İşsizlik sayısı ile istihdam etme sayısını aynı anda düşürmeyi başaran Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümetiyle yönetilen şanslı insanlarız.
Bize bu ülkeyi armağan eden, İkinci Dünya Savaşı’ndan kurtaran, Kıbrıs Barış Harekatı’nı yapanlar böyle başarılı olamadı.
Nasıl bir başarı yahu inanamazsınız. Son 18 yılda hayatta kalanlar bilir, kalamayanlar ahirette anlatır bu başarıyı.
Nereden başlasam bilemiyorum, öyle heyecanlıyım.
Eğitim desem, hadi diyeyim.
7 bakan değişmiş, değiştirilen sistemin hesabı yok. Niye? Tabii ki bu millet için? Ahalinin kafası ne zaman karışmış, sistem ona göre ayarlanmış. Eskiden bir tane idi sınavların adı misal. Niye, milleti tembelleştirmek için. Ne yaptılar her sınava yeni bir isim koydular. Niye, yahu millet sınava hazırlıklı gelsin diye. Lisesi, üniversitesi, memuriyeti, dili, uzmanlığı tek parti gibi tek sınavla olur mu? Kafa yor, çalış, odaklan, sonuçlandır istediler.
Tarım mı? 10 bakan, adıyla kurcalanmış bu vekaleti yönetmiş. Köylünün borcu yok, mazotu koyacak yer yok yahu. Ziraat Bankası’nın önüne ürettiği limonu, sağdığı sütü döküyor. Kredi kartı veriyor bankaya, ne diyorsun? Samanı ithal edenler dış güçler, kurbanlık koyunu getirenler bölücüler, aldanmayın.
Sağlık mı? Cumhuriyet’in, Bay Kemal’in yıllarca inim inim inlettiği sağlıkta dünyaya ders veriyor ders bu iktidar. Devletin yaptığı hastaneleri kapatıyor. Niye? Bir bildiği var. Devlet tedavi edemez. Kim eder, özel sektör! Siz rahatsız olmayın diye ihalelerini, teşviklerini, hasta garantilerini açıklamıyor. Bunu, sırf sizin sağlığınızı düşündüğü için yapıyor, anlamadınız mı? Açıklasa rahatsız olacaksınız, niye açıklasın. Hastalıktan koruyor sizi hastalıktan. 40 yıl hasta olmasanız bile borçlandırıyor. Niye? Hasta olabilirsiniz diye. Bunu nereden bilecek devlet. Hastane ayrımını kaldırdılar, hepsini ‘tek’ yere fatura ettiler. Gurur duymalısınız gurur.
Savunma mı?
Buna hiç girmeyelim bak, mahcup olursunuz. Suriye’deki şehitliğimizi güvenlik gereği yer değiştirmiş olabilirler, ne var sen yine Fatiha’nı oku. Dua sahibine ulaşır. Yeter ki oku. Bu dönemde ürettiğini kendine saklamadın teknolojini paylaştın. Kimle, Katar ile. Cumhuriyet tank palet fabrikası kurmuş. Tank ne, palet ne? Hemen Katar’a sattılar, 50 milyon dolar para geldi. Şimdi muhalifsin ya 50 milyon dolara ordunun fabrikasını niye sattın dersin, dolar yükseliyor kardeşim bir de öyle bak.
Yahu yazmakla bitmez. Eskiden, misal, bir sürü girişimci vardı, bir ihale yapıyorsun kavga gürültü, yolsuzluk, sefalet. Gazeteler, televizyonlar haber programları bitmiyor. İş de yapılamıyor, ihale de olmuyor filan. Ne yaptılar, beşe indirdiler. Beş müteahhit var. Bak kavga çıkıyor mu? Yok. İş yapılıyor mu? Çatır çatır. Köprüden kimse geçmiyormuş da dolar garantiliymiş de bunları geç. Dolar dünyanın kabul ettiği bir para birimi değil mi, neyine itiraz ediyorsun.
Sonra medya alanı. Değerli basın mensupları bilirler, çok ses anlaşılmaz. Yani her kafadan bir sese ne gerek var. Osmanlıya böyle ihanet ettiler. İsmet İnönü bunu yaptı mesela. Koca İnönü, bu çok seslilik yüzünden bir gazeteciye koltuğunu teslim etti. Ama bunlar ilk evvel medyanın adeta zulüm gibi çok sesliliğine çare buldular. Yanlış mı? Tek lider, tek manşet, tek fotoğraf, tek haber basını milletin kafasını düzeltti mi, düzeltti. Evvelden senede bir kez konuşuyordun emekliye zammı, bugün aç bak, her gün emekliye zam haberi var. Umut verdiler umut. Yahu kime anlatıyorum?
Spor mu dediniz. Klasik 4-4-2 sistemi vardı. Tek parti diyeceğim, yok. 27 Mayıs mıydı? Yok be. 12 Eylül’den sonra, Rahmetli Özal’ın sayesinde sahalara çim ekildiği dönem, o sistemi yerle yeksan ettiler. İsteyen 3-5-2, isteyen 3-4-1-3, hatta 4-2-3-1 oynanan sistem bu dönemde gelmedi mi? Elini vicdanına koy ya. Bak açıyorsun Katar kutusunu, Rize başka oynuyor, Fener başka, Ankaragücü başka. Sonra da birileri çıkıp diyor ki “Özgürlük yok.” Binlerce taraftar görüyor, sen görmüyorsan ne diyeyim.
Oh be ne şanlıyız. Başımızdan, tepemizden, gönlümüzden eksik olmasınlar.
Ekonomiyi yazacaktım. Biliyorsun başarının haddi hesabı yok. Okumazsın zaten, sana kıyamadım.
Adaleti de yazacaktım, adalet ile birlikte hakkı, hukuku, Allah korkusunu, ahireti filan yerim kalmadı. Kusura kalmayın. Sporu silip onu yazayım diyorum, ayıp olur şimdi futbolsever okuyucularıma. Ama bilin en çok adalet, hak, hukuk konusunda tarih yazdılar.
Menü
