Apple iPhone 14 tanıtımında, kendisi için küçük ama insanlık için büyük bir sıçrama olacak bir gelişmeyi duyurdu. iPhone 14 internet bağlantısının olmadığı alanlarda, acil bir durumda uydulara bağlanıp, çok küçük miktarlarda da olsa mesajlar iletebilecekti.

Teknoloji çevreleri bunu 6G’nin başlangıcı olarak algıladılar. Benim işten attığım mühendisler  Apple’da çalışır diyen Elon Musk bile bu gelişmeden o kadar çok etkilendi ki; Apple ile bu konuda görüşeceğini söyledi. Tabii top artık Apple’a geçince onlar bu görüşmeyi henüz kabul etmediler.

Uzaydan iletişim aslında yeni bir fikir değil. Yıllardır uydu telefonları yapılıyor, satılıyor. Hatta 2000’li yılların başında bir uydu üzerinden mobil internet sistemini ben de denemiş, o zaman yazdığım yayın organında yer vermiştim. Ancak bu tip cihazlar hep çok büyüktü. Mesela uydudan internet için küçük bir uydu anteni taşımanız gerekiyordu. Thuraya gibi uydu telefonları ise çok büyük antenlere sahiptiler. Şimdi elimizdeki küçük cihazla, uyduya bağlanma fikri  yepyeni bir dünyanın gelişini gösteriyor.

6G

• 1G kablosuz telefonlarla ilgiliydi,
• 2G, WCDMA’de veri de işin içine girdi,
• 3G’de veri LTE ile birleşip, ses ve sms’i veri yoluna aldı,
• 4G nesnelerin internetini kullanılır hale getirdi,
• 5G standartı uzaktan kopmadan aralıksız bağlantıyı standartlaştırdı,

Şimdi 6G ile uzay-hava-yer iletişimi birleşiyor.

5G kullanmadan son bulan bir teknoloji oldu…

Türkiye’de bir dönem 3G’den 5G’ye atlayalım toplantıları yoğun şekilde yapılıyor, etkileri tartışılıyordu. Tabii bu 3G’de daha uzun süre kalmamız anlamına geliyordu. Bu nedenle bu beklentiye hızla itiraz ettim. 4G’nin mutlaka kullanılması gereken bir teknoloji olduğunu söyledim. İyi ki bunu yapmışım. Aksi takdirde şu an hala 3G’de sürünüyor olacaktık!

Ne yazık ki; bir süre operatörler 4.5 G gibi olmayan bir standartın üzerinden reklam yaptılar ama buna da gerek olmadığını umarım şimdi daha net görüyorlardır.

Şimdi 6G ile hem 5G standartları hem de yeni nesil uzay-hava-yer bütünleşik iletişimi ile karşı karşıya geliyoruz.

6G ve Uzay Yarışı

6G ile birlikte iletişimde de uzay yarışı başlıyor. Apple’ın arkasından mutlaka yeni telefonlar uydu teknolojilerine göz kırpmaya başlayacaklar. Zaten bir süredir, gerçekten yaratıcı bir yenilik bulamadıkları için ekranı eğip bükmek gibi, tüketici tarafında bir değer bulamayan gelişmelerle uğraşan donanım üreticileri bu fikre balıklama atlayacaklardır.

Cem Yılmaz bunu görmüştü

Türkiye’ye IPTV gelmeden yıllar önce Vizontele filminde “Zeki Müren de bizi görecek mi?” repliği ile geleceği önümüze seren Cem Yılmaz, 6G uydu iletişim teknolojisini de uzaya kaçırılan Arif’in uyandığında uzaydan halıcıyı araması ile yıllar önce bize göstermişti. Bu nedenle 6G için Cem Yılmaz çok önemli bir isimdir, şimdiden anlaşmakta yarar vardır.

Bu arada sakın daha çok var demeyin, 5G geçiş platformu olacağından 6G çok hızlı gelecek. Bakın Çin bile 6G için ilk denemelerini yaptı. Umarım Türkiye bu alanda geri kalmaz.

TÜBİSAD’dan işe başlama seçenekli bootcamp

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün istihdam gücünü arttırmak ve teşviklerden faydalanmasını sağlamak amacıyla mevzuat çalışmaları yaparken sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücünün sağlanması amacıyla eğitim, sınav ve sertifikasyon projeleri de yürütüyor.

Bu kapsamda çalışmalarına devam eden TÜBİSAD son olarak sektörde nitelikli iş gücü kaynağının arttırılması amacıyla eğitim projelerinin ilk aşaması olarak teknoloji kariyeri platformu Techcareer.net ile “Kodla Gelişiyoruz Bootcamp Programı” projesini de hayata geçirdi. TÜBİSAD bu program ile yeni mezun ya da BT alanında az tecrübeli, yetenekli adayların sektöre kazandırılmasını hedefliyor. Nisan - Ağustos döneminde “Front-End”, “Java Developer” ve “Android Developer” konularında gerçekleşen pilot çalışmaların ardından bu kez gönüllü üye Etiya'nın katılımı ile yeni bir dönem başlıyor.

Bölüm fark etmeksizin tüm üniversite mezunlarına açık olan bu bootcamp'te BİT alanında kariyer yapmak isteyen tüm adaylara fırsat verilmesi hedeflendi.

TikTok Dezenformasyonu Önlemek İçin #Teyitçiyim Kampanyasını Başlattı

 TikTok, platform üzerinden yanlış bilginin yayılmasını önlemek için, haber doğrulama organizasyonu Teyit.org ile süregelen iş birliği kapsamında yeni bir adım daha attı. İş birliği sayesinde TikTok içerik üreticilerine #Teyitçiyim etiketi altında yanlış bilgileri çürütebilme ve bilgilerin doğruluğunu teyit edebilme yeteneği kazandırılması hedeflendi. Kampanyayla ilgili içerikler en az 20 milyon izlenme sayısına ulaştı.

Kampanyanın bir diğer amacı da kullanıcıları platformda #Teyitçiyim etiketini kullanarak doğru bilgiyi paylaşmaya teşvik eden içeriklerin yaygınlaşması, dolayısıyla doğru bilgiye ulaşmanın kolaylaştırılmasıydı. Teyit.org ve içerik üreticilerinin desteğiyle teyit farkındalığının artırılması amaçlanan kampanyada, kullanıcıların bilgileri nasıl teyit edebileceğine dair yönlendirmeler yer aldı.

Logitech Sight Toplantı Deneyimini Yeni Bir Boyuta Taşıyor

Logitech, yapay zeka destekli ve çoklu kamera sistemiyle birlikte de çalışabilen masaüstü kamerası Sight’ı duyurdu. Hibrit çalışma düzenine büyük katkılar sağlayacak olan ürün, toplantı katılımcılarının en iyi perspektif ile kullanım yapabilmelerini sağlıyor. Rally Bar veya Rally Bar Mini ürünleriyle birlikte çalışabilen Logitech Sight, istenilen yeri konferans salonuna dönüştürmeyi kolaylaştırıyor.

Kolay kurulum ve kullanım imkanı tanıyor

Entegre kablo yönetimi ile kolay bir kurulum imkanı sunan Logitech Sight, esnek ve ölçeklenebilir yapısıyla IT iş süreçlerini de kolaylaştırıyor. Bulut tabanlı bir arayüz olan Logitech Sync ile cihaz izleme, güncelleme ve sorun gidermeye olanak tanıyan ürün, basit bir yönetim şekli sunuyor.

Nasıl daha iyi parola oluşturabiliriz?

Güçlü bir parola ne demektir? İşte kırılması zor parolalar oluşturmak ve kendinizi bir siber saldırıya karşı daha iyi korumak için dört basit ipucu:

• Sizin unutmanızın imkânsız fakat başkalarının tahmin etmesinin zor olduğu parolalar oluşturun. Parolanızı güçlendirmek için yaygın sözcük ve ifadelere sayılar veya özel karakterler eklemek iyi bir fikir gibi görünse de saldırganlar bu yaklaşımı kırmak için birden fazla teknik kullanıyor. Örneğin sözlük saldırısında, saldırganlar uygulamalara veya web sitelerine erişim sağlamak için yaygın kelimelerin bir listesini kullanıyor ve insanların şifrelerinde bu kelimeleri kullanabileceğini tahmin ediyorlar. Bu yüzden, güçlü parolalar oluşturmayı kolaylaştırmak için, bildiğiniz bir cümledeki her kelimenin ikinci harfi veya bilinmeyen bir şarkının sözleri gibi bir anımsatıcı bir yol kullanın ve büyük harf ve özel karakterleri karıştırın.

• Şifrelerinizde belirli isimler, sayılar veya ifadeler kullanmayın. Kişisel olarak tanımlanabilir bilgilerinizi (en sevdiğiniz tatil yeri, üniversiteniz veya tuttuğunuz spor takımı) şifrelerinizde kullanmayın. Aşağıdakileri herhangi bir parolada kullanmaktan kaçının:
  • Doğum günleri
  • Telefon numaraları
  • Şirket bilgileri
  • Film isimleri ve spor takımları da dahil olmak üzere isimler
  • Yaygın bir kelimenin basit bir şekilde gizlenmesi ("P@$$w0rd")
    Bunun yerine, büyük ve küçük harfler ile rakam ve sembollerden oluşan bir kombinasyon kullanın ve en az 10 karakter uzunluğunda bir parola oluşturun.

• Her hesabınız için farklı bir parola kullanın. Birden fazla hesap için aynı parolayı kullandığınızda, kimlik bilgilerinizi çalabilecek bir saldırganın, hakkınızda erişebileceği bilgi miktarını artırmış olursunuz. Hesaplarınızdan birinin ele geçirildiğini ve kullanıcı adınızla parolanızın darkweb'de yayınlandığını varsayalım. Bu durumda, parolaların ne sıklıkta tekrar kullanıldığını bilen siber suçlular, aynı kimlik bilgilerini kullanan hesapların kilidini açana kadar bu bilgileri diğer hesaplara eklemeye başlayacaktır.

• Tüm çevrimiçi hesaplarınız için benzersiz, uzun, karmaşık ve kolayca değiştirilebilen parolalar oluşturmak için bir parola yöneticisi kullanın. Yukarıdaki parola oluşturma yönergelerini takip etmek siber saldırılara karşı savunmanızı geliştirmek için sağlam bir başlangıç olsa da, tüm bu parolaları cihazınızdaki bir belge veya elektronik tabloda (veya klavyenizin altındaki yapışkan bir notta) saklamaya çalışmayın. Bunun yerine, daha güvenli bir seçenek olarak bir parola yöneticisi kullanmayı düşünün. Bir parola yöneticisi her çevrimiçi hesabınız için benzersiz parolalar oluşturabilir (ya da kendi parolalarınızı kullanabilirsiniz), bu parolaları şifreler ve yerel ya da bulut tabanlı bir kasada saklar. Parola yöneticisine erişmek için yalnızca tek bir parolayı ezberlemeniz gerektiğinden, mümkün olan en güçlü parolaları kullandığınızdan emin olmanızı kolaylaştırır.