Aytuna Tosunoglu

Aytuna Tosunoglu

BABALAR VE OĞULLARI

Bunlar gerilimin çocukları… Hayal kuramayan, baskıyla korkutulan, renksiz, eğlencesiz evlerin çocukları, bunlar. Baba şiddeti, anne çaresizliği karşısında o günü, hiç değilse anı şiddetsiz, terörsüz, sorunsuz atlatmayı hedefleyen çocuklar. Başarılı oldular mı…
Hem de nasıl!
Krizi çözmekle krizi yönetmek arasında araba aynasıyla ütü tahtası kadar fark var. Ya da kamyon dorsesiyle perde kornişi kadar fark… Kitap bilgisi, kriz yönetiminin liderin belirsiz koşullarla gölge savaşı yapmasını önlemek için strateji gelişmesine yarar der. Liderin gelecekteki hareket tarzına karar vermesine yardımcı olur, der. Kriz yönetimi liderin krizin erken belirtilerini hissetmesine, etrafındakileri uyarmasına ve birlikte gerekli önlemleri almasına yardımcı olur, aslında. Onun için iletişim bilimlerinin önemli bir konusudur, kriz yönetimi.
Ancak, işler bir değişik, bir başka şekil gidiyor.
Muhalefet partisinin eline geçen her fırsatta, “Biz dedik, söyledik. Çözüm önerilerimizin altını çizdik. Biz biliyoruz. Bunlarla olmaz. Biz gelirsek, çözeriz” mealinde söyledikleri iktidar için bir şey ifade etmiyor. Neden etsin ki? Onlar krizi jonglör gibi gerektiğinde sağdan sola olmadı soldan sağa, yukarıdan aşağıya, açılı atımla yana, kafada sektirmeyle ayağa, oradan hop sizin omuzunuza döndürüp duruyor. Bu işte ne kadar başarılı olduklarını kabul edin artık. Şaşırmak için vakit çok ilerledi. Ne güzel yapıyorlar diye izlerken biri jonglörün yanağından bir makas alsa bakın her şey nasıl da patır patır yere dökülüyor…
Tek bir gücün, tüm evreni yöneten tek bir yasanın varlığı bilgisi krizi şimdilik yönetmek için uygundur. Onlar öyle görüyor. Çözüm öte alemdedir, hazır ve nazır bekliyordur. Dünyada tanrının sunduğu küçücük bir zevk anını, minik bir eğlenceyi reddederler ama sıcaktan korunmak için her odaya yüksek teknolojili kaset tipi klima takarlar hani… Babalarının kapı arkasına asılı demir tokalı deri kemer görüntüsü zihinlerinin bir yerinde hep var. “Senden bir bok olmaz” ve benzeri cümleler havada yüzlerce kez süzüle gelmeseydi ve bu adamların kulaklarına ses olarak hala vurmasaydı onların hayatta kalma mücadelesi gelinen son noktada karizmatik lider adını almazdı. Karizma bir oyundur. Tiyatrocular iyi bilir.
Tabular boşluk yaratır. O yüzden onlar karda yürüdüler, izsiz. Girişim, yatırım, vakıf, hayır işi, fonlama dediler, çırptılar. Oradan gelen yüzde ile bu taraftan gelen yüzdeyi birbiriyle çarpıştırmadan, kırmadan topladılar, gizli yerlere gömdüler. Oldular ama amaç asla ve asla zengin olmak değildi. Amaç hayatta kalmaktı. Bunlar, gerilimin çocuğu. Her zaman yay gibi gerginler. Krizi yönetmek konusunda geliştirdikleri anı kurtarma yolları zekice kurgulanmış yalanlardan, illüzyonlardan, ileri zekalılıktan geçiyor. Başka da bir yol bilmiyorlar. Gerçekten bilmiyorlar.
İçiniz kötü, sizin. Tabi ki, Trump’dan bahsediyorum.
Ve etrafındakilerden…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytuna Tosunoglu Arşivi