Çanakkale’den AB ile deniz alarmı

Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Smurfs (Şirinler) iş birliğinde tüm dünyada ortaklaşa düzenlenen küresel farkındalık girişimi #EUBeachCleanup Sahil Temizleme Kampanyası kapsamında Türkiye’de de 20 Ekim’de başlayan etkinlikler 9 Kasım’a kadar sürecek.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Avrupa Birliği Bilgi Merkezleri aracılığıyla Çanakkale, İstanbul, Van, Samsun, Trabzon ve Şanlıurfa’da denizlerdeki kirliliğe dikkat çekmek amacıyla sahil temizleme aktiviteleri hayata geçiriliyor.

AB-ÇANAKKALE İŞ BİRLİĞİ

Çanakkale’de Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Avrupa Birliği Bilgi Merkezleri, Smurfs (Şirinler) ve Çanakkale Belediyesi iş birliğinde Karina Deniz Kültür Merkezi’nde 23 metre uzunluğunda Dijital Okyanus Tüneli ve sahil temizleme etkinliği düzenlendi.

Denizlerdeki kirlenmeye dikkat çeken etkinliklere Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Çanakkale Belediye Başkanvekili İrfan Mutluay, belediye başkan yardımcıları Temizlik İşleri Müdürü Aysun Kavcar, belediye meclis üyeleri, serbest dalışta dünya rekortmeni olan milli sporcu Birgül Erken, öğrenciler, gençler ve çok sayıda kentli katıldı.

DİJİTAL OKYANUS TÜNELİ’NDEKİ ÇARPICI GERÇEKLER

Dijital Okyanus Tüneli’nde deniz ekosistemi birebir tasvir ediliyor. Temiz deniz ve muhteşem deniz canlılarının yüzdüğü dijital tünelin sonunda, insanoğlunun özellikle plastik atıklarıyla çöplüğe çevirmesiyle deniz canlılarının yok olmaya başlaması çarpıcı biçimde izlenebiliyor.

Çocuklar ve gençlerin deniz kirliliği konusunda farkındalık yaratmak için yaptığı çalışmaları inceleyen, onlarla beraber etkinliklere katılan Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, gelecek için önemli uyarılarda bulundu:

• “Denizlerde kirliliğin engellenmesi ve ekosistemin bozulmasının yavaşlatılması konusunda Avrupa Birliği'nin diğer ülkelerinde ve dünyanın birçok noktasında çalışmalar çok öncesinden başlatıldı ve devam etmekte.
• Denizlerdeki kirlilik bütün dünya için önem arz ediyor.
• Ancak denizdeki bu kirlilik, bu çöp sadece denizde başlamıyor. Aslında karada başlayan bir kaynak.
• Dolayısıyla bununla bağlantılı olarak bizler Avrupa Birliği hibesiyle başlatılan ve Avrupa Birliğince kollanmış olan bir projeyi ziyaret etme fırsatımız oldu. Bu proje Çanakkale'de başarı öyküsünü yazmış olan katı atık arıtma tesisleridir. Çanakkale Belediyesi Avrupa Birliği hibesiyle başlamış, daha sonra kendi sağlam adımlarını atmaya devam etmektedir. Ve burada bizler bu projelerle kaynakta kirliliği önlemeye çalışıyoruz.
• Karada başlayan çalışmalarda tüketimin azaltılmasıyla ve geri dönüşüm döngülerinin de iyi bir şekilde kullanılmasıyla kirliliğin önüne geçmeye çalışıyoruz.
• Bugün buradaki turumuza başladığımızda ilk temasımız çocuklar doldu. Zira geleceğe olan en önemli mesajlar onlar aracılığıyla olacaktır.
• Ve bugün daha önceden de burada söylendiği üzere örneğin 2050 yılına gelindiğinde denizlerimizde balıktan çok plastik olacağı söylendi.
• Bugün itibarıyla denizlerdeki ve dünyada 1 milyon kadar tür aslında yok olmakla karşı karşıya.
• Yani biyoçeşitlilik konusunda ciddi anlamda bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuyoruz.”

BAŞKANVEKİLİ MUTLUAY:  ÖRNEK SAYILABİLECEK PROJELERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ

Çanakkale Belediye Başkanvekili İrfan Mutluay ise projenin ortağı olduklarından dolayı AB temsilcilerine teşekkür etti, şu değerlendirmeyi yaptı:

• "Çevremizdeki illere, diğer ülkelere baktığımızda örnek sayılabilecek tesisleri, çevreci yatırımları bir bir hayata geçirdik. Bunun ilk adımını da katı atık depolama tesisini Avrupa Birliği’nin katkılarıyla hayata geçirdik.
• Bunun devamında da şu anda entegre tesisleri yapmaya çalışıyoruz. Mekanik ayrıştırma, enerji üretimiyle birlikte yüzde 60’lara varan oranda geri dönüşümü sağlamak istiyoruz.
• Bunun dışında atık suda ileri düzeyde arıtma tesislerini hayata geçirdik.
• Bunun ödülü olarak barışın kentinde masmavi bir denize sahip olmak istiyoruz. Kentimizde mavi bayraklı plajlara sahibiz. Bunun da Çanakkale halkı için yapmış olduğumuz çevreci yatırımların bir ödülü olduğunu söylemek istiyorum.
• Bu kirliliğin sebebi aslında kara. Karadaki atıklar, plastikler, evsel atıklar ve sanayi atıkları denizleri ve su kaynaklarımızı kirletiyor. Buradaki biyoçeşitlilik her geçen gün azalıyor.
• Dünyanın son kullanıcıları bizler değiliz. Etkinlik alanına girdiğimizde çocuklarımızı gördük. Bu etkinlik gençleri, çocukları bilinçlendirme, farkındalık oluşturma ve gelecek adına mesaj verme faaliyeti.
• Hayalet ağlarla, plastiklerle, evsel, endüstriyel kirlilikle birlikte gerçekten denizel yaşamın, deniz ekosisteminin ve biyoçeşitliliğinin yok olduğuna hepimiz şahitlik ediyoruz."

DÜNYA REKORTMENİ SERBEST DALIŞÇI: KİRLİLİĞE BİZZAT TANIK OLUYORUM

Çanakkaleli milli sporcu dünya serbest dalış rekortmeni Birgül Erken de denizi evi gibi gördüğünü söyleyerek, "Buraya benim evimi kurtarmaya gelmiş bir konuğumuz var. Büyükelçimizin nezdinde bütün bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Burada canlandırdığımız kirliliğe ben kendi gözlerimle şahit oluyorum. Bu gerçekten çok acı verici. Geleceğimizin teminatı gençlere dokunduk. Bu etkinlik bu nedenle benim için önemli" dedi.

Bu kampanyaya toplumun tüm kesimleri destek vermeli

Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Gazete Pencere’nin “Denizlerin, nehirlerin temizlenmesi, hayat döngüsü açısından kritik önemde. Ancak bu etkinlikte işbirliği yapan yerel yönetimlerin sayısı az gibi görünüyor” değerlendirmesi üzerine, “Kim katılırsa hakikaten biz çok büyük bir memnuniyet duyarız” dedi. Büyükelçi Meyer-Landrut, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Baktığımızda nispeten yeni bir kampanya olduğunu görüyoruz. Aslında Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ve Avrupa Birliği kurumları içerisinde de yeni başlatılmış olan, kamu kurumlarının yeni yeni parçası olduğu bir çalışma bu. Elbette ki ne kadar fazla sayıda kişi bu kampanyaya katılırsa mutlu oluruz, istediğimiz gerçekten bu. Önemli olan ilk adım, farkındalığın artırılması. Çükü burada adım atmaz isek bizi bekleyen olumsuzları burada görebiliyoruz. Biz adım atmaz isek doğal döngüde mikro yaşamsal değişimler olacak.”

Sohbette “Çünkü yakında temizlenecek nehir ve deniz kalmayacak” yorumu üzerine Büyükelçi, “Elbette bu söylediğinizin gerçekleşmemesini umut ediyoruz. Çünkü Avrupa Birliği olarak bu konuda tek taraf biz değiliz. Bütün toplumun, sütün kesimlerin örneğin iş dünyası, kamu, STK’lar ve ilgili bütün kurumların katılımıyla bu farkındalık artırılabilir. Tüm toplumun bütün kesimlerinin dahil olmasıyla, iyi niyetle bu noktaya gelebiliriz. Sadece AB Delegasyonu’nun atacağı adımla sınırlı değil. Ve tabii ki medyaya da çok ihtiyacımız var” dedi.