Apple doğru yolda

Steve Jobs’ın ölümünden sonra bir süre bocalayan Apple, son bir yıldır çok doğru kararlar alıyor. Bunların etkisini de, bu sene uygulama geliştiriciler için geleneksel olarak yaptığı organizasyon WWDC 2021’de çok net bir şekilde gördük.
Her şey fikirle başlar.

Platon’un her şeyin yapı taşı olan fikir sözünü özümsemiş gibi Apple bu yıl organizasyonunda sanal stüdyo uygulamlarını çok güzel kullandı. İlk açılışta Tim Cook tarafından sahneye çıkışın ve salonu dolduran emojilerin gösterilmesi, pandemi sürecinde daha yoğun yaşadığımız uzaktan çalışma dünyasını çok güzel anlatıyor. Belki gelecek yıl eğer bu doğru fikirden vazgeçmezlerse seyircileri de gerçek birer emoji olarak yani sanal olarak görebileceğiz.
Hatta keşke basın toplantılarında da böyle avatarlar olan sistemler kullansalar dedim.
Bu yıl az görünür çok yenilik var.
O kadar çok yenilik var ki; oturup alt alta yazmaya kalksak bitmez. Ancak bunların içinde benim yıllardır keşke yapsalar dediğim özellikle bir iki konu var. Öncelikle bunları yazmak istiyorum.

Beğendiklerim
Yıllardır en beğendiğim aksesuar markalarından biri olan Logitech’in klavyelerinde yaptığı gerçekten çok önemli bir özellik var. Birden fazla cihazı aynı klavye ve mouse ile idare etmek. Hatta Logitech bunu bir adım ileri götürüp, cihazlar arası copy-paste özelliğini de anlattığında bunu nasıl yaptıklarını çok merak etmiştim.
Şimdi Apple yeni tanıttığı işletim sisteminin yüklü olduğu iki cihazı yan yana yaklaştırdığında bir ekrandan diğerine klavye ile kontrol sağlayan yeni bir özellikten bahsediyor ki; bunu doğal bir özellik olarak sunuyor olması harika bir durum.
Aynı zamanda yıllardır, airdrop özelliği neden sadece gösterim araçları için var diye düşünürdüm. Apple bunu da yapmış. Bilgisayarınızın ekranını da sadece ekran olarak kullanıp, cep telefonunuzda izlediğiniz bir videoyu, bilgisayarınızda da sanki sadece monitörmüş gibi Airdrop ile atarak izleyebiliyorsunuz.
Ayrıca Siri artık internet bağlantısı olmadan da çalışabiliyor. Bu ne demek? Bu Apple yapay zeka için kullandığı içeriği, direkt cep telefonunuzda tutuyor demek. Bu da Apple’ın en başarısız servislerinden olan Siri’nin en azından ciddi bir güvenliği sağlıyor olması demek. Umarım Siri hiç olmazsa konuşulanları daha iyi anlar şekle gelir. Bu haliyle sadece mutsuzluk veriyor. Hani şair diyor ya; Ankara’nın İstanbul’a dönüşlerini seviyorum diye. Ben de Siri’nin sadece “hey google” dediğimi anlamasını hiç istemem ;)

Spotlight, Swift Playgrounds…
Apple verinin toplanması konusunda kolları sıvamış. Şimdilik sadece Spotlight ile bir başlangıç yapmış. Spotlight aslında Apple’ın daha önce de kullandığı arama servisinin ismi. Ancak bu son versiyonda Spotlight aradığınız kişi ile ilgili bütün verileri bir araya topluyor. Bunu eğer gerçekten başarıyorsa, harika bir servis olmuştur. Keşke bir de arama motoru olsa da Google’a kaptırdığımız verileri silmekle uğraşmasak.
Swift Playground ise, Apple’ın özellikle uygulama geliştiricilerin işini kolaylaştıran bir no-code sistemin başlangıcını yaptığı hissini veriyor ki; bence bu harika olur.

Güvenlik
Apple geçen yıldan başlayarak güvenlik konusunda devamlı ileri gidiyor. Bu da Facebook gibi aldığı bilgilerle reklam satışı yapan şirketlerde mutsuzluğa neden oluyor. Bu sene de mail uygulamasında ve safari browser’da güvenlik bariyerini arttırmış, kullanıcının verilerini koruyor.
Apple son dönemde güvenlik tarafında öyle doğru işler yapıyor ki; kullanıcı beklentilerinin çok üstünde çıktılarla karşılaşıyoruz.
Bu yıl WWDC organizasyonundan sonra Apple’a tam not verdiğimi söylemek isterim. Umarım bu yolu kaybetmezler de milyar dolarlara yaptıkları gereksiz kampüs inşaatının günahını affettirirler.

MMA Türkiye dijital okuma seferberliği ilan etti!

Her geçen gün dijitalleşen dünyada Kovid-19 salgınının ardından dijital okur-yazarlık artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Küresel salgın nedeniyle 7’den 70’e evlerine kapanan insanoğlu, süreçlerini dijital platformlar üzerinden yönetmeye çalışıyor. Hayatın yeni normali haline gelen bu durum, bazen zorlayıcı görünebiliyor. ‘Geleceği Şekillendirmek’ mottosuyla yola çıkan MMA Türkiye (Mobil Mecralar Araştırma ve Pazarlama Derneği), bu zorlu süreci aşmak için çok güçlü bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Dijital Okuryazar Türkiye (DOT) adı verilen projeyle, özellikle 65 yaş üstü bireylerin online alışveriş, birikim, para transferi, ödemeler, e-devlet erişimleri ve hesap açma gibi dijital süreçleri kolaylıkla yönetebilmesi için eğitimler verilecek. Facebook ve Google tarafından sağlanacak olan ücretsiz dijital ve finansal okuryazarlık eğitimleri, Türkiye’nin önde gelen dört büyük bankasının işbirliğinde hayata geçirilecek. Akbank, Garanti BBVA, Türkiye İş Bankası ve Yapı Kredi’nin sponsorluğunda uygulanacak olan DOT Projesi’yle, 65 yaş üzeri için tercihten çok zorunluluk haline gelen dijital platformlar ve internet bankacılığında kullanım kolaylıkları öğretilecek.

Kullanım ikiye katlandı
MMA Türkiye’nin ilk sosyal sorumluluk projesi olan DOT ile ilgili olarak, MMA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura, Kantar TGI verileri ve WeAreSocial raporuna göre Kovid-19 ile birlikte internet kullanımının nüfusa oranla yüzde 77’ye geldiğini söyledi. Pura, “En çok artış 45-54 yaş aralığında gerçekleşti. Dijital dönüşümü her gruptan insanın fazlasıyla yaşadığı pandemide online bankacılık işlemleri de kullanımda fark yarattı. Özellikle 45 yaş üzeri dijital göçmenler diye adlandırdığımız grupta online bankacılık kullanımı iki katına çıktı” dedi.

Hedef sürekli eğitim
Finansal servislerdeki hızlı dönüşümün, DOT projesinin ilk ayağı olan dijital göçmenleri dijital finansal okuryazarlık alanına yönlendirdiğini aktaran Pura, “Bu değişim ışığında dijital ve finansal bilinci yüksek bireylerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla ücretsiz eğitim içeriklerinin yer aldığı portalımızı hayata geçirdik. Tüm yaş gruplarından bireylere dijital ve finansal konular hakkında eğitimler vererek uzun soluklu bir sosyal sorumluluk projesine başlıyoruz” diye konuştu. Projeyi tasarlarken tüm bankalarla ortak karar alarak içerikleri ve yol haritasını oluşturduklarını aktaran Pura, bankalara, yönetim kuruluna ve projenin destekçilerine teşekkür etti.

Çok merak ediyorum

∙ Kitap satışı için açılmış olan bir sitenin isminin neden Amazon olduğunu?
∙ Faturası ödenmeyen hattımız kapandığında neden açılış ücreti diye birşey ödediğimizi
∙ Vestel’in tuttuğunuz takım kazanırsa hediye çeki veriyoruz demesi bir bahis midir bir kampanya mı? ( Twitter’da sorduğumda yüzde 51 bahis dendi )
∙ Şeyma Subaşı’na ait SYMS Coin’in fiyatının yükselip yükselmeyeceğini
∙ e-Devlet üzerinden bölgenize bakan polisin ismini görebileceğinizi bilip bilmediğinizi

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi