Aşının Eşitsiz Dağılımının Ekonomik Maliyeti

Geçen hafta Koç Üniversitesi - TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu tarafından bir konferans düzenlendi. Aşının Eşitsiz Dağılımının Ekonomik Maliyeti konferansı.

Etkinliğin açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Dünya Ekonomik Forumu Sağlık ve Sağlık Hizmetlerinin Geleceği Platformu Başkanı Arnaud Bernaert ve Uluslararası Ticaret Örgütü Genel Sekreteri John Denton yaptı.

TÜSİAD Başkanının konuşması ilginçti:

  • İçinden geçtiğimiz dönemde, aşı geliştirme sürecinde olağanüstü bir çaba ve koordinasyona tanıklık ettik. Hepimizin bildiği gibi, aşı geliştirme uzun yıllar ve testler gerektiren bir süreç. Ancak, 2020 yılında bilim insanlarının yoğun çabaları neticesinde rekor bir hızda geliştirdikleri koronavirüs aşısı insanlık tarihinde her zaman hatırlanacak bir başarı hikayesi olacaktır dedi
  • Aşı geliştirmek için harcanan çabanın, aşının dağıtımı için de gösterilmesi büyük önem taşımakta. İçinde bulunduğumuz küresel krizin çözümü tüm paydaşların eşgüdümlü, adil ve koordineli hareket etmesi ile mümkündür. Bu koordinasyon insan sağlığı ve refahı için son derece önemli olmakla birlikte ekonomik iyileşmenin de gereğidir dedi.
  • Aşının bulunması ve devletler tarafından sağlanan mali desteklerin 2020 yılının üçüncü çeyreğinde küresel ekonomiyi canlandırdığını gördük. Ancak, virüsün yeni varyantları ve olası yeni dalgalar küresel iyileşmeyi tehdit etmeye devam ediyor. Küresel çapta sürü bağışıklığına kavuşulması yalnızca gelişmiş ekonomilerin hızlı aşılanması ile değil, gelişmekte olan ülkelerde de aşılama hızının artması ile mümkün olabilir. Bu nedenle, aşı dağıtımının eşit ve adil olması senkronize, koordineli bir ekonomik büyümenin temelini oluşturmaktadır dedi.
  • Ülkelerin ekonomik ve sosyal anlamda birbirlerine oldukça bağımlı olduğunu unutmamalıyız. Bu süreçte hükümetler, nüfuslarını hızla aşılamak ve aşı üretim kapasitesini artırmak için büyük gayret göstermekte. Bu gayretin kapsayıcı olmasına ve dünya çapında aşıların eşit bir şekilde dağıtılmasına yardımcı olmak için hükümetlerin işbirliği içinde hareket etmesi son derece önemlidir dedi.
  • Bununla birlikte, son dönemde gördüğümüz AB Yönetmeliği gibi Covid-19 aşısı ve aşı üretiminde kullanılan girdiler için ihracat yetkisi gerektiren girişimler endişe vericidir. Bu tür kısıtlayıcı önlemler gerek Avrupa Birliği iş dünyası gerekse de, TÜSİAD’ın da dahil olduğu, G20 ülkelerinde faaliyet gösteren başlıca iş dünyası derneklerinin gündeminde olan bir konudur. İş dünyası örgütleri küresel tedarik zincirlerinin toparlanma kabiliyeti ile birlikte küresel aşı dağıtımına son derece önem vermektedir dedi

Dünyada eksik aşılanmanın yarattığı maliyetin aşı üretimi ve dağıtımı için gerekli olan kaynaktan çok daha fazla olduğuna dikkat çeken araştırma sonuçları 25 Ocak tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından basına tanıtıldı. New York Times başta olmak üzere uluslararası medyada geniş yankı uyandıran rapor kritik çıktıları itibariyle bütün ülkelere yetecek aşı dağılımının insani olduğu kadar ekonomik faydalarını da ortaya koydu.

Türkiye’de durum içler acısı!

TÜİK raporlarına göre Türkiye nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişi, şu ana kadar aşılanan kişi sayısı ise, 4 milyon 658 bin 084. Bu durumda şu ana kadar iki doz aşı alanların nüfusa oranı yüzde5. Reuters’in sayfasında yapılan hesaplamaya göre Türkiye’nin yüzde 10’unun iki doz aşı için geçmesi gerek süre ise 105 gün. (

Bulunduğum her ortamda söylüyorum, aşılanmak sadece kişisel sağlık yada toplum sağlığı meselesi olmaktan geçen yıl çıktı. Aşı artık bir ekonomi, iktisad ve daha da önemlisi gelişmişlik meselesidir ve yerli aşıyı beklenmeyecek kadar riskli bir konudur!

Ne yapabiliriz?

Dünya Sağlık Örgütünün rakamlarına göre, dünya nüfusunun yüzde60’ı aşılanmadan dünya bağışıklığı söz konusu değildir. Bunun için:

  • Sağlık Bakanlığının aşılamayı hızlandırması şarttır. Daha hala öncelikli grubu aşamadık. Üstelik çift doz aşılanan nüfus sadece yüzde5. Bu işin günde yapılan 105bin aşı ile bitmesinin mümkün olmadığının herkes tarafından bilinmesi şart. Bu kaçamayacağımız, saklanamayacağımız bir gerçek. Aşılama hızlanmalı.
  • Her ne kadar WHO bunun Kasım ayından beri bağırıyor olsa da, ne yazık ki gelişmemiş ülkeler hiçbir çaba sarfetmediler bu çağrıya destek olmadılar. WHO’nun bu konudaki çabaları resmi kaynaklarla devlet nezdinde mutlaka desteklenmelidir.
  • Gelişmiş ülkeler bütün aşı üretiminin yarısını almış durumdalar. Yani aşının yüzde50’sine dünya nüfusunun yüzde13’ü sahip. Fransa, Portekiz ve İspanya kullanmayacakları aşıları bağışlamak niyetinde, ancak Almanya, İsviçre ve Belçika’nın da bu konuda adım atması bekleniyor.
    Bunun için vatandaş diplomasisi gerekiyor. Avrupa Birliği’nin bu kararı alması için:
    • Bir A4 kağıda, okunabilir şekilde “%60” yazıp,
    • Kağıdı okunur şekilde elinizde tutarak yatay şekilde bir resminizi çektirip
Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi