ASSOS’TAN ELLERİNİZİ ÇEKİN...

Dünyada okul görüp de bilmeyenin olmadığı Troya’nın komşusu Assos, antik çağların en önemli liman kentiydi. Bu tarihi yerin kıymetini ne yazık ki bilmedik, bilmek istemedik. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyüne bağlıdır. Antik çağlarda her savaşın stratejik noktası, Anadolu ve Ege işgallerin başlangıç noktası; yedi bin yıllık limandır Assos. Şimdi kaya ıslahı adı altında görülmedik bir yapılaşma tehdidi altında.

Assos’un kara ile deniz arasında binlerce yıllık sığınağı olan kayalar iş makinalarıyla dümdüz ediliyor. 12 bin metrekarelik bir otopark yapılması ilk hedefleriymiş.
Burada belirteyim; Anadolu’da uygarlıkların izlerini taşıyan bu yerleşim yerinin felsefe tarihinde çok önemli yeri var. Felsefenin mihenk taşı sayılan Aristo burada Felsefe Okulu kurmuş. Ülkeyi yönetenlerden felsefeye saygı beklemek çok saçma olur ama hiç olmazsa kazma kürek buraya dalmasalardı diye düşünüyorum. Antik Yunan kenti Assos’ta Perslerin, Romalıların ve de Haçlı Seferlerindeki komutanların ayak bastığı kayalar şimdi un ufak ediliyor. (Aklıma nedenseTaliban’ın bombalarla yok ettiği Buda heykelleri geldi.)
Nereye gitse çevre sorunlarının da peşinden geldiği dostum Cem Tüzün, Çanakkale’de doğa katliamına sessiz kalmıyor, Kaz Dağlarından maden ocaklarına, artan betonlaşmaya bir gurup arkadaşıyla birlikte var gücüyle mücadele ediyor.
Gönderdiği e-postada Assos için şöyle yazmış;
“Şu canım Assos panoramasına bakıp ‘Şuraya 12 bin metrekarelik bir otopark yapayım’ der misiniz? Birilerinin aklına gelmiş ve yapıyor. Bu nasıl bir magandalık? Bu nasıl bir doğa ve tarih düşmanlığı? Bu nasıl bir yozluk, yobazlık ve yolsuzluk?”

İşte Cem Tüzün’den altı çizilecek bir not; “Yalıyarı(Falezi) bilmeyen yetkililer Assos’u korumak görevleriyken bu falezi yok ediyorlar. Oysa Assos’un kimliği falezlerdir. Bu tırmanması çok güç sarp kaya kütlesi Assos Akropolunü denizden yapılacak saldırılara karşı korumuştur ve antik kentin en değerli parçasıdır. Akropolü inşa edenler denizden gelecek saldırıyı düşünmüşler de içeriden gelecek bir saldırıyı hesaplamamışlar. Şimdi otellerin değeri artsın diye bu falez iş makinalarıyla yok ediliyor.”

ASSOS İÇİN SUÇ DUYURUSU
Bölgede hayatlarının ikinci sayfasını açan çevreciler, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan çiftçiler, pansiyon ve küçük otel işletmelerinin temsilcileri yapılan katliama ‘dur’ demek için suç duyurusuna bulundular.
Suç duyurusundan sona ne mi oldu? İş makinaları 24 saat çalışmaya başladılar. Ortaya Assos markasının çıkacağı sanılıyor oysa yok edilen bir kent kimliği.

MARKAYA KURBAN EDİLEN KİMLİKLER
Yapılan işleri ‘marka’ adı altında yaldızlamak pek bir moda oldu ülkemizde. Çanakkale Valiliği de yapılan işlerle bölgenin marka değerini arttıracağını açıklamış.
Tarihi mekanları ve kentleri ‘marka’ adı altında pazarlamaya çalışanlara, yakınlarda kaybettiğimiz bilim insanımız Doğan Kuban’ı anarak hatırlatayım. Yerleşim yerlerinden marka falan çıkmaz, buralar alınır, satılır eşyalar değildir. Buraların bir kimliği var. Sizler de kimlik sahibisiniz. Siz bir markayla anılmak ister misiniz? Mesela bir yağ markasıyla!
Göreviniz önce buraların kimliğini korumak. Turizm yatırımları da bölgenin değerleri göz önüne alınarak yapılmalı. Ülkemizde göremiyorsanız, internete girip bir zahmet mesela İtalya’nın Roma’sına bir bakıverin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi