Anlık olarak paraya ve üne YABANCILAR

Son Güncellenme Tarihi: Mayıs 22, 2021 / 21:57

‘Yabancılar’ grubu ‘indie’ camiasında kafayı suyun üzerine yeni çıkarmaya başlayan bir grup. Son single’ları ‘Gitme’ gerek klibi, gerek doğal melodi ve insandan anlamak için ter çıkartmayan sözleriyle gerçek bir gençlik aşk şarkısı olmuş. Grup için şimdilik ‘para- pul’ boş işler!.. Ancak ‘Yabancılar’ın ismini yakında bol bol duyacağımız kesin…

Indie tarzı Türkiye’deki varlığını çoktan ispat etti ve kendini de dinleyiciye kabul ettirdi. Her gün bu tarzda müzik yapan isimlere denk geliyoruz. Bu iyi bir durum. Zira içlerinden iyi olanları seçip dinlemek bize kalıyor. Ya da herkes kafasına göre takılıyor. Burada bir sorun yok. Çiçeği burnunda single’lı ‘Yabancılar’ da bana göre iyi müzik yapan tayfanın mensuplarının son temsilcilerinden biri.  

‘Yabancılar’ın son single’ı ‘Gitme’ adından anlaşılacağı üzere bir aşk şarkısı. Grubun funky ritimleri, hafif sallanmanızı sağlayan ritmi, cillop gibi vokali ve elbette şarkıya çok yakışan synthesizer’ıyla ‘Gitme’ güneşli havaların şarkısı olmuş.

‘Gitme’nin en sağlam özelliklerinden birinin de şarkılarındaki sözlerin kullanımı olduğunu belirtmek gerek. Doğal ve samimiler. Dinleyiciye bulmaca çözdürmüyorlar. Ki aslında –kendileri kısa süreli de olsa canlı görüşebildiğim nadir gruplardan biri- ‘Yabancılar’, kültürel olarak çok dolu bir grup. Okuma listelerinde Nietsche’den Hugo’ya, Poe’dan Kafka’ya kadar birçok önemli yazarın yanı sıra deathcore’dan punk’a kadar saymakla bitmeyen genişlikten oluşan bir müzik kültürleri de var.

Ama ‘Yabancılar’ üzerimizde ne varsa sayıp dökmüş. Yormamışlar bizi. Tüketim çağının bu ‘altın çocukları’na elbette Z Kuşağı’nı sormamak olmazdı. Aşağıda okuyacağınız üzere bu kuşağı anlamak için aradaki “Kimse çocuğunun müzisyen olmasını istemez” cümlesini cımbızlamak yeterli olacaktır.

Bir de ‘Yabancılar’ın bildiğimiz 60’lı yıllardaki ‘Yabancılar’la bir alakası var mı diye sormayı unutmuşum. Bilahare soracağım.

Nasıl bir araya geldiniz?

Grubun ilk vokali Pasha Bayramov, Azeri kökenli, Ali Emre ise Yunan kökenli, Yasin de Kazak kökenliydi. Bundan dolayı grubun adı başta Yabancılar oldu. Grup ilk önce üç kişi olarak yoluna başladı. Pasha ve Yasin grubu kurdu ve Yasin’in çocukluk arkadaşı Ali Emre’yi gruba davul çalması için davet ettiler. Sonrasında grupta hissedilen eksikliği Ömer Aşgın doldurdu ve grup böylece tam olarak kurulmuş oldu. Yasin’in ayrılmasıyla yerine Eren Deksiz geldi. Daha sonrasında fiziksel sorunlardan ötürü Pasha’nın Azerbaycan’da olması nedeniyle bir vokal değişikliğine gidildi. En sonunda ise vokale Umut Arda, gitar ve synthesizer rolüne ise Yiğit Kaan geldi. Tek amaç, indie rock yapılmasıydı.

Yeni şarkıya gelen tepkiler nasıl?

Bu şarkıda birazcık farklı bir sound üzerine gittiğimiz için endişeliydik ancak şarkıyı yayınladıktan sonra gelen tepkilerin çok büyük bir kısmı olumlu oldu. Bu şarkıyla beraber istediğimiz İngiliz müziğinin yanında Fransız ekolünü de başarıyla sentezleyebildiğimizi fark ettik.

Sizin gibi birçok grup var, neden sizi dinlemeliyiz?

Öncelikle bizim gibi birçok grup olduğunu düşünmüyoruz. Eğer tarzımızdan yola çıkarak kategorize edecek olursak; İngiliz indie rock müziğini herhangi manipülatif bir sentez ile karıştırmadan salt bir şekilde dinleyiciye aktardığımızı düşünüyoruz. Günümüzde bağımsızlaşan müzik endüstrisinde “indie” etiketini çok fazla müziğin altında görmek mümkün. Anlamını yitirmiş bu etiketin doğrusunu yapmanın peşindeyiz.

Niye herkes sizin kuşağa bu kadar yükleniyor?

Kuşaktan ziyade dönemle bir problemimiz var. Günümüzdeki müzik endüstrisünden dolayı üretimin kolay olmasıyla beraber, tüketim çok ucuzlaştı. Bu ucuzlaşmanın getirisi, bizi finansal olarak bu sektöre çok güvenmememiz gerektiğini düşündürdü. Aynı zamanda günümüzdeki şartları da ele alırsak kimse çocuğunun müzisyen olmasını istemez. Bizim tek işimiz doğru bir şekilde müziğimizi yansıtıp insanların buradan kendi mesajlarını çıkartabilmesini sağlamak. Biz herhangi bir mesaj vermenin peşinde değiliz; önemli olan insanların bizim müziğimizden kendi mesajlarını çıkartabilmesi.

Siz neye ‘yabancısınız’ peki?

Anlık olarak paraya ve üne yabancıyız!..

Burak Soyer

Burak Soyer 9 Ocak 1986’da Kütahya’da doğdu. 1992 yılında Çanakkale’ye yerleşti. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okudu. 2004 yılında Marmara Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı’nı kazandı. Aynı yıl okulu bıraktı. Bir süre garsonluk yaptı. 2005 yılında Radikal gazetesi Kültür Sanat Servisi ve Radikal Kitap’ta stajyer olarak gazeteciliğe başladı. 2006-2008 yılları arasında Akşam gazetesi Ekler servisinde muhabir olarak çalıştı. 2008’in sonunda “memleketim” dediği Çanakkale’ye geri döndü. Burada çeşitli yerel gazetelerde görev yaptı. 2010 yılında internethaber.com’da editör olarak işe başladı. 2012 yılında Reklam Store şirketine bağlı 12 sektörel internet sitesinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Buradan ayrılıp sözcü.com.tr’de editör olarak işe başladı. Bu dönemde İstanbul Oyuncu Tayfası’ndan oyunculuk eğitimi aldı ve tekrar Çanakkale’ye dönerek Çanakkale’nin ilk özel tiyatrosu Tiyatro Troya’da oyunculuk eğitimine devam etti. Bu eğitimler neticesinde Son Mektup filminde George karakterini canlandırdı. 2009 yılında girdiği Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 2014 yılında mezun oldu.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top