Bahattin Yücel

Bahattin Yücel

Altılı Masa ve CHP

CHP; siyasal tarihimizde rastlanmadık bir girişimle, sağında yer alan 5 parti ile Millet İttifak’ının kuruluşunda öncülük etti. Bir başka örnek; AKP tarafından bilinçli olarak seçimlere girişi engellenmek istenen, İYİ Parti’ye TBMM’de grup kurabilmesi amacıyla milletvekili desteği vermesiydi.

CHP’nin siyasal çizgisi Baykal sonrasında, geçmişten farklı bir doğrultuya yöneldi. AKP iktidarının 20 yılı aşkın sürmesi, parti yönetimini siyasal strateji geliştirmek yerine, taktik işbirliklerine ağırlık vermeye zorlamış olmalıydı.

Büyük olasılıkla AKP’ye destek veren bazı profesyoneller ile geçmişte yolları, CHP ile kesişmemiş siyasetçilerin etkisiyle, geleneksel siyasal yörüngede değişikliğe gidildi.

Altılı Masa’da yer alan iki küçük partinin, Erdoğan’sız bir AKP izlenimi veren, siyasal yaklaşımlarının seçimlerde CHP tabanını nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor. Ancak AKP+MHP ikilisinin, iktidarı ne pahasına olursa olsun bırakmayacakları izlenimi uyandırma amaçlı, sertlik yanlısı tutumlarının, CHP’nin taktik çıkışlarını zayıflatma olasılığı var.

Özellikle iki konuda yapılan hatalar, ilk düğmesi yanlış iliklenmiş gömlek örneğini çağrıştırıyor. AKP’nin, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması önerisine, anayasaya aykırılığı bilinmesine karşın evet oyu verilmesi. Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından tutuklanması. İlk büyük taktik hataydı.
Aslında bu örnek buzdağının görünen yüzüydü.

Görevlerinden alınan HDP’li Belediye Başkanları, dokunulmazlıkları kaldırılarak cezaevlerine konulan milletvekilleri karşısında, demokratik tepki gösterilemeyince, sıranın önce İBB Başkanı İmamoğlu’na, ardından CHP ve İYİ Partili iki milletvekiline geleceği belliydi.

CHP özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Millet İttifakı’nın oy oranlarının ilk turda belirleyecekleri adayın seçilmesine bu aşamada yetmeyeceğini görmeliydi. HDP’nin bu konuda desteğini almaktan kaçınmak yerine, bu partiyi teröre destekle suçlayan AKP’nin saldırılarına açık hale getirmesine seyirci kalması da hataydı.

CHP’nin son dönemde yaptığı ikinci taktik hatası, tartışmadan verilmiş çok ani bir kararla, başörtüsü konusunu Meclis gündemine taşımasıydı. Bu yaklaşımı; son günlerde çaresiz kalan AKP’nin, tutunacağı cankurtaran simidine dönüştü.

Altılı Masa’daki partilerin de pek sindiremedikleri önerinin, genel seçimlerle aynı anda bir referandumu gündeme getirme olasılığı unutulmamalı.

Seçim gündeme gelir gelmez, AKP karşısında oluşan Millet İttifakının; legal müttefiki olmasına sıcak bakılmayan, HDP de karşı hamle yapmakta gecikmedi. Pervin Buldan, seçimlere kendi Cumhurbaşkanı adayları ile gide(bile)ceklerini açıkladı.

Kapatılma olasılığı ciddileşen, hazine yardımı kesilen bu partinin ve kuşkusuz kentlerdeki bilinçli seçmenlerinin, önümüzdeki seçimler üzerindeki etkilerini hep birlikte göreceğiz. Ancak bir parti devletinde rastlanabilen, kamu kurumlarının evrensel demokrasi ve özgürlük kavramlarını umursamayan, tek kişi iradesini yansıtan tutumlarının, ülkenin ekonomisini ve toplumsal yapısını getirdiği bir aşamadan geçiyoruz.

İktidara en yakın görünen siyasal partinin, geleceğini yelpazenin sağı yerine, solunda konumlandırması daha gerçekçi ve eskilerin deyimiyle; kuşkusuz eşyanın tabiatına uygun düşerdi.

Döviz rezervlerini tüketmiş, ülkenin tarım ve hayvancılık dahil bütün yaşamsal nitelikteki sektörlerinin, üretme yeteneğini yok etmiş, toplumsal barışı bozan bu iktidara karşı, muhalefetin gündemi, çözüm bekleyen ağır sorunlara odaklanmalıydı.

CHP; AB ve Batı ile ilişkileri, Rusya ile son dönemde artan işbirliklerinin nasıl dengeleneceğini, Suriye’de hangi adımların atılması gerektiğini, kamuoyu ile paylaşmalıydı.

Döviz kurlarının, faiz oranlarının, verilecek kredi miktarlarının, imar planlarının tek kişi tarafından kararlaştırıldığı bir iktidarın ardından, neleri yapılacağını gündeme getirse, AKP ile MHP’nin belirlediklerini değil, bugün pek ala geleceğe ilişkin tasarımları konuşacaktık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bahattin Yücel Arşivi