Besim Güçtenkorkmaz

Besim Güçtenkorkmaz

AKLIN YOLU

Altta okuyacağınız iki haber, birkaç gün önce Gazete Pencere’de aynı gün yayınlandı.

Haberin birisinde Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi konuşuyor ve “Taraftar istiyor diye transfer yapmayacağız” diyor.

Diğer sütunda ise Galatasaray’ın yeni seçilen Başkanı Dursun Özbek konuşuyor ve “Taraftarın istediği transferleri yapacağız, onları memnun edeceğiz” diyor.

Gel de çık işin içinden. İki başkanın düşüncesi birbirinden o kadar uzak ki. Üstelik bu iki takımın da ekonomik sıkıntıları ortada ve para yok diye inim inim inliyorlar.

Birisi denemiş yanılmış. Ağzı fena yanmış.

Artık yoğurdu üfleyerek yiyen Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin tam açıklaması şöyle;
“Yaşı geçmiş, menajer ayak oyunlarıyla, taraftar istiyor diye gelen futbolcularda durum belli. Alex Teixeira’sı, Pjanic’i, Batshuayi’si var. Taraftarın istediği futbolculardı bunlar. Sonuç ortada”

Diğer yanda Galatasaray Başkanı Dursun Özbek var. Galatasaray’da yeniden başkan seçilen Dursun Özbek, eski başkanlık döneminden hiç feyz almamış gibi açığa oynamayı seviyor. Diyor ki;
“Artık görev bizde. Biz de gerekeni yapacağız. Transferleri önünüzdeki günlerde açıklayacağız. Taraftarın da memnun olacağı bir takım kuracağız.” Türk futbolunda kulüpler ekonomik olarak sona doğru hızla yaklaşıyorlar. Girdikleri borç batağından kurtulmaları için, öncelikle akıllı başkan ve Yönetim Kurullarına ihtiyaç var.

Takımlarımızın da ülkemizin de boşa harcayacak tek kuruşu yok.

Eğer Galatasaray başkanı gibi, aklın yolundan şaşar tribünlere oynarsan, çöküşü hızlandırırsın. Taraftarı memnun edeceğim derken asırlık kulübü batırırsın.

Her kulübün yöneticisi hesabını kitabını iyi yapmak zorunda. Taraftara şirin gözükmek için bol keseden harcama lüksümüz artık hiç yok.

Bakın Beşiktaş Başkanına, Bir sezon içinde başlarına neler gelmiş. Menacerlerin isteği ve taraftarın önerisi ile aldıkları oyunculardan ağzı yanmış.

Bizim kulüplerimiz, yurt dışından şöhretli oyuncu almaya bayılıyorlar. Aldıkları şöhretli oyuncuları bir bir duyurarak, taraflar arasında adeta sidik yarışına neden oluyorlar. Bu yarışa çanak tutup tiraj alarak aslan payını kapan bir de medyamız var. Ha bire taraftarları dolduruşa getiriyor. “O geliyor, bu geliyor” diye. Oysa gelenlerin çoğu posası çıkmış oyuncular.

Menacerler önce basında fink atıyorlar, sonra kulüp koridorlarında. Oyuncuyu, gazeteciler aracılığı ile üç büyük takım arasında önce bir güzel dolaştırıyorlar. Avrupa’da kazandığının belki de 10 katına en saf olanına iteliyorlar. O kulübün taraftarlarının sevinç çığlıkları, maçlar başlayınca hüzünlü hıçkırıklara karışıyor ama atı alan çoktan Üsküdar’ı geçmiş oluyor.

Artık her transfer çok akıllıca yapılmak zorunda. Taraftar istiyor diye transfer yapma dönemi çoktan bitti.

Gerçekte ise, transfer yerine yetiştiricilik ön planda olmalı. Özellikle büyük kulüpler için.. Acilen..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Besim Güçtenkorkmaz Arşivi