Aday Kim Olur?

Muhalefetin adayı kim olacak sorusunun cevabı henüz belli değil ama hepten belirsiz de değil, kuvvetli eğilimler var. Dileyelim bu eğilimler bizi 14 Mayıs’a yüreğimiz ağzımızda girmek zorunda bırakmasın.

Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağı neredeyse kesinleştiğinden muhalefetin bir cumhurbaşkanı adayında anlaşıp anlaşamayacağının, anlaşırsa adayın kim olacağının belli olmasına çok kalmadı. Çok değil, birkaç hafta içerisinde her iki sorunun da cevabını öğrenmiş oluruz. Bu iki sorunun cevabının belirlenmesinde etkili olacak faktörler neler, bu faktörler bugün neye işaret ediyor, az çok biliyoruz. Bilmediğimiz aynı faktörlerin önümüzdeki haftalar içerisinde de aynı şeye işaret etmeye devam edip etmeyeceği…

Muhalefetin (6+1) adayının kim olacağını belirleyecek faktörleri ve bu faktörlerin neye işaret ettiğini hatırlatmazdan ve aynı faktörlerin önümüzdeki günlerde neye işaret edebileceğine geçmezden önce Erdoğan’ın seçim tarihini 14 Mayıs olarak ilan etmesinin neye işaret ettiğini ‘tahmin etmekte’ fayda var. Erdoğan’ın 18 Haziran’da yapılacak seçimleri beş hafta erkene alması ve bu kararını 10 Mart’ta açıklayıp muhalefeti ‘şaşırtmak’ imkânını kullanmak yerine şimdi açıklaması iki şeye işaret ediyor olsa gerek. Öncelikle, Erdoğan belli ki yaz sezonu başlamadan ama çok daha muhtemelen ekonomide yapılan pansumanların işe yaramadığı anlaşılmadan seçimleri yapmak istiyor. Yapılan pansumanların işe yarayacağından emin olunsa biraz daha beklemek Erdoğan açısından herhalde daha makul olurdu. Bu tahmin doğruysa, seçimleri ister Erdoğan ister muhalefet kazansın, Haziran’dan sonra ekonomide oluşabilecek manzaradan kaygı duymamak zor. İkincisi, belli ki Erdoğan iki ay sonra açıklayabileceği kararı bugün açıklayarak muhalefeti de adayını açıklamaya zorluyor. Cepten hangi tavşanların çıkarılacağına muhalefetin adayına göre karar verilecek olmasından kaynaklı olsa gerek, Erdoğan muhalefeti adayını açıklamaya teşvik etmek istiyor belli ki. İşaret edilenler şundan önemli: Her ikisi de Erdoğan’ın kendisini nerede zayıf hissettiğini gösteriyor. Belli ki Erdoğan ekonomideki gidişatın yaratacağı hasardan korkuyor yine belli ki Erdoğan “karşımda kim olursa olsun” havasında değil, tercihleri var.

Aktörler ve Pozisyonları
Erdoğan karşısında muhalefetin hangi adayla yarışacağına gelince, adayı belirleyecek belli başlı aktörler malum: Kılıçdaroğlu, Akşener, 6’lı Masa’nın diğer dört partisi, HDP ve tabii ki Erdoğan. Bu aktörlerin neye bakarak kimin aday olmasını isteyeceğini, başka deyişle, adayın kim olacağını belirleyebilecek başat faktörler de aktörlerin arzuları, çıkarları ve (muhalif) seçmenin temayülleri gibi görünüyor. Bir de İmamoğlu’na getirilen yasak kararını ve HDP’nin kime destek verebileceğini eklemek gerekiyor. Muhalefetin adayı bu beş faktörün birlikte düşünülmesinden, bu beş faktörün aynı anda çalışmasından çıkacak gibi görünüyor.
Bu faktörler itibarıyla bakıldığında aktörlerin güncel pozisyonları şöyle: Kılıçdaroğlu ortak aday olmak arzusundayken, Erdoğan da muhalif seçmenin temayüllerine dair değerlendirmesinden ve çıkarlarından hareketle olsa gerek, Kılıçdaroğlu’yla yarışmak istiyor. Buna mukabil, muhalif seçmenin temayülleri faktörüne daha fazla ağırlık verdiğinden ve İmamoğlu’na getirilen yasak kararını önemsemediğinden olsa gerek, Akşener Kılıçdaroğlu’nun yerine İmamoğlu ya da Yavaş’tan birinin aday olmasını öneriyor. Gelecek Partisi’nin pozisyonu net olmamakla beraber, 6’lı Masa’nın diğer dört partisi ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz etmiyor görünüyor. Bu son eğilimin arkasında ne kadar ‘çıkarların’, ne kadar seçmen temayüllerine dair değerlendirmenin ve ne kadar İmamoğlu’na getirilen yasak kararının oluşturduğu riskin hesaba katılması var, tespit etmek güç. Son olarak HDP’nin pozisyonu da malum: Hesaba katılırsa muhalefetin muhtemel ortak adayını destekleyecek, yoksa kendi adayını çıkaracak HDP.

Aktörlerin bugün itibarıyla aldığı pozisyonlar “aday kim olur” sorusunun cevabının henüz netleşmediğini ve lakin biri başat olmak üzere birkaç muhtemel cevabın olduğunu gösteriyor. Muhtemel cevapların başta geleni açık: Kılıçdaroğlu. Seçilebilir aday olduğu konusundaki tereddütler giderilmemiş olmakla beraber, muhalefetin kurumsal aksamının tercihi ağırlıkla Kılıçdaroğlu’ndan yana. Adayın kim olacağının saptanmasında bu kurumsal aksamın rolü tayin edici olacağından Kılıçdaroğlu olağan aday. Öte yandan, aynı pozisyonlar alternatif senaryolara da kapı aralıyor. Alternatif senaryolardan ilki Akşener-inisiyatifli çoklu aday. Akşener’in ‘seçilebilir aday’ ısrarı devam ederse, Kılıçdaroğlu da adaylıktan vazgeçmezse, ki vazgeçecek gibi de görünmüyor, yukarıdaki pozisyonlardan çoklu aday da çıkabilir. Akşener alternatif bir ismi ikna edebilir mi, edemezse kendi aday olur mu sorularının cevapları belirsiz. Ancak, Akşener-inisiyatifli çoklu aday durumunda, Kılıçdaroğlu’nun ikinci tura kalmasını isteyeceğinden, HDP’nin adayını geri çekmesi sürpriz olmaz. Diğer bir alternatif senaryo da HDP-inisiyatifli çoklu aday. 6’lı Masa “bizimle de görüşülmeli” talebini karşılamazsa HDP kendi adayını çıkarabilir ve seçimlere yine çoklu adayla gidilebilir.
Dördüncü ihtimal Yavaş’ın adaylığı. Seçilebilir aday faktörü kurumsal aksamın eğilimi faktöründen daha kuvvetli çalışırsa, 6’lı Masa Kılıçdaroğlu seçeneğinden uzaklaşabilir ve fakat yasak kararı faktöründen dolayı İmamoğlu’na yönelemeyip Yavaş’ta karar kılabilir. Öte yandan, seçilebilir aday faktörüyle beraber HDP’nin kimi destekleyebileceği faktörü baskın gelirse, 6’lı Masa yasak kararı faktörünü ikincilleştirmeyi ve Yavaş’tansa İmamoğlu’nda ortaklaşmayı tercih edebilir. Son olarak, 6’lı Masa seçilebilir aday ve HDP’nin kimi destekleyebileceğiyle beraber yasak faktörünü de hesaba katabilir ve bu durumda da ortak aday tümden yeni bir isim, zor ihtimal, ama mesela Babacan olabilir.

Karara Doğru
Muhalefetin hangi adayla yarışacağını tayin edecek aktörler ve bugünkü pozisyonları aşağı yukarı bunlar. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı en muhtemeli olmak üzere kabaca altı ihtimal var önümüzde. Öte yandan, aday kim olacak sorusu bu altı biçimde de cevaplanabilir görünmekle beraber, çoklu aday riskini almak herkes için zor olacağından, kalan dört ihtimal daha kuvvetli görünüyor. Özetle, aday kim olacak sorusu, üçüncü ve dördüncü cevaplar yer değiştirebilir görünmekle beraber, sırasıyla Kılıçdaroğlu, Yavaş, İmamoğlu ve Babacan diye cevaplanabilir görünüyor.
Ancak bu, bugünkü vaziyet, cari manzara. Muhalefetin adayı kim olacak kararının alınmasına birkaç hafta, YSK’da kesinleşmesine ise neredeyse iki ay var. Olur da aday kim olacak sorusuna cevap verecek aktörlerin eğilimlerine yön veren faktörlerin seyrinde bir değişiklik olursa, yeni bir cevabın ortaya çıkması zor ihtimal, ancak cevapların sıralaması değişebilir.

Bu açıdan bakıldığında, yukarıda sözünü ettiğim beş faktörden dördünde değişim ihtimali zor. 6’lı Masa’yı oluşturan partilerin arzu ve çıkarlarına denk düşen kurumsal aksamın eğilimi faktöründe bugünden yarına bir değişiklik olması zor, hele de diğer faktörler aynı kaldığı müddetçe. Keza, HDP’nin pozisyonunun değişmesi de pek ihtimal dahilinde görünmüyor. HDP, Kılıçdaroğlu aday olursa destekleyecek, başka biri aday olursa ‘hesaba katılıp katılmadığına’ göre karar verecek görünüyor. İmamoğlu’na getirilen yasak kararında da mevcut durumun süregitmesi daha kuvvetli ihtimal. Yasak tehdidi devam ettikçe 6’lı Masa İmamoğlu seçeneğine yaklaşmayacak, İmamoğlu seçeneği öne çıkmadıkça da yargı İmamoğlu kararını kesinleştirmeyecek görünüyor. Değişmesi daha kabil görünen faktör muhalif seçmenin temayülüyle ilgili. Muhalif seçmenin eğilimi önümüzdeki birkaç hafta içerisinde bugünkünden farklı biçimde seyrederse cevapların yukarıdaki sıralaması değişebileceği gibi seçenekler bir anda azalıp teke inebilir.
6’lı Masa’nın ortak programının açıklanmasını takiben önümüzdeki birkaç hafta içerisinde Kılıçdaroğlu’na dönük seçmen eğiliminde manalı bir değişiklik olur da, Kılıçdaroğlu’nun seçilebilirliğine ilişkin şüpheler azalır ya da ortadan kalkarsa, yukarıda sıralanan altı seçeneğin beşi birden, bir anda buharlaşabilir. Muhalefetin kurumsal aksamının hâkim eğilimi, aktörlerin arzu ve çıkarları, HDP’nin muhtemel desteği ve İmamoğlu’na getirilen yasak faktörleri Kılıçdaroğlu’nu adaylığını başat ihtimal kıldığından, seçmen eğilimi önümüzdeki günlerde az da olsa değişir ve Kılıçdaroğlu’nun seçilebilirliğine ilişkin şüpheler azalırsa, aday kim olur sorusunun tek cevabı kalır: Kılıçdaroğlu.

Ancak tersi ihtimal de mümkün. Seçmen eğilimi Kılıçdaroğlu’nun seçilebilirliğine ilişkin şüpheleri büyütecek biçimde de değişebilir. Esasında, bu saatten sonra muhalefetin adayı kim olur sorusunun cevabında esaslı bir farklılaşma olacaksa ancak böyle bir değişiklik yüzünden olacağa benziyor. Olur da seçmen eğilimi Kılıçdaroğlu’nun seçilebilirliği şüphesini büyütecek şekilde değişir, diğer faktörlerin seyrindeyse aman aman bir değişiklik olmazsa, aday kim olur sorusu muhtemelen kasaya (devlete) kazandıracak şekilde cevaplanır: Mansur Yavaş. Yasak tehdidinden dolayı İmamoğlu’ndan, herkes kaybedeceğinden çoklu adaydan, üzerinde uzlaşılması zor olacağından da Babacan gibi yeni bir isimden uzak durulmak isteneceğinden, seçmen eğilimi Kılıçdaroğlu’nun seçilebilirliğine ilişkin şüpheyi büyütecek biçimde değişirse Yavaş en muhtemel seçenek haline gelebilir. Mansur Yavaş’ta da uzlaşılamaması durumundaysa, sırasıyla çoklu aday, yeni aday ve İmamoğlu seçenekleri öne çıkabilir.

Özetle, muhalefetin adayı kim olacak sorusunun cevabı henüz belli değil ama hepten belirsiz de değil, kuvvetli eğilimler var. Dileyelim bu eğilimler bizi 14 Mayıs’a yüreğimiz ağzımızda girmek zorunda bırakmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mesut Yeğen Arşivi