9-10 bin mümkün

9-10 bin mümkün
Sosyal politikalar uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, asgari ücretin neden daha fazla artırılmadığını Bidebunuizle Youtube canlı yayınında Yavuz Oğhan’a anlattı. Çelik, Türkiye’de yaklaşık yüzde 50’lik kesimin asgari ücret...

Sosyal politikalar uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, asgari ücretin neden daha fazla artırılmadığını Bidebunuizle Youtube canlı yayınında Yavuz Oğhan’a anlattı. Çelik, Türkiye’de yaklaşık yüzde 50’lik kesimin asgari ücret düzeyinde çalıştığını ve asgari ücretin işçiler ve memurlar genelinde ‘ortalama ücret’ halini aldığını vurguladı.

Asgari ücretin kişi başı büyüme, gelir artışı ve ekonomik verimlilikten bağımsız olarak yalnızca resmi enflasyona endeksli belirlendiğini söyleyen Prof. Çelik, “2016’da asgari ücret, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 60’ıydı. Süreç aynı şekilde devam etseydi şu anda asgari ücret 8.200 lira olurdu” diyerek asgari ücretin ne kadar gerilerde kaldığını ifade etti. Çelik, oranın yüzde 75-80 düzeyine gelebilmesi için ücretlerin 9-10 bin liraya çıkarılabileceğini, ekonominin bunu mümkün kıldığını ekledi.

NEDEN ASGARİ ÜCRETE DAHA YÜKSEK BİR ARTIŞ YAPILMIYOR?

“Asgari ücret son yıllarda, özellikle 2015 sonrasında son derece seçim endeksli bir mekanizma oldu. Nedeni şu, Türkiye’de asgari ücret aslında en az ücret değil, aslında ortalama ücret. Aslında ortalama ücret saptanıyor. Çünkü asgari ücret ve asgari ücret civarı, yüzde 10 üstü de dâhil olmak üzere, ücretlilerin yaklaşık yüzde 49’unu oluşturuyor. Yani 9,3 milyon civarında insan asgari ücret civarında ücret alıyor. Bunu saptadığınız zaman, genel ücret seviyesini saptamış oluyorsunuz. Bu, özellikle bu hükümet döneminde giderek yükseldi. Sebebi şu, asgari ücreti, memur maaşına ve ortalama işçi ücretine göre biraz daha fazla artırıyorlar. Bunun sonucunda diğer ücretler asgari ücrete doğru yaklaşıyor ve toplum giderek asgari ücretli hale geliyor ve herkesin asgari ücretten bir beklentisi oluyor. Hükümet tarafından saptanan asgari ücret aslında herkesin asgari ücretinin saptanması haline geliyor.

ASGARİ ÜCRETLİ ORANI AB’DE %4 TÜRKİYE’DE %50

Avrupa Birliği’nde asgari ücret alanların oranı yüzde 4, Türkiye’de yüzde 50. Böyle bir toplumda asgari ücret çok önemli bir gelir politikası, aynı zamanda bir siyasal araç.

Asgari ücreti hükümetin belirlediği ve hükümetin verdiği düşünülüyor. Asgari ücreti Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirler, açıklar. Ama fotoğrafa baktığımız zaman asgari ücreti hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirlediği söyleniyor. Bizim mevzuatımızda böyle bir şey yok ama kamuoyunda böyle bir algı oluşturuldu. Asgari ücrete zam yapıldığında hükümet tarafından yapılmış ve ödenmiş gibi algılanıyor.

70’Lİ YILLARDA ÜCRET ÇOK DAHÜ YÜKSEKTİ

Asgari ücrete yüksek zam meselesini aralık ayına bıraktılar. Sonbaharda seçim olsaydı bu asgari ücret çok daha yüksek olacaktı, sonbaharda seçim görünmüyor.

Türkiye ekonomisi daha yüksek asgari ücret açısından uygun. Türkiye’nin zenginliği ve büyüklüğü ile asgari ücret arasındaki orana bakmak lazım. Asgari ücretin kişi başı gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranına baktığımızda 70’li yıllarda yüzde 75-80 oranındaydı. 2022’de zam öncesinde yüzde 37’lere kadar geriledi. Şu anda bu oranın yüzde 75-80’e çıkması, 9-10 bin liralık bir asgari ücreti mümkün kılıyor. Ama ne oldu? Zaman içerisinde asgari ücreti bastırdılar, enflasyondan az pay verdiler, büyümeden pay vermediler. Dolayısıyla asgari ücret, milli gelir artışına göre o kadar geriledi ki birdenbire artış yapıldığında çok büyük artışmış gibi görülüyor. Çok gerilemiş bir asgari ücreti birdenbire çok artıramıyorsunuz, buna işverenler karşı çıkıyor, hükümet karşı çıkıyor ama ekonomi buna müsait.

ASGARİ ÜCRETLİNİN PAYI KÜÇÜLÜYOR

Türkiye’de asgari ücret hep resmi enflasyona endeksli olarak hesaplandığı için, kişi başı büyüme, gelir artışı, ekonomik verimlilik dikkate alınmadığı için asgari ücretlinin pastadaki toplam payı küçülüyor.

2016’da asgari ücret, GSYH’nin yüzde 60’ıydı. Şu anda böyle olsaydı asgari ücret 8200 lira olurdu.”