Bahattin Yücel

Bahattin Yücel

Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını düşünmüştüm

Çok sıcak bir yaz gecesi yaşıyordu İstanbul. İlk kez bu kadar şiddetli sarsıntı ve yer altından gelen korkutucu gürültüye tanık oluyordum.
Tarih 17 Ağustos 1999 saat 03:02 idi.
Gün ışırken, uzun süre belleklerimizden silinmeyecek bir depremin, Marmara Bölgesi’ni teslim aldığı anlaşıldı.
Kötü yapılaşma, tedbirsizlik, bilgisizlik ve bir acil eylem planı olmayışı, günümüzde bile sayıları tam bilinmeyen kayıplarımız ve milyarlarca liraya ulaşan ekonomik darbe.
Oysa o gün yaşananların doğru dürüst eleştirisini yapmak bir yana; yapılan hatalar, devleti yönetenleri harekete geçirmeye yetmedi.
İletişim kopukluğu -daha beteri- Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’nın Ankara’daki kuvvet komutanlığı ve -belki- emrindeki gemilerle haberleşme olanağı bulamayışı… Doğrusu o gün yaşananlar bugünlerin habercisi gibiydi.
İktidar partilerine yakın müteahhitlerin son hızla giriştikleri “deprem evleri” projeleri. Koordinasyon eksikliğinden kaynaklı, bir türlü gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılamayan yardımlar.
Aceleyle girişilen ve milyonlarca dolara mal olan, depremden zarar görenler için hazırlandıkları iddia edilen, ilk yardım, kurtarma araç ve gereçleri ile jeneratörleri bulunan “acil yardım istasyonları”.
Çevrenize bakın, bugün hiçbirisinden eser var mı?
Muğla ve Manavgat’ta yaşadığımız orman yangınlarında ortaya çıkan yetersizlik ve bilinçli kesilen bilgi akışı, bana Sakarya Depremi’nde yaşananları anımsattı.
Zarar görenlere yardıma giden, muhalefet partileri yönetimindeki belediye başkanlarının engellenmeleri; kuşkusuz iktidarın acizliğinin kamuoyunda fark edilmesini önlemekti.
AKP “orman yangınlarının” söndürülmesine ilişkin CHP’yi suçlamış ama -neredeyse- 20 yılı bulan iktidar dönemlerinde, makam aracı ve makam uçağı almakta çok cömert davranmıştı. Ancak AKP Pamukova’da raydan çıkarak devrilen tren kazasından bu yana hiçbir krizi bilim ve aklın ışığında yönetemedi.
Doğaya karşı işlenen suçları hoş gören toplumsal anlayışımız, kuşkusuz eski iktidarlar döneminde de çok parlak değildi. Ancak özellikle HES’lerin alım güvencesiyle AKP tarafından özendirilmesi, bu izinlerin doğa koşullarını dikkate alan bir incelemeden sonra verildiği konusunda kuşku uyandırıyor.
AKP ve MHP ortaklığı son birkaç ay içinde dış politika ve ekonomide izlediği çizgi yüzünden sınıfta kaldı.
Muhalefet ve hatta iktidar partilerine oy veren seçmenin, AKP ve MHP’yi ilk seçimde iktidardan uzaklaştırmaları gerekiyor.
Ecevit başkanlığındaki iktidar 17 Ağustos Depremi’nden sonra ayakta kalamazdı. Yıkıldı.
Sıra AKP-MHP ortaklığına geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bahattin Yücel Arşivi