Artık AK Partililer de kaçıyor

CHP’liler olmasaydı Malatya Yenişehir Belediyesi’nin kültür gezisi altında gri pasaportla yapılan “insan kaçakçılığını” öğrenemeyecektik.

Öğrendiğimiz bir başka gerçek ise Yenişehir’de olan olayın 8 ay önce gerçekleşmiş olması.
Bu ortaya çıktıktan sonra pek çok belediye ve devlet kurumunda benzer yöntemlerle insan kaçakçılığı yapıldığını öğrendik.

Böylece anladık ki, bu ülkeden gidenler sadece siyasi iktidara muhalif olanlar değilmiş. Siyasi iktidara yakın olanlar da yasadışı yollarla yurt dışına kaçıyorlarmış.
Belli ki, onlar da siyasi iktidarın görsel ve yazılı medyasında “gerçek” diye anlatılan hayallere inanmamışlar. Çünkü yaşadıklarının gerçek, kendilerine anlatılanın ise hayal olduğunu anlamışlar.
Türkiye’de bugün işsizlikten mutsuzluğa, hukuksuzluktan özgürlük yoksunluğuna kadar pek çok sorun, insanların yurt dışına gitmesi için yani beyin göçü birer neden.

İŞSİZLİK VE MUTSUZLUK
Nitekim TÜİK’in Şubat 2021 verilerine göre, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 26,9, istihdam oranı yüzde 28,1 ve işgücüne katılma oranı yüzde 38,5. Yaklaşık 17,8 milyon gencin, üçte biri olan 5,7 milyonu ne okuyor, ne çalışıyor.
İşsizlik rakamları 25 yaş üstü için de hayli yüksek.
Gençler işsiz oldukları için mutsuzlar. Ve bu, araştırmalarla da sabit.
Geçtiğimiz yıl Yeditepe Üniversitesi ve MAK Araştırmacılık işbirliği ile 3 Eylül 2020 tarihinde açıklanan araştırmada gençlerin mutsuz ve umutsuz olduğunu gördük.
Araştırmada 18-29 yaş grubunun yüzde 50.5’i, “Hayatınızı bir bütün olarak düşündüğünüzde ne kadar mutlu ya da mutsuz olduğunuzu söyler misiniz?” sorusuna “mutsuzum” cevabını vermiş. Yüzde 23,5’i “bilmiyorum” derken, “mutlu” olanların oranı sadece yüze 26.
Aynı araştırmada gençlere sorulan, “Eğitim veya iş amaçlı bir başka ülkede geçici süreli yaşama fırsatı tanınsa yurt dışına gitmek ister misiniz?” sorusuna gençlerin yüzde 76,2’si “evet kesinlikle giderim” demiş.
Yine kalıcı olarak bir başka ülkenin vatandaşlığı verildiğinde bu ülkeyi, “evet terk eder giderim” diyenlerin oranı yüzde 64. Bu soruya gençlerin sadece yüzde 14’ü ‘ülkemde kalırım’ cevabını vermiş.
Bütün bu rakamlar birer sonuç. Kötü yönetim anlayışının, keyfi yönetimin ülkeyi getirdiği yer.

SADAKA İLE OY ALMA
Yukardaki tabloyu tamamlayan verileri, geçtiğimiz günlerde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nün 2020 yılı faaliyet raporunda görme fırsatım oldu.
Rapora göre, 2020’de 6 milyon 630 bin hane sosyal yardım almış. 2019’da bu rakam 3 milyon 282 bin 975. Yani bir yıl içindeki artış yüzde 102.
Yine TÜİK’e göre, Türkiye›deki hane sayısının 19 milyon 481 bin 678 olduğunu düşünürsek; yukarıdaki rakamlar bize her üç haneden birinin devlet yardımı ile geçinebildiğini söylemektedir.
Ve ne yazık ki, siyasi iktidar bu sadaka sistemi üzerinden oy devşirmeye çalışmaktadır.

ÖZGÜRLÜK YOKSA GÖÇ OLUR
Bu tabloya hukuki güvencesizliği, düşünce ve ifade özgürlüğü alanında yaşananları eklediğimizde tablo tamamlanmış olacaktır.
İyi niyetli yapılan eleştiriler karşısında dahi hukuki süreçlerin işletilmesi, hukuki güvencenin ortadan kalkmasının en doğal sonu olarak karşımıza çıkan sonuç; Beyin Göçü’dür.
Özetle beyin göçü “itici” ve “çekici” nedenlerden dolayı ortaya çıkıyor.
Ve yukarıdaki sebeplerin hepsi itici nedenler. Elbette pek çok itici neden daha sayılabilir. Ve çekici nedenler de Türkiye’de olmayanların olduğu ülkeler yani Batılı ülkeler. Çünkü buralarda ekonomik durumun iyiliği, yüksek maaş beklentisi, iyi yaşam arzusu, hukukun üstünlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü var. Bunun için beyin göçü ülkenin bir gerçeği.
Zenginler mal, iyi yaşam ve özgürlüklerini korumak, gençler ve orta sınıf üyeleri ise iyi bir yaşam için göçüyorlar.
Nitekim TÜİK’in geçen yıl açıkladığı verilere göre, 2019’da Türkiye’den en çok göçün yaşandığı yaş grubu 25-29. Ülkeden yurt dışına giden 330 bin 289 kişiden 50 bin 154’ünü, 25-29 yaş grubu oluşturuyor.
Yine Birleşmiş Milletler Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) verilerine göre, Türkiye’den her yıl 50 bin öğrenci yurtdışına okumaya gidiyor.

AK PARTİLİLER DE GİTMEK İSTİYOR
Görüldüğü gibi tablo çok net. Gitmek isteyenlerin nedenleri gayet insani.
Bu açıdan Malatya Yenişehir Belediyesi ile diğer belediye ve devlet kurumlarından yasadışı yollarla Batılı ülkelere gidilmesine şaşmamak gerekiyor.
Bu da anlaşılır bir durumdur. Sonuçta insanlar nerede olursa olsunlar iyi yaşamak istiyorlar. Dahası bunu isteyenlerin sadece siyasi iktidara eleştirel bakan, muhalif olanlar değil bizatihi AK Partililerin de olduğunu öğrenmiş olduk.
Vatandaşların yurtdışına gidişinin bir sonuç olduğunu düşünürsek; bunu durdurmak, hatta geriye döndürmek ülkenin içinde bulunduğu rejimin değişimine bağlıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Aksoy Arşivi