Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

Afganistan, ‘Lityumun S.Arabistan’ı mı olacak?

Taliban’ın yönetimini ele geçirdiği Afganistan bugün dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak bilinse de, sadece lityum rezervinin 3 trilyon dolar değerinde olduğu belirtiliyor. İşte başta Çin olmak üzere herkes elektrikli araçların olmazsa olmazı bu lityumun peşinde. Afganistan için ‘Lityumun Suudi Arabistan’ı” olacak yorumları da yapılıyor.

20 yıllık ABD işgalinden sonra Taliban’ın fiilen Afganistan’ın yönetimini ele geçirmesi, dünya ticaretinde bütün dengeleri değiştireceğe benziyor. Çünkü bugün Taliban sadece Afganistan topraklarına sahip olmadı, o toprakların altında bugünkü değeri 3 trilyon doların (2010 hesaplaması, bugün emtia fiyatları arttı) üzerinde olan mineralleri, doğal kaynakları da ele geçirmiş oldu. Bu minerallerden belki de en önemlileri lityum ve bakır. Yani bir başka ifadeyle Afganistan bugün dünyanın en büyük lityum ve bakır kaynaklarına sahip. Bildiğiniz gibi özellikle lityum, elektrikli araçların imalatında kullanılan kilit bir element.

3 TRİLYON DOLARLIK REZERV

ABD’li yetkililer ve jeologlar tarafından 10-11 yıl önce yapılan keşfe göre bu 3 trilyon doların yaklaşık 1 trilyon doları 60 milyon tonluk bakır rezervinden kaynaklanıyor. Ayrıca mevcut piyasa değeri 350 milyar doları aşan 2.2 milyar tondan fazla demir cevheri olduğu da söyleniyor.  Ama en önemlisi kuşkusuz lityum kaynakları. O dönem bu kaynağın değerinin 1 trilyon dolar olduğu, ülkede lityum arama çalışmalarının artırılması durumunda keşfedilecek rezervlerle Afganistan'ın dünyanın en büyük lityum rezervine sahip ülke olacağı belirtiliyordu. Yani mevcut lityum rezervi değerinin 3 trilyon dolara çıkacağından bahsediliyordu.

ORTADOĞU’NUN YENİ ROLÜ

Zaten bunun farkında olan ABD Savunma Bakanlığı da 10 yıl önceki raporunda Afganistan'ı ‘Lityumun Suudi Arabistan’ı’ olarak tanımlamıştı. Yani aynı petrolde olduğu gibi yine bir Ortadoğu ülkesinin bu kez bataryalarda kullanılan lityumun tedarikinde çok kritik bir öneme sahip olacağından bahsetmişti. Hem de bu değerlendirmeyi henüz elektrikli araç gerçeği ortada yokken, lityumun sadece cep telefonu gibi elektronik cihazlarda kullanıldığı bir dönemde yapmıştı. Yani bundan 10 sene sonra dünyada satılan elektrikli araç sayısının 40-50 milyon olacağı düşünülürse, lityum rezervlerinin ne kadar önemli olacağı daha net anlaşılıyor.

Lityum devi Çin’in gözü Afganistan’da

BUGÜN hali hazırda dünyadaki lityum iyon pil üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 60'ını kontrol eden Çin, lityum ve bakır rezervleri nedeniyle Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesinden memnun. Aksi takdirde Taliban için ‘iletişimi sürdürüyoruz’ açıklaması yapmazdı. Zaten çok değil 28 Temmuz’da Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin’in kuzeyindeki Tianjin kentinde Taliban heyetini ağırlamıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Çin tarafının Taliban’a barış görüşmelerini ilerletme çağrısında bulunduğu, Taliban’ın da Çin’e yatırım için ortam oluşturma sözü verdiği kaydedilmişti. Çinli enerji şirketleri son yıllarda alevlenen ticaret savaşlarına rağmen, lityum iyon pil pazarının büyük bir bölümünü kontrol altına alarak büyük jeopolitik öneme sahip bu teknolojide başta ABD olmak üzere rakiplerine karşı ciddi avantaj sağladı.

Önce borçlandırıyor sonra kontrolü alıyor

LİTYUM eğer yeni bir teknoloji veya kaynak bulunmazsa, şu an için otomotiv endüstrisinin geleceği demek. 2030 yılında toplam satışların yarıdan fazlasını, 2040 yılında ise tamamını oluşturması beklenen elektrikli araçların olmazsa olmazı, bataryaların kilit elementi de diyebiliriz. Uzmanlar da iklim değişikliğiyle mücadelede büyük önem taşıyan şarj edilebilir bataryalar ve benzeri teknolojilerde kullanılan lityumun 21’inci yüzyıl ekonomisi için vazgeçilmez olduğuna dikkati çekiyor. Uzmanlar, Afganistan’daki rezervlerin devlet destekli projeler için bir fırsat olabileceğini belirtiyorlar. Özellikle de Çin’in dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi Afganistan’daki lityum kaynaklarına hakim olacağı konuşuluyor. Çin son 20 yılda çok hızla gelişerek zenginleşti ve en büyük küresel güç oldu. Dünya siyasetinde çok aktifler. Son yıllarda Çin’in Güney Amerika’daki ağırlığı ciddi artarken, hedeflerine Şili’deki madenleri aldılar. Diğer kaynaklar için Afrika’daki ciddi yatırımlar yaptılar ve Afrika’nın büyük kısmını kendilerine borçlu bıraktılar. Çünkü Çin, yer altı madenleri için hedeflediği ülkeye gidip, finansal destek olup, altyapı ve diğer yatırımları yapıyor, ülkeyi borçlandırıyor. Yani literatürde de olan borçlandırarak kontrol etme stratejisini uyguluyor. İşte bu yüzden ABD’nin Afganistan’dan çıkmasından memnunlar ve hemen Taliban’la masaya oturacak gibi duruyorlar.

Afganistan’da yüksek kalitede lityum var

OTOMOTİV endüstrisinin geleceğini şekillendirmesine artık kesin gözüyle bakılan elektrikli araçlarda, elektriğin depolanmasını sağlayan bataryaların üretiminde kullanılan lityum, bugün rezerv bakımından dünyada en çok Güney Amerika ülkesi Şili'de yer alıyor. Ülke, 8 milyon ton ile dünya lityum rezervinin yüzde 57,5'ine sahip. Onu, 2 milyon 700 bin ton rezerv ile Avustralya, 2 milyon tonla Arjantin ve 1 milyon ton lityum rezervi ile Çin izliyor. Ama Afganistan’ın henüz keşfedilmeyen kaynaklarla dünyanın en büyük lityum rezervine sahip ülke olduğu gerçeği de ortada. Üstelik Afganistan'daki lityumun, diğer ülkelerdeki lityumdan ortalama kalite olarak oldukça üstün olduğu belirtiliyor. Afganistan'ın kanıtlanmış lityum rezervleri ülkenin güneyindeki Nimruz, Kandahar, Hilmend, batısındaki Herat ve iç-doğu kesimindeki Gazne vilayetlerinde yoğunlaşıyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi