27 LİRAYI AMATÖR HAKEME ÇOK GÖRDÜLER…

Geçtiğimiz hafta amatör hakem ücretlerine, 1 Ocak tarihi itibariyle, %65 zam yapıldığını yazmıştım. Yapılan zamla, 1. Ve 2. Amatör maçlarda düdük çalacak hakemin maç ücreti 247,5 lira olacaktı. Ancak hafta içinde, bu zam oranının %65 değil, %46 olduğu ortaya çıktı…

Ne yalan söyleyeyim, önce kendimden şüphelendim, “yanlışı yapan ben miyim” diye. Keşke öyle olsaydı… Zam oranı geri çekilmişti. Üstelik, deplasmana giden hakemlerin (Bölgesel Amatör Lig için) harcırahlarında da indirim yapılmıştı.

Son zam oranıyla beraber- eğer değişmezse- amatör maç yöneten hakem 220 lira alacak… Üstelik bu parayı da en iyimser tahminle 45 gün sonra alacak… Harca harca bitmez.

İstanbul’da Marmaray ile maça gitmek isteyen hakem, 7 durağa kadar 9.90 ödeyecek, eğer öğrenci ise 4.83 çıkacak cebinden. Bunun gelişini de düşünün… Eğer gideceği saha 8 Marmaray durağı uzakta ise bu sefer 12.73 düşecek İstanbul Kartından… Gelişi de hesapladığımızda, hakem arkadaşımızın maça ulaşmak için, sadece Marmaray’da harcayacağı para 25.46… Hesap ortada…



Usta Gazeteci ağabeyim Fatih Güllapoğlu da çok okunan bloğunda, yazıma yer verdi sağ olsun. Fatih ağabey,demek ki benim yazdığım senin alıntıladığın, haberdeki rakamı çok gördüler. Bir daha zam yaptıklarında, yazmadan önce, “emin misiniz, son fiyat mı?” diye sormak gerekiyormuş…

Pek çok amatör hakem meslektaşım, sosyal medya aracılığı ile gönderdikleri mesajlarla, bu konu üzerine daha fazla eğilmemi istiyorlar. Haklılar… Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi; amatör hakemlik belkemiğidir hakemliğin. Aday hakem olarak öğrenilenler üzerine, hakemlik inşa edilir. Tecrübe, alt liglerde kazanılır. Amatör hakemliğinde kendi iyi geliştiren hakem, profesyonel maçlara daha kolay uyum sağlar.

Amatör hakemlik, özveridir. Kendi hakemliğimden biliyorum; çarşamba günleri hakem derneğinde toplantı, perşembe günleri antrenman, hafta sonu maç… 13 yıl boyunca, Eylül- Haziran arasında, hiçbir hafta sonu evde yoktum. Her türlü işimi, hakemliğe göre ayarladım. Para için mi? Elbette hayır… Hakemlik başka bir delilik, hastalık… Kana karıştı mı, kurtuluşu zor… Hangi aklı başında insan; Pazar sabahı saat 09.00’da, şakır şakır yağan yağmur altında maç yönetir?

Gazetem; Gazete Pencere adına Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’den röportaj talep ettim. Olumlu geri dönüş oldu, Sayın Başkanın programına dahil edildim. Sayın Başkan’a soracağım sorular arasında, amatör hakem ücretleri de olacak.

Uğur’lu Futbol, hayatın futbolla kesiştiği sayfa. Amatör hakemlere yapılan haksızlık ise hayatın ta kendisi… Uğur’lu Futbol’a hoş geldiniz, efendim…


BEŞİKTAŞ - ALANYASPOR (CUMA 20.00)
Kartal, Şenol Güneş ile beraber uçuşa geçti. Yedi maç, beş galibiyet, bir beraberlik, bir mağlubiyet. 2.28'lik puan ortalaması. Şenol Güneş'ten önce bu ortalama, 0.72 idi. İstatistik haricinde, oyun anlamında da Beşiktaş keyif veriyor. Alanyaspor, son maçlarda, kaleden oyun kurma fantezisinden, tamamen olmasa da, vazgeçmiş gözüküyor. İlk yarıda Alanya'da oynanan maç, 3-3 bitmiş ve hakem kararları çok konuşulmuştu. Yapay Zekâ bu maça, ilk maçında hakemi olan, Yasin Kol'u atar mı acaba… Her iki takımın da, gol bulacağı, zevkli bir maç bekliyorum.

SİVASSPOR - ADANA DEMİRSPOR (CUMARTESİ 13.30)
Sivasspor, Gaziantep deplasmanından, altın değerinde üç puan çıkartmayı başardı. Oyunun son bölümlerinde düşüşler yaşasa da galibiyeti hak etti Yiğidolar… Halen ateş hattında olan Sivasspor için her maç final. Evinde, Giresunspor, karşında beraberliği son dakika - ve birazda hakem yardımı ile - kurtaran Adana Demirspor, bu puan kaybıyla 6. sıraya kadar geriledi. Kolej takımı olarak gördüğüm Demirspor, bu beraberliği telafi etmek için sahaya çıkacaktır. Tempolu kora kor, bir maç olacağını tahmin ediyorum.

HATAYSPOR - TRABZONSPOR (CUMARTESİ 16.00)
Her iki takım içinde çok kritik bir maç. Haftayı maç yapmadan geçen Hatayspor için, adeta ölüm - kalım maçı. Olası bir mağlubiyette Hatay karışır… Trabzonspor ise, Kayseri deplasmanında bu yana ( Ekim ayında oynanmıştı, o maç) kazanamıyor. Ve hatta futbol kalitesi de düşüyor. Trabzonspor'un şampiyonluk yarışında var olabilmesi için hayati bir maç.

ANKARAGÜCÜ - GAZİANTEP (CUMARTESİ 16.00)
Net tabirle, altı puanlık maç. Kupada Beşiktaş'ı eleyen Ankaragücü, Konya galibiyetiyle Adana Demirspor mağlubiyetini telafi etti. Evinde oynayacak olması en büyük avantajı. Gaziantep ise "isottan' acı günler yaşıyor. Antep basınına göre, Erol Bulut ile yolların ayrılması gündemde. Sorunun, Erol Hoca'dan değil, yönetimsel olduğunu düşünüyorum. Antep yönetimi gövdeyi taşın altına koymazsa, hoca değişikliği, fayda sağlamayacaktır.

ANTALYASPOR - ÜMRANİYESPOR (CUMARTESİ 19.00)
Alev alev yanıyor bu maç… Hem Antalyaspor hem de Ümraniyespor için her maç hayati öneme sahip. Kaybedilecek bir puan bile çok önemli, lige tutunabilmek için. Antalya, Ümraniye'ye nazaran daha derli toplu oynuyor. Tek eksiği gol. Yeni transfer edilen kaleci Helton'un performansıyla da basit gol yeme hastalığının biteceğini tahmin ediyorum. Ümraniyespor’un ise bu saatten sonra, oyun niteliğine değil, niceliğine ihtiyacı var. Tabiri caizse "kemik sesinin" geleceği bir maç seyredeceğiz.

GİRESUNSPOR- GALATASARAY (CUMARTESİ 19.00)
Giresunspor, geçtiğimiz hafta Adana Demirspor deplasmanında "iki puan kaybetti." Üstelik, hatalı gösterilen kırmızı kartla 10 kişi kalmasına rağmen. Giresunspor ligin ilk yarısında İstanbul'da oynanan maçta, Galatasaray'a ilk yenilgisini tattırmıştı. Çotanaklar bu maçta eksikler ama yine çok tehlikeliler. Galatasaray Antalyaspor karşısında, oyun anlamında iyi, skor anlamında kötüydü. Bu deplasman, bence, Beşiktaş maçına kadar en zor deplasmanı Sarı Kırmızılı takımın. Her iki takımın da erken bulacağı gol, maçın gidişatını değiştirir.

İSTANBULSPOR - KAYSERİSPOR (PAZAR 13.30)
Geçtiğimiz haftayı mağlubiyette kapatan iki takım karşı karşıya. İstanbulspor için, alacağı her puan altın değerinde. Galatasaray ve Ümraniyespor maçlarında oynadığı oyunu, her maç sahaya yansıtılması lazım. Kayserispor'un keyifli futbol oynadığı düşünüyorum. Kapanmıyorlar, futbolun doğrularını yapmaya çalışıyorlar. Tempolu maç olacaktır.

BAŞAKŞEHİR - KONYASPOR (PAZAR 16.00)
Başakşehir, zirve takibini sürdürüyor. Kasımpaşa karşısında galibiyeti, son dakikalarda attıkları gollerle bulsalar da, daima ileriye oynamaya çalışan bir takım Başakşehir. Konyaspor'da İlhan Palut'un gönderilmesini anlamak güç. Olayın sportif olmadığını düşünüyorum. Sırp Teknik direktör Stanojevic'in aşması gereken çok sorun olduğu belli. Konyaspor yönetimi, dönen tekere çomak soktu. Umarım, araba devrilmez…

FENERBAHÇE - KASIMPAŞA (PAZAR 19.00)
Haftanın son maçının sürprizlere gebe olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe maçlarını son dakikalarda bulduğu gollerle kazanıyor ama işler iyi gitmiyor. Takım halinde değil, bireysel yeteneklerin öne çıkmasıyla maçlar kazanılıyor. Dünya Kupası arasından sonra, Jesus'un takımı halen sezon başındaki ritmini bulamadı. "Profesör" ün kadro seçimi ve oyuncu değişikliğinde de inatla, yanlış yaptığını düşünüyorum. Kasımpaşa'nın, puan ya da puanlar alması kendisine bağlı. Fenerbahçe'nin arkasına atılacak her top sıkıntı yaratacaktır. Beceri, o sıkıntıyı yaratabilmek ve değerlendirebilmekte…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi

Cemre

26 Şubat 2024 Pazartesi 07:00