AKDENİZ ÖLÜYOR

Akdeniz akşamları çok yakın tarihte bir başka olacak. Dünyanın en büyük içdenizi eğer böyle giderse, mavi gezegenin gözden çıkarılan ilk su kütlesi olabilir.

Akdeniz ısınıyor ve tuz oranı yükseliyor. Bu denize 22 ülkenin kıyısı var. Bizim Akdeniz’de kıyı uzunluğumuz bin 557 kilometre, eğer Ege’yi de işin içine katarsak (çünkü Ege’de Akdeniz’in parçası) 4 bin 362 kilometreyi buluyor.
Küresel iklim değişikliği, Akdeniz sularını çöllerden başlayıp dağ eteklerine kadar önceki yıllara göre daha fazla ısıtıyor. Zaten sıcak olan Akdeniz bazı yerlerde ılık kaplıca suyu gibi oldu bile.
Uzmanlar ürkütücü tabloya isim buldular; Akdeniz ölüm döşeğinde… Akdeniz’de, İspanya’dan İsrail’e, Fransa’dan Kuzey Afrika’ya kadar yapılan ölçümlerde deniz suyu sıcaklığı rekor kırıyor. Ortalama 30 derece…
Barcelona Deniz Bilimleri Enstitüsü, 40 yıldır İspanya kıyılarında deniz suyu sıcaklıklarını ölçüyor. Bu yıl rekor kırıldı. 27 virgül 47 derece ile en yüksek değere ulaşıldı. Normal deniz suyu sıcaklığının 4-5 derece üstünde bir ısınma söz konusu.
Türkiye de dahil 11 ülkeden 30 bilim insanının katıldığı dört yıl süren bir araştırmaya göre de Akdeniz’deki 50 canlı türü yok olmaya doğru gidiyor. Oysa Akdeniz, dünyanın en cömert denizlerinden. Akdeniz, bioçeşitliliğin yüzde 20’sini tek başına dünyaya sunuyor. Mercanlar ve süngerler yok oluş sürecine zaten yıllar önce girmişti, şimdi hızlandı. Sırada dip balıkları var.

AKDENİZ’E KARADAN SALDIRI
Afrika’nın kumları, Avrupa’nın nehirlerle gelen atıkları Akdeniz’in dibinde yığılıyor. Bu doğal dengeyi bozan bir faktör. Ancak insan eliyle gelen bu denize karışan zararlıların haddi var, hesabı yok.
Akdeniz’i kuşatan yüzlerce kent var, dünyada ticaretin, küreselleşmenin aklınıza parayla ilgili ne gelirse filizlendiği bir coğrafya burası. Bir çaydanlık düşünün; iğne deliği açın… İşte; Akdeniz öyle bir yer. Sadece Cebeli Tarık Boğazıyla okyanusa açılıyor, kentlerin pisliğini bu denize akıyor, plastikler, tarım ilaçları say say bitmez. Akdeniz yıllarca Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’nın, Ortadoğu’nun çöp tenekesi olarak kullanıldı.
Mesela bizim Akdeniz illerimize bir bakalım; devlete ve yerel yönetimlere göre nasıl çevre sorunlarıyla boğuşuyorlar.
Adana, Isparta, Kahramanmaraş ve Osmaniye hava kirliliği birinci öncelikli çevre sorunu olurken; Mersin’de su kirliliği, Hatay’da toprak kirliliği, Antalya’da atıklar, Burdur’da doğal çevrenin tahribatı birinci öncelikli sorun… Bunu devletin kaynakları söylüyor.

EN BÜYÜK TEHLİKE İSE PLASTİK
WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından plastik atıklar konusunda hazırlanan bir raporda Akdeniz’in bir “plastik denizi” olma riski ile karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Rapora göre, Akdeniz’deki atıkların yüzde 95’ini plastik maddeler oluşturuyor. Ve bizim için acı veren şu olmalı; Akdeniz’e günde 144 ton plastik madde atarak birinci sırada yer alıyoruz. Akdeniz’de yaşayan 134 tür deniz canlısı plastik atıkları yiyor. Bir de dışarıdan gelen yabancı tür istilası var. Balon balıkları Akdeniz’i istila ediyor. İşin özetini başta verdik sonunda da yazalım; Akdeniz akşamlarına bir acayip karanlık çöküyor, uygarlıkların doğduğu kıyılar, insanlığın üzerini örtecek mezar taşlarıyla örülüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi