AÇIKLANAN BÜYÜME VE ENFLASYON RAKAMLARININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

Bu hafta Türkiye ekonomisinin durumu hakkında bilgi alabileceğimiz iki önemli rakam açıklandı. Evet büyüme ve enflasyon rakamlarından bahsediyorum. Elbette hayat rakamlardan ibaret değildir ve her bir birey ekonominin genel gidişatından farklı biçimde etkilenmektedir. Ancak yine de büyüme ve enflasyon rakamlar Türkiye ekonomisinin genel görünümü hakkındaki önemli göstergelerdir diyebiliriz.
Öncelikle 2. çeyrek büyüme rakamından bahsetmek istiyorum. Aslında küçülme rakamı desek daha doğru olur zira Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte %2.2 küçülürken yıllık oran %11 daralmayı ifade diyor.
Bu veriler sürpriz değil zira Türkiye ekonomisi son 5 yıldır gittikçe yavaşlayan ve küçülmeye başlayan bir eğilim gösteriyordu. Ayrıca küresel salgının tüm Dünya ekonomilerinde ani kapanmaya ve sert daralmalara yol açtı. Küresel ekonomik çöküş tüm ülkeler gibi Türkiye içinde dış talebin ekonomiyi destekleyici etkisinin kalkmasına yol açtı. Dış talebin ekonomi üzerindeki etkisi 2019 yılı içinde geçerliydi ancak salgınla birlikte ana ticaret partnerimiz olan Euro Bölgesindeki sert daralma bizi çok daha fazla olumsuz etkilemiştir ve görünen o ki etkilemeye devam edecektir.
Elbette büyüme sorunsalımızın ana nedeni bu değil. İnşaata ve tüketime dayalı büyüme modeli ekonominin büyük ölçüde dış finansmana bağımlı hale gelmesine yükümlülüklerin dolarizasyonunun artmasına yol açtı. Bu aynı zamanda para politikası etkinliğini bozucu bir durum da yarattı. Yeni bir durum hayır değil, bugünün konusu hiç değil. 2010 yılından itibaren bu riskleri her platformda dile getirmeye çalışıyorum. Beklenmedik sorunlarla karşı karşıya değiliz yani. Dolayısıyla dış finansman koşulları daralmasına rağmen kamu destekli olarak iç talebin şişirilmesi sonucu karşılaşılan kur şoku ve sonrasında Türkiye ekonomisinin gelişimi bu gerçeği görünür hale getirdi. Tıpkı aşağıdaki TÜİK grafiği gibi. Baktığımızda 2018 yılından itibaren durgunluk ve daralma eğilimine girmiş bir ekonomi görüyoruz.
Üstelik artan kamu desteklerine ve elbette kamu bütçe disiplinden vazgeçilmesine rağmen.
Grafik 1. Türkiye Ekonomisi Gelişim
Kaynak :

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baki Demirel Arşivi