“Amerikan tecrübesi umarım başkalarına cesaret vermez (Reprise) ..”

Son Güncellenme Tarihi: Ocak 11, 2021 / 11:24

ABD’yi dört yıl boyunca safsata siyasetiyle yönetmeye çalışan Trump’ın son kozu, halkı galeyana getirip yasama organını esir almaya kalkışmak oldu desem yanlış olmaz.
ABD’deki kongre baskını ülke tarihinde bir ilk olarak nitelendirilse de, Amerikan tarihinde Başkanlara suikast teşebbüsü dahil, demokrasiyi sekteye uğratmak isteyecek pek çok girişim yaşandığını hatırlatmam lazım. Gerçekten de, ırk ayrımcılığından tutun, farklı ülkelerdeki uygulamalarına kadar ABD’nin yüzünün kızarması gereken, utanması gereken, “rezil olduk” demesini gerektiren birçok hadise yaşandı. Ancak Trump’ın son bir yıldır hazırladığı ortam, diğer tecrübelerden daha farklıydı. Irk ayrımı ve cinsiyet ayrımcılığı, hatta etnik ayrımcılık üzerinden ABD halkını kin ve düşmanlığa tahrik ettiği gibi işine gelmediği her an yasaları tanımayacağına dair açıklamalarda da bulundu. Sonuç kimseyi şaşırtmamalı.
Ancak, şunu da belirtmeliyim: Trump’ın bugüne kadar alışılagelmişin dışındaki davranışları, kongre baskını ile nitelik değiştirdi. ABD’de yasama organına baskın yapmak, hatta içeride görevliler çalışırken ve seçilmişler iş başındayken yakıp yıkmaya çalışmak önemli bir kırmızı çizginin aşılması anlamına geliyor. Bazı ülkelerde “bu iş Amerika’da bile olabiliyorsa biz de yapalım” diyen bir yaklaşımın yayılmasına yol açabilir. Seçimle iş başına gelenlerin seçim yenilgisi sonrasında koltuğu bırakmamak için sarıldığı bir çare olarak bile görülebilir.
Tabii ABD’nin bu sınavdan yara alarak da olsa çıkmış olması böyle bir cesaretlenmeyi sınırlandırmış olabilir. Pek yakında anlarız.
“Bu işlerin olacağını yüzyıl önceden görenler var…”
Aslında bundan birkaç yıl önce, Yalın Alpay ile ortak kaleme aldığımız kitaplarda, çok güvendiğimiz demokratik kurumların dünyanın her yerinde ciddi tehlike altında olduğunu, altımızdan halının bir anda çekilebileceğini, demokrasi rüyasından uyanabileceğimizi anlatmıştık. Tüm bunları Her Şey Ekonomi Değil, Paylaşmasak Olmazdı, Olaylarla Türkiye Ekonomisi adlı ortak kitaplarımızda Yalın Alpay ile anlatmıştık.
Ayrıca Yalanın Siyaseti adlı kitabında Yalın Alpay, İktisattan Çıkış kitabımda ben, bunları defaatle belirtmiş, hem siyasileri hem de sade vatandaşı uyarmıştık. Ancak gelinen nokta, sadece siyaset için değil, piyasa ekonomisi üzerine kurulmuş modellerin de risk altında olduğunu gösteren bir seviyede.
Unutmadan, John Stuart Mill’in 19’uncu yüzyılın ortalarında, yaklaşık 200 yıl önce kaleme aldığı “Özgürlükler Üzerine” adlı kitabında, demokrasilerin karşılaşacağı tehlikelere işaret ettiğini de hatırlatmak istiyorum. Dolayısıyla ABD seçimlerinden önce “işler karışacak” diye yorum yapan uzmanlar ve bizim gibi yıllar önce tehlikeleri işaret etmiş olan kişilerden daha ileride ve daha vizyoner olan John Stuart Mill’in uyarılarına bir kere daha dikkat vermek lazım. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti hangi şartlarda ve nasıl bir felsefeyle kurduğuna daha bir dikkatle bakmak ve dersler çıkarmak gerektiğini düşünüyorum.
Özetle para ve sermaye piyasaları bu hadiseyi çok umursamadı ama bu gelişmenin yan etkilerini başka ülkelerde ve küresel ekonomik sistemde yaşayacağımızı, tecrübe edeceğimizi ihtimal dahilinde tutuyorum. Herkes yeni sürpriz ya da şoklara hazırlıklı olmalı.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top