Ayasofya’nın altındaki tarih gün yüzüne çıkıyor

Ayasofya’nın altındaki tarih gün yüzüne çıkıyor
Sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın önde gelen yapılarından biri olarak kabul edilen Ayasofya’ya bağlı en büyük yeraltı yapılarından olan tüneller, mahzenler, 3 odalı yer altı mezarı ile dehlizler görüntülendi....

Sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın önde gelen yapılarından biri olarak kabul edilen Ayasofya’ya bağlı en büyük yeraltı yapılarından olan tüneller, mahzenler, 3 odalı yer altı mezarı ile dehlizler görüntülendi. Aynı bölgede 3 kez inşa edilen Ayasofya’nın altında, merak uyandıracak pek çok gizemli mekan bulunuyor.

Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, ekibiyle birlikte 1485 yıldır ayakta duran eseri havalandırarak ayakta tutup rutubetten koruyan yer altı tünelleri ve menfezlerinin 2 yıl önce yaptıkları araştırmayla mimari belgelemesini yaptı. Ayasofya’nın altında ve etrafında toplam uzunluğu yaklaşık 1 kilometreyi bulan tünel ve menfezler 3 boyutlu olarak görüntülendi.


Diker’in verdiği ilgiye göre caminin kuzeydoğu cephesinin yanında yer alan, M.S. 4. yüzyıl olarak tarihlendirilen yerin 4 metre altındaki 3 odalı tarihi yer altı mezar yapısı bulunuyor. Caminin güneybatısındaki kestane ağacının dibinden inilen, yerin 2 metre altındaki mahzenler, devamında yer alan tünelleri ve dehlizler dikkat çekiyor.

Ayasofya’nın yer üstünde olduğu gibi altında da bir tarihi barındırdığını anlatan Diker, şöyle devam etti:
“Ayasofya’nın kuzeydoğu cephesinin hemen önünde yer alan mezar yapısı yerin 4 metre altında bulunuyor. ‘Hipoje’ olarak bilinen bu yapı, Ayasofya’nın inşası sırasında yapılmış olan bir yer altyapısı değil, ondan çok daha önce M.S. 4. yüzyıla tarihlendirilen bir yer altı mezar yapısıdır. Bu yapı Ayasofya civarında bulunabilmiş en eski mimari eserdir.”