ret kararı, AİHM’nin ret kararına da gerekçe oldu ve mahkeme, iç hukuk yolları tüketilmediği için dosyayı kabul edilemez buldu. Böylece yapılan bu başvurularla Roboski Davası için hukuki yollar kapanmış oldu.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Roboski Katliamı’nda “FETÖ izi olduğunu, Uludere olayının FETÖ yandaşları tarafından” yapıldığını söyledi.

AİHM kararından sonra avukatlar, bu açıklamayı gündeme getirip delil olarak göstererek aileler adına Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak yeni bir hukuki süreci başlattılar.

17 ailenin yaptığı suç duyurusu, Uludere ve Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi ama 25 Kasım 2020 tarihinde dosya için takipsizlik kararı verildi. Ailelerin bu karara yaptığı itiraz da reddedilince şubat ayında AYM’ye başvuru yapıldı.
Eski HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, AYM’de bekleyen dosya dışında, yaşanan katliamın insanlığa karşı suç olduğunu ifade ederek bunun için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’na bir başvuru yaptıklarını söyledi.

KATLİAM TALİMATINI VEREN DE UYGULAYAN DA GÖREVDE

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Roboski katliamını andı. Demirtaş, Twitter mesajında şöyle dedi:
“Katliam talimatını veren de uygulayan da halen görevde. Elbet bir gün, bütün suçların hesabı bağımsız yargı önünde tek tek sorulacak. Sözümüzü unutmayacağız. #Roboski10YılOldu”

KILIÇDAROĞLU'NDAN ROBOSKİ AİLELERİNE 'HELALLEŞME' TELEFONU

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Ankara Milletvekili Levent Gök, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde yaşanan katliamın 10. yıldönümünde, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla birlikte mezarlık ziyaretinde bulundu.

Mezarlık ziyareti sırasında Kemal Kılıçdaroğlu da ailelerle telefonda görüştü. Kılıçdaroğlu, ailelere şunları söyledi:
“Bütün annelerin ellerinden öpüyorum; selamlarımı, saygılarımı iletiyorum. Her zaman her yerde onların hakkını hukukunu savunmak görevimizdir. Bütün annelere mutlu bir yıl diliyorum, mutsuz olmasınlar. İnşallah bütün yaşadıkları sorunları bir şekilde çözeceğim. Evlat acısını biliyorum, evlatların geri gelmesi de mümkün değil ama onlarla helalleşmemiz lazım.”

‘HELALLEŞMEK İLK ROBOSKİ’DEN GEÇMELİDİR’
Bir anne ise Kılıçdaroğlu’na ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi:
“‘Helalleşme’ dediniz, evet. Önce helalleşme Roboski’den geçiyor. Biz her zaman sizi dinliyoruz. Çok mutlu olduk, buraya gelen heyetle, sizin konuşmanızla. Helalleşmek elbette önemli bir şeydir. Helalleşmek ilk Roboski’den geçmelidir. Adalet Roboski’ye gelmedi ama adaletin müjdesini Roboski’ye getirdiler. Bu açıdan çok mutlu olduk.”

ROBOSKİ’DE NELER YAŞANDI?

Askeri savcılığın soruşturma sonucu hazırladığı rapora göre, insansız hava aracı (İHA) ile yapılan keşif uçuşları sırasında 28 Aralık 2011, saat 17.20 civarında Haftanin Deresi Vadisi’nde “ısı kaynakları” tespit edildi.

Bundan yaklaşık yarım saat sonra dönemin 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük tarafından görüntülerin “terörist olarak değerlendirildiği” ve bunun için topçu atışı yapmak istendiği bilgisi 2’nci Ordu Harekat Başkanlığı’na iletildi.

Değerlendirme sürecinde top atışına onay verildi ancak hareket halindeki grubun hem üç koldan ilerlemesi hem de kafilede motorlu araçların bulunması nedeniyle top atışının yeterli olmayabileceği değerlendirmesi yapıldı.

Hava harekatının “uygun olacağına” karar verilmesinin ardından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler onay için konuyu, Genelkurmay İkinci Başkanı’nın makamına götürdü.

En sonunda ise akşam saat 20:00 sularında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, evinden telefonla hava operasyonuna onay verdi.

Sınır hattında bekleyen gruba ilk bomba saat 21:43’te, ikinci bomba 22:02’de, üçüncü bomba 22:16’da ve son olarak da dördüncü bomba da saat 22:24’te atıldı. Olay sonucu 17’si çocuk 34 kişi yaşamını yitirdi.