İki gün önce Anadolu Ajansı tarafından verilen bir habere göre “Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu, öğrencilere 21. Yüzyıl Yetkinliklerinin kazandırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Politika Belgesi Taslağı'nı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sundu.” Konunun son derece önemli olduğuna inanıyorum. Google’da “21. Yüzyıl Yetkinlikleri” diye bir arama yaparsanız görebileceğiniz gibi 21. Yüzyılın ilk beşte biri arkamızda kalmış olmasına rağmen ülkemizde maalesef bu konu ile (pek yakın geçmişte popülerleşene kadar) benim dışımda pek ilgilenen olmadı.
4 Şubat 2020’de bu köşede şunları yazmışım: “Okullarımız eğitime değil öğretime odaklı. Temel işlevlerini bundan asırlarca öncesinde olduğu gibi tekdüze içerik nakli olarak görmekteler. Fakat çağımızda içerik artık meta haline geldi, değersizleşti. İşverenlere nasıl mezunlar istedikleri sorulduğunda içerik değil yetkinlikler öne çıkmakta. Maalesef okullarımız yetkinlik geliştirme konusunda pek fazla bir şey yapmamakta, ve okullarımızın mezun ettiği öğrenciler ile ülkenin ihtiyacı olan işgücü arasında ciddi bir uçurum bulunmakta.”
Devletimizin bu sorunun farkına varması ve önlem almaya çalışmasını çok olumlu karşılıyorum. Bu konunun önemini Kanada’da eğitim verirken farketmiş ve işletmeye giriş derslerimin içine yetkinlik geliştirme modülleri yerleştirmeye başlamıştım. 2005’te Türkiye’ye döndükten sonra önce Bilkent sonra Özyeğin, sonra da MEF Üniversitelerinde yetkinlik ağırlıklı giriş dersleri verdim. Son 6 yıldır ise Mehmet Zorlu Vakfı ve MEF üniversitesi destekleri ile bu eğitimi “Yetkin Gençler” adı altında topladık, ve ücretsiz olarak tüm ilgilenenlere açtık. 2014 yılında 8 hafta sonu dersi ile verilen içerik zaman içerisinde gelişti, 2020 yılında 14 hafta sonuna çıkarak, çevrimiçi kanallar ile de toplamda 1600 öğrenciye ulaştı. 2021 yılında 1000 öğrenciye daha ulaşma hedefi ile yola devam ediyoruz. Geçen ay 6000’in üzerinde başvuru aldık.
Eğitimde takım çalışması ve sunum teknikleri gibi ince becerilerin yanında, algoritmik düşünme ve Excel ile modelleme gibi teknik beceriler de verilmekte, öğrencilerin 21. Yüzyıl temaları okuryazarlıkları (bilgi, teknoloji, finansal, sosyal inovasyon) geliştirilmekte, kişisel gelişim temalarına (bilinçli farkındalık, stres yönetimi, sağlıklı yaşam) da dokunulmakta. Eğitimin bağlayıcı (ana) temaları ise sürdürülebilir kalkınma hedefleri, teknoloji ve girişimcilik.
YetGen eğitiminde geleneksel kürsüden nakil yöntemi yerine öğrenciyi odak noktası olarak kabul eden aktif öğrenme teknikleri kullanılır. Sınıf büyüklüğünden bağımsız olarak öğrenciler soru sormaya, ve birlikte düşünmeye teşvik edilirler, derslerde bolca etkileşim fırsatı bulunur. Sadece derse gelerek bu eğitimin tamamlanması ve öğrenci için verimli çıktılar elde edilmesi mümkün olmadığından büyük sınıf (program asistanlarımız sayesinde) küçük sınıflara bölünür ve her öğrenciye katkı fırsatı sunulur. Öğrenciler YetGen eğitimleri boyunca bir dizi ödev yaparlar ve bir grup projesi üzerinde çalışarak 21. Yüzyıl Yetkinliklerini geliştirme fırsatı elde ederler. Bunun yanında bu yıl asistanlarımız için kurmuş olduğumuz “liderler akademisi” ile bu eğitimi ölçekleyebilecek eğitmenlerin yetişmesine de katkıda bulunuyoruz.
Tüm eğitimlerimizi canlı yayınlayarak eğitimleri herkes için ulaşılabilir kılmayı hedefliyoruz. Hem 2020 yılında yaşanan pandeminin etkisiyle hem de eğitim içeriklerini sosyal mecralarda en iyi şekilde tanıtabilmek amacıyla Mart 2020’de “Yetkin Gençler” YouTube, Instagram, Twitter ve LinkedIn hesaplarını faaliyete geçirdik. 40 canlı yayın ve 600 video paylaşımı ile yaklaşık 8.000 aboneye ulaştık, içeriklerimiz günlük ortalama 300 saat izlenmeye erişti.

21. Yüzyılda rekabet edebilecek insan kaynağının yetiştirilmesini memleket meselesi olarak görüyoruz. Kanımca bu eğitimlerin lisede verilmesi gerekir. Rehber öğretmenlerden gördüğümüz büyük talep bu düşünceyi destekliyor. Eğer devletimiz bu alanda bir eğitim programı kurgulamak isterse deneyim ve bilgi birikimimizi paylaşmaya hazırız.