Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ertelenen kritik HDP ziyaretini dün gerçekleştirdi. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Meclis’te bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresinin TBMM olduğunu” söyledi. Siyasetin, artık bir kavga alanı olmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Biz birlikten, beraberlikten yanayız. Bu ülke kavgadan bıkmadı mı? TV kanallarında büyük ihtimalle bir sürü şeyler yazılıp, çizilecek. Kucaklaşmak, uygar insanlar gibi tartışmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Toplumu neden kamplaştırıyoruz? Kavgayı bitireceğiz” dedi. Buldan da, Kürt sorununun parlamento çatısı altında çözülmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek için Kılıçdaroğlu’nun Meclis’te kabul edildiğini belirtti. Sancar ise, “yapıcı” olarak nitelendirdiği görüşmeyi parti kurullarına sunacaklarını söyleyerek, “İttifak güçlerimizle bu görüşmeyi değerlendireceğiz. 1-2 gün içinde detaylı açıklama yapacağız” ifadesini kullandı.
“KAYYUM, PARTİ KAPATMAK DOĞRU DEĞİL”
Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Kılıçdaroğlu, bağımsız ve tarafsız yargı, hukuk devletinin mutlaka sağlanması gerektiğine işaret etti, sosyal devlet ilkelerinin uygulanması ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin giderilmesi gerektiğini vurguladı. “Seçimle gelen seçimle gider” diyen Kılıçdaroğlu “Temel hak ve hürriyetlerin korunması ortak talep olarak dillendirildi. Kayyum uygulamasının doğru olmadığını ilettik. 21. yüzyıldayız, parti kapatmak doğru değil” dedi. Kılıçdaroğlu, yargının siyaset tarafından “sopa” olarak kullanılmaması gerektiğine işaret etti, yargıçlara iktidarın baskılarına direnme çağrısı yaptı.
“DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ”
Kılıçdaroğlu, görüşme ele alınan konulardan birisinin de Kürt sorunu olduğunu belirterek, çözüm adresi olarak TBMM’yi gösterdi: “Milletin sağduyusuna güvenerek, var olan sorunların tamamını parlamenterlerle birlikte çözeceğiz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Biz demokrasiyi, insan haklarını, kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz! Bu işin ortası yok, kavga yok! Özgürce tartışacağız. Anlaşamazsak bir daha konuşacağız. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun insan insandır, başımız üstünde yeri vardır.”
“KÜRTÇE NASIL BİLİNMEYEN DİL OLUR!”
Kılıçdaroğlu, Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşulduğunda, tutanaklara “bilinmeyen dil” olarak geçtiğini belirterek, bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı: “Konuşma metninin içinde Kürtçe geçtiğinde ‘bilinmeyen dil’ deniliyor. İnsanların vicdanına sesleniyorum; TRT Kürdi diye bir kanal var, yayın yapıyor. Nasıl olur da bilinmeyen dil yazıyorsunuz? Devlete çifte standart yakışmaz arkadaşlar! Evet resmi dilimiz Türkçe, ama devlet olarak çifte standart kuramazsınız. Vatandaşlarınızı ayırıyorsunuz demektir. Bu, emperyal güçlerin Türkiye’ye oynadığı bir oyundur. Bu oyunu bozacağız.”
ŞENTOP: ÖZEL UYGULAMA DEĞİL
TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise Kürtçe için özel bir uygulama olmadığını belirterek Türkçe dışında bir cümle kullandığında tutanaklara yazılmadığını, dipnota “Türkçe olmayan kelime” notu düşüldüğünü belirtti.
İYİ Parti’den “taviz yok” mesajı
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun HDP ziyaretine ilişkin, “Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu olan bir partiyi cumhurbaşkanı adayı olarak ziyaret ediyor. Esas olan hassasiyetlerimizin devamını sağlayabilmektir. Asla taviz vermeyeceğiz” dedi.
“NEVRUZ RESMİ TATİL OLACAK”
Zorlu, Nevruz’u milleti birleştiren değerlerde buluşturan önemli bir sembol olarak gördüklerini vurguladı ve ekledi “İktidarımızda İYİ Parti olarak Nevruz gününün resmi tatil olmasını sağlayacağız.”
