Fatma Acar Ünlü

Fatma Acar Ünlü

2023 YILINA NE BIRAKIYORUZ?

2022 oldukça sorunlu ve zor bir yıl oldu. Sonuna yaklaştığımız yılın en yakıcı olayı şüphesiz her alanda, her konuda karşılaştığımız fiyat artışlarıdır. Türkiye yıllar sonra tekrar üç haneli enflasyon rakamlarını gördü.

İnşaat maliyetleri, elektrik, akaryakıt, özellikle de herkesi ilgilendiren gıda fiyatları inanılmaz şekilde artış kaydetti.

ENFLASYON EZDİ GEÇTİ

İktidar belli ölçülerde ücretlere yaptığı zamlarla övündü ama zamlar yükselen enflasyona karşı geçersiz kaldı, fiyat artışları o kadar ezici boyutlarda ki ücret artışlarını silip süpürdü. Satın alma gücü düştü.

2022 yılının sonunda genel görünüme bir göz atmaya çalışalım.

ENFLASYON: EKSİ OLMADIKÇA FİYAT ARTIŞI SÜRER

Enflasyon, fiyatların artış hızıdır. Enflasyon eksi olmadıkça, düşse de fiyatlar artmaya devam eder. Sadece eskisi kadar hızlı değil biraz daha yavaş artar.

Kasım 2022 TÜİK verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi Ve Üretici Fiyat Endeksinde durum;

  • TÜFE aylık %2,88, yıllık %84,39 oldu.
  • ÜFE aylık %0,74, yıllık %136,02 oldu.
  • Dünya Bankası tarafından yayımlanan son rapora göre Dünyada Gıda Enflasyonun en yüksek olduğu 4. ülke konumundayız.

Türkiye’de siyasetçiler yıllardır "Büyüme mi, enflasyon mu?" ikilemini yaşamış ve “büyüme” şeklinde seçimini yapmıştır. Buna karşılık enflasyonla mücadele ediliyormuş izlenimi vermeye özen göstermiştir.

  • Türkiye yüksek faizde dünya sıralamasında ikinci sıradadır.
  • Yüksek enflasyonda ise ilk 10 ülke arasında yer almaktadır.

Seçim ekonomisi yükleri de göz önüne alındığında; enflasyon cephesinde çok ümitli olduğumuzu söyleyemeyiz.

TÜRK LİRASI’NIN DEĞERİ TARİHTEKİ EN DÜŞÜK SEVİYEDE

Dünya Bankası’nın yayınlanan Türkiye Ekonomi Monitörü raporuna göre, para politikası ayarlarında sıklıkla yapılan değişiklikler ve geçtiğimiz eylül ayından bu yana gerçekleştirilen bir dizi faiz indirimi, Türk Lirası’nın tarihteki en düşük seviyelere inmesine ve enflasyonun rekor seviyelere yükselmesine yol açmıştır. COVID-19 pandemisi de soruna katkıda bulunmuş ve yoksullukla mücadeleyi olumsuz etkilemiştir.

Türkiye’nin yoksulluk oranının %12,2’ye yükseldiği tahmin edilmektedir. Ayrıca, Türkiye’de tüketici fiyatlarındaki %1’lik bir artışın yoksul sayısını % 2 arttırdığı tahmin edilmektedir.

MİLLİ PİYANGO'NUN 80 MİLYON LİRALIK BÜYÜK İKRAMİYESİ SAHİBİNİ BEKLİYOR

Türk-İş araştırmasının 2022 Kasım ayı sonucuna göre açlık ve yoksulluk sınırı;

  • Açlık sınırı 7.785 TL hesaplanmış ve asgari ücretin 2.285TL üzerinde olmuştur.
  • Yoksulluk sınırı (dört kişilik ailenin yapması gereken toplam harcama) 25.365TL
  • Enflasyon iktisaden dar ve sabit gelirli kesimleri daha da yoksullaştırmıştır.

Türkiye, pandemi sonrasında yükselen enflasyon eğilimi karşısında enflasyonu düşürmeye çalışan pek çok ekonominin tersine büyümeyi yüksek tutmayı hedef almıştır.

BÜYÜME: GELİŞME PEK PARLAK DEĞİL

Açıklanan üçüncü çeyrek gayri safi milli gelir rakamları gelişmelerin pek parlak olmadığını göstermektedir. Büyümeyi elde etmek için bile tüketim harcamaları ve ihracat önemli katkılarda bulunmuştur.  Türkiye ekonomisi, 2022 yılının

  • ilk çeyreğinde %7,5
  • ikinci çeyreğinde %7,6
  • üçüncü çeyreğinde %3,9 oranında büyüme kaydetmiştir.
  • Bu çerçevede 2022 yılının %5 - 5,5 dolayında bir büyüme oranıyla tamamlanmasını beklenmektedir.
  • Bu rakamlar gelecekteki büyüme rakamları konusunda umutlu olmamızı sağlamamaktadır.

İŞGÜCÜ – İSTİHDAM: GENÇLİKTE ALARM SÜRÜYOR

TÜİK İşgücü İstatistikleri, Ekim 2022 itibarıyla;

  • Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %10,2 seviyesinde gerçekleşti
  • İşsizlik oranı erkeklerde %8,6 iken kadınlarda %13,3 olarak tahmin edildi.
  • Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %48,0
  • İşgücüne katılma oranı kadınlarda %35,5 erkeklerde ise %71,8 oldu.
  • 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı %21,9 oldu.
  • Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %18,2, kadınlarda ise %28,6 olarak tahmin edildi.

CARİ İŞLEMLER DENGESİ: AÇIK REKOR KIRIYOR

2018'den bu yana kaydedilen en yüksek yıllıklandırılmış cari açık ile karşı karşıyayız.

  • Cari açık  ekimde yıllık 43,5 milyar dolara çıktı.
  • Ocak-ekim döneminde ''kaynadığı belirsiz para'' dediğimiz net hata noksan girişi 21 milyar dolar
  • Dış ticaret açığı 6,4 milyar dolar oldu 
  • Mal ve hizmet ihracatı, %12,6, ithalatı ise %12,2 arttı.

2022 yılı cari açığın %4’ün üzerine çıkacağı bir yıl olarak tamamlanacak gibi görünmektedir.

REZERVLER: CİDDİ SORUNLARDAN BİRİ

TCMB’nin resmi rezervlerinin düzeyi ciddi sorunlarımızdan birisidir. Swap anlaşmaları veya ödünç paralarla rezervleriniz varmış gibi gösterilebilir hattabrüt rezervler yüksek görünüyor da olabilir fakat işin aslı öyle değil. Ülkenin brüt döviz rezervleri ülkenin vadesine 1 yıldan az süre kalmış borçlarını karşılayamamaktadır.

NET REZERV EKSİ 79,2 MİLYAR DOLAR

25 Kasım 2022 itibarıyla; (milyar$) 

  • Brüt Rezervler 122,6  Altın 42,8  Döviz 79,8 
  • Net Uluslararası Rezervler 19,5  Altın 33  Döviz -13,5 
  • Swaplar Sonrası Net Pozisyon -49,2  Altın 30  Döviz -79,2

Dış Borç Stoku; Merkez Bankası'nın kasım verilerine göre Türkiye'nin 1 yıl içerisinde ödemesi gereken dış borcu 167,5 milyar dolardır.

BÜTÇE DENGESİ: DENETİMSİZLEŞİYOR

2022 yılında 1,7 trilyon TL büyüklükle başlayan bütçenin yıl ortasında 2,8 trilyon TL’ye revize edilmesi 2023 yılı başlangıç bütçesinin de 4,4 trilyon TL olarak teklif edildi, bütçenin de giderek denetim dışına çıktığını görülmektedir. Yazı hazırlandığında bütçe görüşmeleri henüz sona ermemişti. Teklif edilen 2023 yılı bütçesi 2022 yılı başlangıç bütçesinin nerdeyse 2,5 katına eşit görünmektedir.  

2022 YILINI TAMAMLARKEN

İktidarın, yüksek faizleri enflasyonun sebebi olarak görmesi ve TCMB’nin politika faizlerini düşürmeyi tercih etmesi, izlene para politikası ile Türkiye ekonomisinin dünyadan ayrışmasına neden olmuştur. Bu ayrışmanın maliyeti ise, iktisadi birimlerin TL’den kaçmasına ve bunun TL’nin değer kaybetmesine yol açmıştır. İktidar, TL’deki bu oynaklığı kontrol etmek için döviz satmak zorunda kalmış, bu durum ülkenin finansal ve mali sisteminde kırılganlığın artmasına neden olmuştur. Seçime kadar da bundan geri adım atılması beklenmemektedir.

2023 yılı için kısa vadede ekonomiyi istikrara kavuşturacak ve yeniden Türkiye’nin orta vadedeki büyüme potansiyelinin gerçekleştirilmesine yöneltecek iyi koordine edilmiş, para politikasının normalleştirilmesine, mali sürdürülebilirliğe öncelik veren bir stratejiye ve vergi tabanını genişletmeye yönelik çabalara ihtiyaç duyulmaktadır.     

İktidarın şimdilik seçim sonrası oluşacak ekonomik sorunları düşünmeyi ertelediği, seçimleri kazanmaya odaklandığı görülmektedir. 2022 yılı çok özet olarak böyle geçti, umarım 2023 yılında daha güzel rakamlarla özetler yapabiliriz.

KAYNAKLAR: bb.gov.tr/buyume/#:~:text=GSYH

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Acar Ünlü Arşivi