Siyasetin gündeminde yoğun biçimde tartışılan iki konu var.
ABD seçimlerinde Demokratların Başkan adayı Biden’ ın 8 ay önce yapılan bir söyleşide, iki dakika süreyle Sayın Cumhurbaşkanı hakkındaki kısa değerlendirmesi ve CHP’nin bir erken seçimde ortaklık kuracağı varsayılan dostlarıyla belirleyecekleri CB Adayı.
Sayın Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirilen “dostların, Babacan ve Davutoğlu’nun liderlik ettikleri iki ayrı siyasal parti olduğu, -henüz resmen açıklanmasa da- herkesin bildiği “sır”lardan. Bu doğrultuda aday belirlenmesi, kendi seçmenleri tarafından eleştirilse de, kurultayda delegelerin desteğini kısa süre önce almış olması, yönetimin karar anında elini güçlendirir.
Potansiyel ortakların- Sayın Kılıçdaroğlu ’nun ifadesiyle-; “Dostların” bu tepkiyi görmezden gelmek yerine, hafifletmek amacıyla yapıldığı izlenimi veren açıklamaları, ilgi çekiyor. Örneğin Davutoğlu sola ve devrimcilere yakınlığından söz ediyor. Akranı solcular arasında bu yakınlığı sezinleyen var mıdır? Doğrusu kuşkulu. Davutoğlu “Kanlı Pazar” sırasında İstanbul’daki yöneticilerin gözetiminde düzenlenen gerici saldırıda, hayatını kaybeden kuzeni Vedat Demircioğlu yüzünden, sol harekete yakınlık hissediyor olabilir.
Babacan ise özgürlük ve demokrasiye ilişkin görüşlerini açıklamak dışında, henüz sola yaklaşmış değil. Bu uzak duruşun ardında siyasal simge haline dönüştürülen, AKP’nin gelişip güçlenmesinde inkar edilemez katkıları bulunan, “Türban Bayraktarı” Halası Hatice Babacan’ nın siyasal çizgisinin etkisi var mıdır? Bilinmiyor.
Muhalefet ise ekonomi, dış politika ve Doğu Akdeniz’deki gerginliğin ülkemiz üzerindeki etkilerini tartışmak yerine, iktidara giden yolu sola ilgi duydukları iddiasıyla, CHP seçmenine düşünsel yakınlık gösteren siyasal partilerle işbirliğinde aradığı izlenimi uyandırıyor.
Bu süreçte AKP’den beklenmedik bir atak geliyor.
Ekonomi Bakanı iddiasını sola yakınlık çizgisinden, çok daha ileri götürüyor. Sağ yumruğunu işçi sınıfının gücünü simgeler biçimde komünistler gibi sıkarak, baş hizasına kaldırıp, devrimi biz yaptık diyor. AKP’yi devrimci parti ilan ediyor.
Geçmişlerinde sol siyasete yakın olanlar anımsarlar. Sol hareketlerde ortaya çıkan görüş ayrılıkları bölünme aşamasına gelindiğinde, ayrılanlar eski hareketin adını kullanmayı sürdürürler ancak bu ada bir de ML eki takarlardı.
Marksist-Leninst anlamına gelen bu ek, ayrıldıkları hareketin daha solunda olduklarını simgelerdi.
CHP; AKP ve küçük ortağı tarafından solcu olmakla eleştirilirken, Ayasofya konusunda yaptığı gibi siyasal tavır almak yerine, sessizliği tercih edince soldaki boşluğu doldurmak da sağ eğilimli “dostlar” ve AKP’ye bırakılmış olmalı.
Maliye Bakanının devrimciliği, Tek Parti döneminde Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın gözaltına alınan solcu gençlere; bu ülkeye komünizm lazım olsa onu da biz getirirdik, deyişini akla getirdi. Başkan Adayı Biden’ ın açıklamasının üzerinden geçen 8 ayın sonunda, Atatürkçüleri AKP saflarına davet ettiklerine bakılırsa, AKP-ML’ yi de kurmalarına hiç şaşırmayalım.
