• Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim
Menü
  • Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim
e-Pencere Pazar
e-Gazete
₺ 0,00 0 Cart
Facebook Twitter Instagram Youtube
ABONE OL
  • AnaSayfa
  • Pencere Pazar
  • Gündem
  • Spor
  • Diğer Haberler
    • Dış Haber
    • Ekonomi
    • Kültür – Sanat
    • Bilim ve Teknoloji
    • Eğitim
    • Karikatür
    • Muhalif Takvimi
    • Otomotiv
    • Özel Röportaj – Perspektif
    • Sağlık
  • Yazarlarımız
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Hesabım
  • Sepet
  • İletişim
Menü
  • AnaSayfa
  • Pencere Pazar
  • Gündem
  • Spor
  • Diğer Haberler
    • Dış Haber
    • Ekonomi
    • Kültür – Sanat
    • Bilim ve Teknoloji
    • Eğitim
    • Karikatür
    • Muhalif Takvimi
    • Otomotiv
    • Özel Röportaj – Perspektif
    • Sağlık
  • Yazarlarımız
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Hesabım
  • Sepet
  • İletişim

Gazete Pencere Yazar : Gazete Pencere
2 Ocak 2023
Kategori : Ekonomi
A A
0
0
Paylaşma
Facebook'da PaylaşTwitter'da Paylaş

ZiraatBankası (E)Genel Müdür Yardımcısı, Halkbank(E)Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi, Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof.Dr. Şenol Babuşcu, geride kalan 2022’ye dair değerlendirmeler yaptı, 2023 öngürülerini paylaştı…

2022 yılında dış borçlanma gelişmelerini değerlendirebilir misiniz?
Ülkemiz ekonomisinde 2022’de yaşanan bu gelişmelerin sonucu olarak yabancı para cinsinden dış borçlanma faiz oranları çok yükseldi. İç borçlanma ve dış borçlanma faiz oranları neredeyse eşitlendi. Bankalara menkul kıymet tutma zorunluluğu getirilip baskıyla kamunun iç borçlanma faiz oranı düşürülmeye çalışıldı. Daha önce belirttiğimiz gibi içeride baskıyla iç borçlanmadaki faizlerin yapay olarak düşürülmesi sağlanırken, yurt dışına baskı yapılamadığından ve ekonominin bu çarpık durumundan dolayı CDS primleri rekor seviyelere yükseldi. Dünyanın önde gelen üç kredi kuruluşunun Türkiye için verdikleri kredi derecelendirme notları sürekli düştü. Nitekim bugün için Türkiye’yi Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch aşırı riskli ülke derecesinde tutmaktadır.

Bunlara bağlı olarak da yabancı para borçlanma faiz oranları çok yükseldi ve para bulmak zorlaştı. Dolayısıyla iç piyasada düşmüş gibi görünen faiz oranlarına karşılık dış piyasada Türkiye’ye uygulanan faizler iki haneli rakamlara çıktı.

Yurt dışı deyince kurlar, ödemeler dengesi, rezervler ve yabancı sermaye konularında ne söylersiniz?
Yeni ekonomik modelin başlangıçta en iddialı söylemlerinden biri de ihracat artacak, ithalat azalacak ve cari fazla verilecekti. Bu da değersiz TL’ye dayanan rekabetçi kur ile yapılacaktı. Ancak sonuçlara baktığımızda ihracat yılın sonlarına doğru artırılamaz hale geldi. Buna karşılık ithalat hızla artmaya devam etti. Sonuçta ödemeler dengesi açığı fırladı ve daha da artacağı görüldü. Yabancı sermaye de gelmediğinden ne olduğu, nereden ve kimler tarafından getirildiği belli olmayan paralardan oluşan Net Hata Noksan kalemi ile açık kapatılmaya çalışıldı.

2023’TE SORUNLARIN ARTMASI KAÇINILMAZ GİBİ GÖRÜNÜYOR
Sonuç olarak ihracatın; kur enflasyon dengesizliği, artan maliyetler, bizim önemli pazarımız olan AB ülkelerindeki durgunluk nedenleriyle kayda değer seviyede artması pek mümkün değildir. İthalattaki artış ise hız kesecek gibi görünmemektedir. Dolayısıyla 2023’te bu alanda da zaten var olan sorunların daha da artması kaçınılmaz gibi görünmektedir.

Bütçeyle ilgili kasım ayı sonuçları olumlu bir görüntü sergilemiştir. Bundan sonraki süreçte nasıl bir gelişme olabilir?
Belirttiğiniz gibi Kasım 2022 bütçe sonuçları olumlu görünmektedir. Bütçe gelirleri çok yüksek oranda artarken giderlerde artış sınırlı kalmıştır. Sonuçta yılın on bir aylık performansı da beklenenden olumludur. Bunun ötesinde Kasım 2022 bütçe performansındaki olumlu görünüm nakit dengesine de yansımıştır. Kasım 2022’de nakit dengesi de fazla vermiştir.

Buna karşın iç borçlanmada da Kasım 2022’de artış gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Kasım 2022’de hem bütçe fazlası verilirken hem de borçlanma miktarında önemli artış gerçekleşmiştir. Gerçekte borçlanma 2022’nin hemen hemen her ayında artmış görünmektedir. İlginç olan durum bütçe gerçekleşmelerindeki olumlu tabloya karşın borçlanmanın da hızlı bir şekilde artmasıdır. Yani Hazine kasasına sürekli para depolamaktadır.

Bunun nedenini seçimde aramak gerekmektedir. Muhtemelen ekonomi yönetimi 2023 yılına nakit olarak güçlü girmeyi ve elinin rahat olmasını istemektedir. Zaten 2023 yılının ilk yarısında yüksek seçim harcamalarının olacağı herkes tarafından beklenen bir durumdur.

2022 yılı bütçe performansının beklenenden daha iyi bir sonuçla kapanacak görünmesini sağlayan unsurlardan ilki; TÜİK tarafından açıklanan değil, yaşanan enflasyonu kullanarak yüksek oranlı vergi geliri sağlanmasıdır. Zaten zor durumda olan halktan mal ve hizmetlerde yüksek fiyat artışlarına bağlı olarak toplanan yüksek dolaylı vergiler ve enflasyon muhasebesi uygulanmaması sonucu sağlanan yüksek kurumlar vergisi, gelir tarafını olumlu etkilemiştir.

İkincisi gider tarafına baktığımızda, özellikle ücretler ve cari transferlerde bu defa yaşanan değil, TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun dikkate alınması, giderlerdeki artışın sınırlı kalmasına yol açmış görünmektedir. Bütçenin bu iki yönünde ekonomi yönetiminin işine geldiği gibi hareket etmesi, sonuçta halkı daha fazla sıkıntıya sokarken iktidarı rahatlatmıştır.

SEÇİM ÖNCESİ BÜTÇENİN KONTROLDEN ÇIKMA POTANSİYELİ VAR
Önümüzdeki dönem ise yukarıda söz ettiğimiz üzere, yılın ilk yarısının kamuda seçime bağlı harcama çılgınlığı ile geçme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bütçe kontrolden çıkma potansiyeli taşımaktadır. Yılın ikinci yarısı ise bu çılgınlığın boyutunun büyüklüğüne göre derecesi değişecek zorluklarla dolu olduğu görünmektedir.

Son olarak bütün bu çizdiğiniz çerçevede Ülkenin en önemli ekonomik sorunları sizce nelerdir?
Ülkenin en önemli sorunlarından ilki yukarıda çerçevesini çizdiğimiz şekilde itibar sorunudur. Ekonomi yönetimi hem yurt içinde hem de yurt dışında itibarını kaybetmiştir. Ülke içinde bunun sonucunu en çok enflasyon üzerinde görürken, yurt dışında da yabancı sermaye gelmemesi, rating notlarındaki kötüleşme, CDS prim yüksekliği ve buna bağlı borçlanmadaki zorluklar ve yüksek faiz ödenmesi gibi unsurlarda görmekteyiz.

İkincisi hukuksal sorunlardır. Son dönemde hep ben yaptım oldu bitti anlayışı ile yürütülen düzenlemeler güven sarsıcı ve korkutucu niteliktedir. Nitekim özellikle bankalar her gün bugün yeni neyle karşılaşacağız endişesi taşımaktadır. Konuyu daha da genelleştirirsek giderek artan düzeyde hukuka olan güvenin zayıflaması, hem yurt içinde hem de yurt dışında tedirginlik yaratırken ekonomiyi de önemli ölçüde olumsuz etkileyen bir duruma gelmiştir.

Bu iki unsura bağlı olarak piyasa ekonomisinden uzaklaşılan bir görüntü sergilenmesi kritik sorundur. Bunlar genel sorunlarımızdır.

Makroekonomik araçlar açısından bakarsak şu ana kadar söz etmediğimiz en önemli sorunlardan biri tasarruflardır. Bugün enflasyona karşı kendini koruyabilen yatırım araçları sadece son dönemde moda olan borsa ile gayrimenkul ve taşıt araçlarıdır. Bunlardan gayrimenkul ve taşıtlar sahip olmak için yüksek tutarlı paraya ihtiyaç olması nedeni ile artık sıradan vatandaşların ulaşabileceği düzeyin ötesine geçmiştir. Küçük yatırımcının parasını değerlendirebileceği araç kalmamıştır. Herkes Borsaya yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Ancak Borsadaki hisse senetleri fiyatları bir hayli yükselmiştir. Bundan sonra çoğu hisse senedinde görülecek yüksek oranlı fiyat artışları gerçeklerle bağdaşmayan değer artışları haline gelecek olup, balon haline gelen bu zincirin bir süre sonra patlamaması mümkün değildir.

Sonuç olarak, çoğunluk tasarruf sahibinin parasının değeri reel olarak erimiştir ve erimeye devam etmektedir. Oysa ülkemizde zaten tasarruf açığı bulunmaktadır. Yurt dışından sermaye gelmediği gibi yurt içinde de tasarruf açığı büyümüştür. Hangi tasarruflarla gelecekte kaynak ihtiyacı olanlara kaynak sağlanacak düşünülmemektedir.

Bunlar dışında enflasyon, gelir dağılımı bozukluğu, cari açık vb. sorunlar ciddiyetini korumaya devam etmektedir.

Önerilen Haberler

Ekonomi

Vatandaşa farklı, ihracatçıya farklı kurdan döviz

28 Ocak 2023
Ekonomi

TOBB’dan AB’ye vize ve taşıma kotası çağrısı

28 Ocak 2023
Ekonomi

Sanayide doğalgaz indirimi: %13-17

28 Ocak 2023
Ekonomi

Yapılandırma kanun teklifi TBMM’ye sunuldu

28 Ocak 2023
Ekonomi

El koyulan tarlalar icradan satılıyor

28 Ocak 2023
Ekonomi

Kamu çalışanlarının yüzde 99’u maaş zamlarını yetersiz buldu

27 Ocak 2023
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim

Whatsap Destek: +90 531 629 32 92

© 2022 gazetepencere.com ‘da yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır.