AĞLAYACAKSANIZ OYNAMAYALIM

Fenerbahçemizin önlemez yükselişi, ağlayanlara rağmen devam ediyor..
Başakşehir’i de bu zorlu takvimde galibiyetle uğurladık. Mabedimiz de üst üste 11. kez kapalı gişeydi. Jesus’u da kırmadık maç öncesinde Altay’ın gönlünü aldık. Yahu biz bu çocuğu seviyoruz. Maçta ise Crespo’nun resmen büyüleyici oyunundan bahsetmemek olmaz. Hem defansif hem ofansif anlamda muazzam bir oyuncu. İzlerken büyük keyif alıyorum. Ayrıca, Szalai de bir robot misali her maç 90 dakika oynuyor ve buna rağmen performansında neredeyse hiçbir düşüş yaşamıyor. Maçın geri kalanını yan sütündan okuyabilirsiniz, ben bu hafta yaşadığımız akıl tutulmasından bahsedeceğim. Rakip camialarımızdan biri bütün hafta boyu en hafif tabirle ağladı durdu. TFF’ye falan gitti, yine ona buna bizi şikayet etti. 3 Temmuz kumpasında da bunlar malum cemaatin gazetelerinin yazdığı yalanların kupürlerini kesip dosyalayıp, UEFA’ya koştururuyorlardı. İşin en tuhafı hiç akıllanmıyorlar, bu takımın resmi Twitter hesabı yine alenen yalan söyledi. Bakın ben bunu yazarken utanıyorum, 10. hafta itibariyle diye verdikleri bütün istatistikler alenen yanlış. Hatta referans gösterdikleri iki kaynak da kendilerini yalanladı. Biraz utanma olsa çıkıp özür dilerlerdi ama sanırım böyle duygular rakip camiada yok. Çok da sevindiler hafta içi, kupada ikinci lig orta sıralarında bulunan rakiplerini yenince çocuklar gibi mutlu oldular. Okan Buruk’un tribünlere çektirdiği üçlü efsaneydi.
Onlar bu tarihi galibiyetlerine sevine dursun, biz ise Avrupa liginde zirve maçına hazırlanacağız. Tabi herkes kendi kulvarında galibiyetlerine seviniyor. Neyse her hafta “biz rahat uyuyoruz şimdi onlar düşünsün” diyordum bu hafta biraz değiştireyim, ”biz rahat uyuyoruz siz de ağlamanız bitince uyumaya çalışın”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Can Arşivi