BAYRAMLIK

İyi bayramlar. Son günündeyiz, ama daha vakit var. Dilerim güzel geçmiştir. Kurbanlarınız kabul olmuştur.
Memlekette gündem bayram dinlemez.
Durmaz, “Bu su hiç durmaz” der ya Ortaçgil öyle “Durmaz.”
TAŞERONLAR VE BELEDİYELER
Sağ iktidarların müthiş buluşudur taşeronlaşma. Yani ihtiyacı olan personeli kadrosuna almaz, bir şirket ile anlaşır, güya o şirketten hizmet alıyor gibi görünür, aslında personel çalıştırır.
Şahanedir. O şirket SGK yatırır mı tazminat öder mi, insani koşullara göre davranır mı? Kimsenin umrunda olmaz. Bu işsizlik koşullarında insanların “Yaşasın taşeronlar” demediği kalmıştı.
Şimdi bu taşeronlar, hizmetleri ölçüsünde belediyelere fatura keserler, bu da matbu bir hizmettir artık. Malum pandemi, hükümetimiz, her insanımızın yanında olmak adına kısa çalışma ödeneği diye hem işten çıkarmaları önlemek hem de çalışma hayatını idare etmek için bir uygulama başlattı.
Taşeronlar ilk başvuranlar oldu. Özellikle belediye taşeronları.
Ne var bunda? Belediyeye kesilen fatura, pandemi döneminden önceki ile aynı. Ama işçiye ödenen maaş neredeyse yarısı kadar?
İnsaf.
AK Partili belediyeler, şu taşeronların kestiği faturaları bir incelese sonra da emekçilere verilen maaşlara bir baksa. Hak yerini bulsa.
Zor.
KILIÇLI
Büyük Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in başında, FETÖ’nün 15 Temmuz aşağılık darbe girişiminin birinci adamı görülen Adil Öksüz’ün doktora jürisinde yer alan bir isim, Erbaş var.
Bu tuhaf adam meğer kılıç hastasıymış. Çocukken kılıç kalkan ekibine mi almadılar, nedir anlamadım?
Anlamını çok bildiğini sanmıyorum. Okuduğunu da. Kurtuluş Savaşı destanını okusa kılıç ne anlama gelir bilir?
Atatürk’e idam fermanı çıkaran, adına şeyhülislam denilen bir hainin kurduğu İngiliz Muhipler Cemiyeti tarihini Kurtuluş Savaşı’ndan daha iyi biliyordur. Zira öyle görünüyor.
Bu kılıçlı adamın oturduğu ve CHP Lideri’ne göre de ‘kirlettiği’ makamın, lanet okumaya çalıştığı Atatürk tarafından kurulduğu hatırlatıldı. Hakaretlerini sildi, “Yanlış anlaşıldım” diye geveledi.
FETÖ’nün bankasına çocuğunun okul taksitini yatıranların dört kuşak incelendiği memlekette bu kılıçlının da iltisakının araştırılması faydalı olur diye düşünenlerdenim.
Düşünenlerden.
MUHARREM İNCE VE CEMAL ENGİNYURT
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, ‘mitinglerin İncesi’ Muharrem Bey.
Yalçın Bayer’in ortaya attığı iddiaya göre parti kurmaya hazırlanıyor.
İhtimal vermiyorum.
Pazarlık yapmaya çalışıyor, Millet İttifakı’ndan adına pay istiyor.
Ve yanlış yapıyor. Süreci doğru okumuyor.
Bu süreç onu ‘bir bölen’ bile yapmaz.
Muharrem İnce’nin CHP’yi bırakması en başta siyasi geçmişine ihanet olur. Umarım bu yanlışa düşmez. Zira bu yanlışa değerli ailesinin bile rey vermeyeceğini görüyorum.
Cemal Enginyurt, MHP’de gündem değiştiren iki isimden biriydi. Genel Başkan Bahçeli ve Ordu mebusu Enginyurt.
Tarım Bakanı’na tosladı. Partiden ihraç edildi. Hayatını MHP’ye adamış Cemal Enginyurt’un atanmış ve ‘memur’ olarak tabir edilen bir vekalete kurban edilmesi hazin.
Ama Enginyurt duracak gibi görünmüyor. Hayat Enginyurt’a yeniden MHP’de siyaset yapma şansı tanır.
Görünüyor.
GALATASARAY İMAM HATİP LİSESİ
Dikkat edin memlekette düzgün giden ne varsa, kıymetli, anlamlı, faydalı, yürüyen hedeftedir. Belli odaklar özellikle Cumhuriyetin değerlerine numaralandırılmış bir sırayla saldırırlar.
Herhalde tükendi ki, Cumhuriyetin değer ve kazanımları bu kez ecdada daldılar. Osmanlı padişahının kurdurduğu Galatasaray Lisesi değerlerinden uzakmış!
Hadi ha bir gayret Galatasaray İmam Hatip Lisesi. Ne güzel olur. Yeri de güzel. Olmadı taşır oraya AVM de yapılabilir. Bak bu da iyi fikir.
Oha be kardeşim.
HANGİ YOL HANGİ KÖPRÜ
Değerli basın mensubu arkadaşlarımdan rica ediyorum. Otomatiğe bağladığınız “Bayramda köprü ve otoyollar bedava” başlığı bir yalan. Doğrusunu yazayım.
Bayramda, AK Parti öncesi yapılan köprü ve otoyollar ücretsiz, AK Parti döneminde yapılanlar ücretli. Ayrıca geçmeyenden de para alıyorlar.
Çok mu uzun?
İZMİR’İN ÇAV BELLACILARI
Hatırlarsınız, birileri İzmir’deki kimi camilerden ‘Çav Bella’ şarkısı çaldı. Millet dinine, diyanetine sahip çıktı, en çok İzmirliler tepki gösterdi.
Bunu yapanların yakalanacağı, kulaklarından tutularak, camiye getirilip ezan dinlettirileceğini açıkladı İçişleri Vekaleti. Merak ediyorum, camilerimizde bu terbiyesizliği yapanlar yakalandı mı?
Sadece merak ediyorum.
“FAHİŞELER BİRBİRİNDEN KUŞKULANIYOR”
İstanbul Sözleşmesi’ni savunanları ‘fahişe’ olarak niteledi Abdurrahman Dilipak. Tepkiler gösterildi. AK Parti dava açacağını duyurdu. Dilipak durmadı, “Madalya sayarım” dedi dava için.
Fahişe denince de rahmet olsun Ahmet Kaya’nın ‘Tut ki Gecedir’ şarkısı. Ve elbette Atila İlhan’ın sözleri. Ahmet abi o şarkının bir yerinde şöyle der:
“Tut ki gecedir
İhbarlar birer sansar
Bir telefondan bir telefona atlar
Yeraltı örgütleri tetik üstünde
Adres değiştirmiş silah kaçakçıları
Fahişeler birbirinden kuşkulanıyor”
Ve şarkı şöyle biter;
“İhanet bir bilmecedir.”
Ne yapalım insanın aklına geliyor.