Aman kızlar, yaman kızlar

Bulutların üstüne çıkmanın yeni bir yöntemini keşfettim. Baktım oluyor, bir daha denedim. Size de tavsiye ederim. Kadın voleybol takımımızın Çin ile oynadığı maçı izleyin. Her seferinde ayaklarınız yerden kesilecek… Voleybol topu ile de şiir yazılabildiğini göreceksiniz. Sporun adeta bir sanat gibi icra edilmesine şahit olacaksınız.
Olimpiyatların en büyük favorisi olan Çin bu turnuvaya üç yıldır hazırlanıyor. O kadar iddialılar ki önemli oyuncularının Çin dışına transferini bile yasakladılar. FIVB Voleybol Kadınlar Uluslar Liginde yedek takımları ile oynadılar. Namağlup ABD’ye karşı aslarını sahaya sürünce silindir gibi ezip geçtiler. İşte ilk maçımızda sahadan sildiğimiz bu Çin takımı…
Ülke olarak hiç tartışmasız en başarılı olduğumuz spor dalı kadın voleybolu. Öyle tesadüfen iyi bir jenerasyon yakalamış falan da değiliz. Geriden çok yetenekli gençlerimiz geliyor. Yıllardır istikrarlı bir şekilde hem kulüp takımları, hem milli takımlar düzeyinde kadın voleybolunda iddialıyız. Kadın voleybolunun en iyileri yıllarca ligimizde mücadele ettiler. Demek ki kaliteli yabancı oyuncuların gelmesi yerli oyuncuların gelişimine engel olmak şöyle dursun, katkıda bulunuyormuş.
Önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak genç bir takıma sahibiz. Belki farkında değiliz ama çok özel oyuncularımız var. Kaptanımız Eda Erdem orta oyuncular arasında dünyada bir numara. Henüz 21 yaşında olan Ebrar Karakurt bence voleybol tarihine geçecek yetenekte bir oyuncu. Üstelik kurduğu kendi adını taşıyan akademide genç oyuncuların yetişmesine katkı sağlıyor. O kadar çok silahımız var ki bu oyunculara önlem alsalar Zehra Güneş, Meliha İsmailoğlu ve Hande Baladın var. Pasörümüz Cansu Özbay ve liberomuz Simge Aköz her geçen gün üzerine koyarak oyunlarını geliştiriyorlar.
Başlarında dünyanın en önde gelen antrenörlerinden Giovanni Guidetti var. Anadoluyu karış karış dolaşıp voleybolumuzun gelişmesi için ter döküyor. Maçları izlediyseniz fark etmişsinizdir, oyuncularımız oynadıkları oyundan çok büyük keyif alıyor. Çok yetenekli olmalarına rağmen egosu yüksek oyuncu bulunmuyor. Sevgiyi ve takım ruhunu uzaktan bile hemen hissediyorsunuz. Başarını sırrı da burada yatıyor.
Sistem doğru kurulduğunda demek ki oluyormuş. Maddi kaynak, tesis, insan kaynağı değil, ülke olarak sporda en çok dürüst, becerikli, vizyon sahibi yönetici eksikliğini yaşıyoruz. Futbola harcanan paraya ve alınan sonuçlara bakın. Kocaman gölgesi olan bir ağaç gibi diğer spor dallarının gelişmesine de engel oluyor. Oysa futbola ayrılan kaynağın ve ilginin ellide biri ile diğer spor dallarında dünya şampiyonları çıkarmak mümkün. Kadın voleybolunda oluşturulan model diğer spor dallarının yetkilileri tarafından incelenmeli ve örnek alınmalı. Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ı kutluyorum.
Kadın voleybolu ülke sporunda adeta çöldeki bir vaha gibi. Takımımızın maçlarını kaçırarak kendinizi bu keyiften mahrum bırakmayın.
Bugün İtalya maçı var. Çin karşısında oynanan oyunu izledikten sonra kendimizi her maçta favori görüyoruz. Gönlümüzden şampiyonluk, en azından bir madalya geçiyor ama sonuç çok da önemli değil. Biliyoruz ki sonraki turnuvalarda da iddialı olacağız. Bu güzel takımın maçlarının tadını çıkarın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Onur Aydoğan Arşivi