20 yıllık iktidarın vaat enflasyonu

AKP lideri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün akşam kabine toplantısı sonrasında iktidarının 20’nci yılında enflasyonun üstesinden gelme vaadinde bulundu. Erdoğan, "Terör örgütlerinin başını nasıl ezdiysek, fiyatlardaki yükselişin belini de aynı şekilde yine biz kıracağız. Demokrasi ve milli iradenin üstünlüğünü kökleştirdiysek ekonomimizi de aynı şekilde biz güçlendireceğiz. Kuru nasıl kontrol altına aldıysak enflasyonun üstesinden inşallah yine biz geleceğiz. Allah'ın izniyle bu imtihanı başarıyla atlatacağımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı. Erdoğan, açıklamalarında fiyat artışları karşısında çaresiz oldukları, zorlu bir tablo ile karşı karşıya oldukları, aslında Türkiye’nin kendine yetecek gıda üretim kapasitesi olduğu, ihracat yapmak için gıda ithal ettiklerini söyleyerek içerik olarak çelişkili ifadeler kullandı ama fahiş fiyatlardan yine de “tamahkâr açgözlüleri” sorumlu tuttu.

% 100’Ü AŞKIN ARTAN KUR KONTROL ALTINDA!
Erdoğan’ın “Kontrol altına aldık” dediği dolar kuru, 2021’in başında 7,45 seviyelerindeydi. Dolar son bir yılda yüzde 104’ten fazla arttı. Erdoğan’ın “Faiz sebep enflasyon sonuç” diye dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ekonomi modelini İslami gerekçelerle ısrar etmesi ve Merkez Bankası’nın faiz indirmeye başlamasından beri artan döviz kurlarının kontrol altına alınmış hali dün gece itibariyle 14,60 lira seviyesindeydi. İthalat bağımlısı bir ülke haline gelen Türkiye’de, faiz indirme ısrarıyla dövizdeki artışa paralel olarak da fiyatlar görülmemiş hızla yükseldi ve AKP iktidarı %31 ile devralıp tek hanelere düşürdüğü enflasyonda ‘yüksek’ rekorlar kırmayı başardı.

BAHÇELİ FAKTÖRÜ: KARAMSARLIK HARAM
Ekonomik veriler ne zaman yürek hoplatsa iktidarı elinde tutan Cumhur İttifakı mensupları ve başta MHP lideri Bahçeli, ekonomik öneri ve eleştirileri “vatana ihanet”, “karamsar muhalefet”, “Ezanlar susmaz, bayrak inmez” söylemleriyle yok sayıyor. Bahçeli son olarak “karamsarlığın haram” olduğunu bile söyledi, “Mesele az yedik çok yedik, aç gezdik tok gezdik meselesi değildir. Bugün yoksa yarın olacaktır. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarıyla var olsun. Yeter ki Türk milleti ebediyete kadar yaşasın dursun” diyerek ülkenin muhalefete teslim edilemeyeceğini, Türkiye’nin varlığının tehdit altında olduğunu söylüyorlar.

SAVAŞI VE KRİZİ FIRSATA ÇEVİRME!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Ukrayna-Rusya savaşıyla yeni boyutlar kazanarak devam eden küresel krizi fırsata çevirecek adımları atıyoruz" diyerek umut vadetti.

ENERJİ ACİZLİĞİ VE ÇARESİZLİK
"Önce ekonomimizi çökertmek için döviz kuru ve faiz tartışmaları üzerinden başlatılan saldırıların, ardından da salgın döneminin yol açtığı küresel krizin ülkemize etkileri hala sürüyor. Enerji ve gıda fiyatları da başta olmak üzere, küresel ekonomik dengeleri kökünden bir kez daha sarsan Rusya-Ukrayna krizinin sonuçlarını da derinden hissediyoruz. Tabi burada şu gerçeğin unutulmaması gerekiyor; petrol, doğalgaz ve kimi madenler gibi ülkemizin küresel piyasalardan temin ettiği ürünlerin fiyatlarının döviz cinsinden katlanarak artmasını bizim tek başımıza önleyebilmemiz mümkün değildir."

GIDADA SORUN ÜRETİM DEĞİL!
"Aynı şekilde gıda sektörünün kullandığı ham maddelerin fiyatlarındaki artışlar da ithalatımıza da ve ihracatımıza da olan etkileri sebebiyle bizi yakından ilgilendiriyor. Mevsim şartlarının sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesi üzerindeki etkisini de göz ardı edemeyiz. Esasen Türkiye'nin sorunu kendi vatandaşlarının ihtiyacı olan buğdayı, unu, yağı, eti, sütü, sebzeyi, meyveyi üretmek değildir. Allah'a şükür kendi insanımızı temel gıda maddelerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine ve gerçekleşmesine sahibiz. Ama küresel sistemde açık bir ekonomide sadece sizin kendi kendinize yeterli olmanızla iş bitmiyor. Elinizdeki ürünlerin bir kısmını dışarıya satarken dışarıdan tüketim olarak ürün alıyorsunuz. Ürün arzındaki denge bozulduğunda fiyatlar fahiş şekilde yükseliyor. Amerika'da açıklanan son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamları sınır tanımaz boyutları göstermektedir."

TAMAHKÂR AÇGÖZLÜLER!
"Teknolojik ürünler ve enerji yanında insanların günlük hayatını yakından ilgilendiren yağdan, şekere, undan ete pek çok konuda böyle bir durum ortaya çıkmıştır. Bizim bu süreçteki önceliğimiz en pahalı malın olmayan mal olduğu gerçeğinden hareketle vatandaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerine kesintisiz ve en uygun şartlarda erişimini sağlamaktır. Diğer yandan tamahkârlık yaparak insanlarımızın temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını yükselten açgözlü bir kesim de vardır. Kimi zaman yalan haberlerle panik oluşturarak, kimi zaman ellerindeki ürünleri piyasaya vermeyip stoklayarak ve hatta imha ederek, kimi zaman aralarında anlaşıp fiyatları artırarak haksız kazanç peşinde koşanları takibe aldık. Sorun ahlaki olduğu için arzu ettiğimiz neticeleri almakta güçlük çekiyoruz."

ZORLU TABLONUN FARKINDAYIZ
"Karşımızda zorlu bir tablo olduğunun farkındayız. Her kesimi gözeten, kazanımlarını korumaya, kayıtlarını telafi etmeye yönelik anlayışla yaklaşıyoruz. Hem içeride hem de dışarıda ürün arzının yeniden dengeye oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini umut ediyoruz.
Gelir artışına yönelik tedbirler yanına gereksiz paniklerin önüne geçecek, piyasayı sakinleştirecek düzenlemelere hız vereceğiz. Daha sıkı mücadele ederek bu dönemi de inşallah geride bırakacağız."

2023 HEDEFLERİ TUTMADI AMA…
Erdoğan daha sonra iktidarın hiçbirini tutturamadığı 2023 hedeflerini atlayarak, seçimden sonraki dönemde 2053 ve 2071 vizyonlarını hatırlattı, 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nı anlattı, 3 dönemdir seçim vaadi olan Kanal İstanbul’u yeniden seçim vaadi olarak ortaya koydu.

Dünyada internet hızı konusunda bile gerilerde kalan Türkiye için iktidarının 20’nci yılında Türkiye’yi fiber ağlarla öreceklerini, demiryolu ağını uzatacaklarını, artık insanların iş aramaktan bile vazgeçer hale geldiği Türkiye’de iş olanaklarını artıracaklarını, havalimanlarını çoğaltacaklarını da söyledi. Ve tabi ki Karadeniz’de bulunan doğalgazı da hatırlattı. Ama bunların hepsi 2023 seçimleri sonrası için…

BİZ YAPTIK, DİĞER ÜLKELER BAŞARAMAZ!
Erdoğan, "Diğer ülkelerin ve toplumların şimdi başlasalar çeyrek asırda tamamlayamayacakları işleri biz hamdolsun önemli ölçüde bitirdik” iddiasını da ortaya koydu. Dengesiz fiyat artışlarının özellikle dar ve sabit gelirlilerin refah seviyelerinin bir parça gerilemesine sebebiyet verebileceğini belirten son haftaların popüler çağrısı “sabır”ı yine devreye aldı, “Gelecek güzel günler bu sıkıntıların hepsine değecektir” dedi.

Kendisine “Eve ekmek götüremiyoruz” diyen esnafa “Bu, bana abartılı geldi” diye çıkışan Erdoğan, “Bizim için aslolan özellikle her bir insanımızın çalışacak iş, evine götürecek ekmek, başını sokacak yuva bulabilmesidir” görüşünü paylaştı.