Alaaddin Dinçer

Alaaddin Dinçer

84 bin 324 adayın 1 ham puan bile alamadığı sınav!

Her yıl tekrarlanan sınavlardan birisi de DGS’dir. Dikey Geçiş Sınavı (DGS); meslek yüksekokulları (MYO) ile Açık Öğretim Fakültesi (AÖF) ön lisans programlarından mezun olan bireylerin lisans programlarına geçiş yapmaları amacıyla Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yılda bir defa yapılan sınavdır. YKS’de 150 ve 180 puan barajlarının kalktığı bir dönemde, DGS verileri ve bu veriler üzerinden yapılan analizler, örgün ve açık öğretim ön lisans programlarında okuyan öğrencilerin gördükleri eğitimin niteliğinin sorgulanması bakımından son günlerde barajlar üzerinden sürdürülen tartışmalara ışık tutacak önemli bulgular içermekte.

2021’de DGS’ye başvuru yapan 435.635 adaydan 391.192’si sınava girdi, bu adayların %58,5’i MYO, %41,5’i AÖF ön lisans programlarından mezun olmuştur. Adayların DGS ağırlıklı puanlarının hesaplanabilmesi için sayısal ve sözel testlerinin her birinden en az 1 ham puan almaları gerekiyor. Bu koşulu sağlayan 306.868 (%78,4) aday var. 84.824 (21,6) aday hesaplanmaya değer 1 puanı bile alamadı. Başvuru yapan adayların mezuniyet durumları incelendiğinde; DGS’ye giren adaylar arasında en yüksek katılımın 56.382 aday sayısı (%12,94) ile adalet bölümü mezunları arasından gerçekleştiği görülüyor. Adalet bölümünü 48.764 aday (%11,19) ile ilahiyat bölümü, 36.898 aday (%8,47) ile çocuk gelişimi bölümü takip ediyor.

Toplamda 120 sorudan oluşan Dikey Geçiş Sınavı’nda; sözel (60 soru) ve sayısal (60 soru) testleri bulunuyor. Sınav sorularının yanıtlanması için verilen süre 150 dakika.

2021-DGS’de doğru cevap sayılarının ortalaması; sözel testinde 60 soruda 23,01, sayısal testinde 60 soruda 12,31 olarak hesaplandı. Bu sayısal ortalamaların yanında, sayısal testinde ortalama doğru yanıtlanma oranının %21,5 ve boş bırakılma oranının %64,1; sözel testinde ise ortalama doğru yanıtlanma oranının %38,4 ve boş bırakılma oranının %33,9 olduğu bilgisi raporda yer alıyor.

Ayrıca raporda, sınavı geçerli olan ve puanı hesaplanan 306.258 adayın 103.297'si (%26,6) bir lisans programına, lisans programlarına yerleşen adaylardan 87.233’ünün (%84,45) AÖF lisans programlarına, 16.064’ünün ise (%15,55) AÖF dışı diğer lisans programlarına yerleşmiş olduğu görülüyor.

2021 DGS SAY, SÖZ ve EA yerleştirme puanı hesaplanan adayların; cinsiyete göre puan dağılımları incelenince, sayısal puan türünde erkek ve kadın adayların puanlarının 180-239 aralıklarında; sözel puan türünde kadın adayların puanlarının 200-239 aralığında yoğunlaştığı görülürken, erkek adayların puanlarının ise 180-219 aralığında yoğunlaşmış olduğu görülüyor. Eşit ağırlık puan türünde kadın adayların puanlarının 200-239 aralığında, erkek adayların puanlarının ise 180-239 aralığında oluştuğu görülüyor.

Raporda yer alan Bulgular Değerlendirildiğinde,
· 120 sorudan 119’unu doğru yanıtlayan aday sayısı 1’dir. En sık gözlenen yanıt sayısı sayısalda 2, sözelde 27’dir.

· En çok kontenjan ayrılan 5 bölüm; İLİTAM (ilahiyat lisans tamamlama), hemşirelik, ilahiyat, bilgisayar, elektrik ve elektronik mühendisliği.

· DGS’de tercih edilen bölümler arasında en çok tercih edilen 5 bölüm;
1-Hemşirelik(19.805)
2-İlahiyat (19.226)
3-Hukuk (18.294)
4-Okulöncesi öğretmenliği (9.552)
5-Bilgisayar mühendisliği (8.592)

· Hem kadınlar hem de erkeklerden yerleşenlerin mezuniyet yıllarına bakıldığında en yüksek olan yılların 2019-20-21 yılları olduğu, yaş grubu olarak da 21-22-23 yaş grubunda olan kadın ve erkeklerin diğer yaş gruplarına göre daha başarılı olduğu görülüyor.

· Yerleştirmelerin yapıldığı bütün programlar arasında ilk 40 programa 89.105 adayın yerleşmiş olduğu kalan programlara yerleşenlerin sayısının ise 14.192 olduğu anlaşılıyor.

· Yerleşen adayların lisans programlarına göre sayısal dağılımında aday yerleşim sayılarının en yüksek olduğu 5 program.
1-İletişim 13.257 (Açık öğretim)
2-Sağlık yönetimi 10.000
3-Siyaset ve kamu yönetimi 8000
4-İLİTAM 6.200 (Uzaktan öğretim)
5-Halkla ilişkiler 5000 (Açık öğretim)

Sonuç olarak, yukarıda yer alan bulgular ile raporun diğer detay incelenmesinden çıkarılabilecek önemli sonuçlar ve dersler olduğunu söyleyebiliriz.

Hiç kuşkusuz bu sonuçlar ve dersler doğrudan ön lisans programlarında verilen eğitimin niteliğine odaklanan yorum ve eleştirileri gerektiriyor. Yıllardır uygulanmakta olan bu dikey geçiş modeli doğru olmakla birlikte, oluşan sonuçlar ve başarı oranındaki düşüklük özellikle yükseköğretim sisteminin bu aşamasının aksayan, eksik olan, yanlış giden yönlerine müdahale edilmediğini bize gösteriyor. Eğer yanlışlar düzeltilmiş olsaydı diğer yıllar ile benzeşen sonuçlar karşımıza çıkmamış olacaktı.

Ön lisans programlarından lisans programlarına geçiş yapanların geçiş yaptıkları lisans programlarında ne denli başarılı oldukları bilinmemekle birlikte, bunların büyük bir bölümünün açık ve uzaktan öğretimin ilgili lisans programlarına yerleşmiş olmaları başarıyı ve programları tamamlama süreçlerini takip etmeyi zorlaştıran bir tablo ile karşı karşıya kalınmasına neden oluyor.

Adayların içinde bulunduğu pozisyondan daha iyi bir pozisyona geçmeyi amaçlayan niyetlerle başvurdukları bu yöntemin program ve katılım sayısının kapsamı genişletilmeli, program içeriklerinin niteliği güçlendirilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alaaddin Dinçer Arşivi