BEN SANA TUTSAK, SEN BANA YASAK!

BEN SANA TUTSAK, SEN BANA YASAK!
Şayet ilerde torunlarım olursa, benden ‘2019-20 sezonunu anlatmamı’ isterlerse onlara ilk önce “Koronavirüs nedeniyle 26.haftada yarıda kalan sezon” diyeceğim; ama ligi de bi çırpıda özetleyeceğim:“22.şampiyonluğunu kazanan...

Şayet ilerde torunlarım olursa, benden ‘2019-20 sezonunu anlatmamı’ isterlerse onlara ilk önce “Koronavirüs nedeniyle 26.haftada yarıda kalan sezon” diyeceğim; ama ligi de bi çırpıda özetleyeceğim:

“22.şampiyonluğunu kazanan ‘4 yıldızlı’ Galatasaray güldür güldür 5.yıldıza koşuyordu. Tabi bu durum ‘3 yıldızlılarda’ hiç hoş karşılanmıyordu! Alenen TFF’ye gittiler; Galatasaray’ın 22. şampiyonluğunda suçlu gördükleri 2 hakemin kellesini isteyerek; “Şayet bu sene de Galatasaray’ı şampiyon yaparsanız topumuzu alır, bi daha oynamayız!” dediler.

Çok kişi unutmuştur o günleri… Beşiktaş’ın ex-başkanı Fikret Orman, Fenerbahçe’nin genç ve taze başkanı Ali Koç ve (Türk futbolunun gizli patronu) Başakşehir başkanı Göksel Gümüşdağ Galatasaray’a karşı 3’lü bir ‘ittifak’ yapmıştı. Hoş; geride bırakılmış sezonda o ittifak 17’ye 1 idi, Galatasaray tek, onlar hepsi! Ama bu 17’li ittifak bile Galatasaray’ı engelleyememişti!

Büyük kulüplerimizde tablo buyken “Beşiktaşlı” Yıldırım Demirören’in TFF başkanlığındaki ‘miadı’ ve ‘misyonu’ dolmuştu. Yerine “Fenerbahçeli” Nihat Özdemir ‘atanmıştı’! Fikret Orman, Ali Koç ve Göksel Gümüşdağ Galatasaray’a 2020’de şampiyon olmayı YASAK EDİNCE –yılların gazetecisi olarak- Galatasaray’ın buna nasıl tepki vereceğini izlemeye koyuldum. Evim Florya’ya yürüme mesafesi. Eskisi kadar sık gitmesek ve içine girmesek de o tesis bizim sayılırdı! Bi gün Florya’da dolaşırken ‘içerden’ iyi bir dost daha Ağustos ayında kulağıma şunu fısıldıyordu:

“Engin, şu anda Florya nasıl, biliyor musun? Başta Fatih Terim, bir Allah’ın kulu şampiyonluğa inanmıyor. Devletin Galatasaray’ı şampiyon yapmayacağından eminler!”

Oysa kadro kalitesi olarak Galatasaray diğerlerinden epey öndeydi. Daha 1 ay önce Sinyor Terim üst üste 2 şampiyonluğun verdiği coşkuyla üst üste 3’ü ‘banko’ sayıyor ve “Bir hayalim var” sözleriyle Şampiyonlar Ligi’ne ‘felsefik’ gözkırpışlar yapıyordu!

Fenerbahçe cephesindeyse rüzgarlar çok sert esiyordu. Nasıl esmesin, büyük umutlarla gelen Ali Koç ilk senesinde takımı az daha küme düşürüyordu! Buna rağmen ‘felsefe yapma’ ve ‘çeneyle oynama’ konusunda Ali Koç da Fatih Terim’den geri kalmıyordu. Bu ikili o günlerde o kadar çok didişiyordu ki, izleyenler konumları eşit olmayan iki kişinin birbirlerini neden bu kadar hırpalamaya çalıştıklarını anlamlandıramıyordu. Felsefe yapmaktan ve çeneyle oynamaktan bahsettik ya; özellikle Trabzonsporlular Fenerbahçe’nin 19 şampiyonluğuna bile inanmıyordu; ama Ali Koç, 2019-20 sezonu bittiğinde “29.şampiyonluğa ulaşacaklarını” iddia ediyordu! Soru şuydu:

“Ali Koç berbat bir sezondan sonra nasıl olur da kendinden bu kadar emin konuşuyor? Ali Koç kime güveniyor?”

Aslında Ali Koç da kendince haklıydı. Çünkü onca umutla başkan oluyorsunuz; ama Fatih Terim ‘şak’ diye kupayı önünüzde koyuyor! Kongre üyesi bir taraftar “Size yalvarıyorum. Ne olursunuz bizi bu Fatih Terim hegemonyasından kurtarın” deyince Ali Koç’a da sertleşmekten başka seçenek kalmıyordu. Fenerbahçe’nin şampiyonluk özlemi tavan yapmıştı. Yeni TFF başkanı Nihat Özdemir de su götürmez bir şekilde Fenerbahçeliydi. Bakalım Aziz Yıldırım’ın 2 yakın silah arkadaşı -değişen konumlarıyla ve el ele- Fenerbahçe’yi şampiyon yapabilecek miydi?

Büyük takımlar şampiyonlukların adeta ‘tutsağı’dır. Koca sezon onun peşinde koşulur. Lakin iş öyle bir hal almıştı ki, Galatasaray, “Ben sana tutsak, sen bana yasak!” şarkısını söylüyordu. Derken Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinden önce ‘şak’ diye Zorlu görüşmesi patlak vermesin mi? O görüşmenin medyaya sızdırılmasıyla Galatasaray’la Fenerbahçe aynı konuma düşmüş, -varmış gibi yapsalar da- ŞAMPİYONLUĞUN KENDİLERİNE DE YASAK OLDUĞUNU kavramıştı.

Ben torunlarıma 2019-20 sezonunu hep böyle anlatacağım:

“Sezon başlarken Galatasaray’a, Zorlu görüşmesinin ortaya çıkmasından sonra Fenerbahçe’ye şampiyonluk yasaktı!”

Tabi torunlarım “Ya Beşiktaş?” diyecek. Onlara da; “Beşiktaş Almanlar yenildi diye yenik sayılan Osmanlı İmparatorluğu gibiydi” diyeceğim, “Fener’le Beşiktaş Galatasaray’a karşı ittifak halindeydi” diye ekleyeceğim. Galatasaray’a yasak, Fenerbahçe ve Beşiktaş’a da yasak! E bu lig şampiyonsuz mu kalacak?

Aslına bakarsanız “devletle” çok sıkı fıkı ticari faaliyette bulunan Nihat Özdemir gibi bir işadamı için bu 3 takımın devre dışı kalması bulunmaz nimetti. Galatasaray’a şampiyonluğun daha sezon başlarken yasaklandığı bir ligde, Fenerbahçeli Nihat Özdemir TFF’sinde, Fenerbahçe’nin şampiyon yapılmasını bi düşünsenize! Neler söylenmezdi!

Geriye Trabzonspor’la Başakşehir kalmıştı; damadın Trabzonspor’u ile kayınpederin Başakşehir’i! Türk futbolunun yeni bir şampiyonla tanıştığı gece Cumhurbaşkanı oğlunun ‘takım fotoğrafı’nda olmasındaki mesaj elbette belliydi!

Sezon başında Fenerbahçe başkanıyla didişen Fatih Terim zaman geldi Galatasaray başkanıyla da papaz oldu. Lakin Mustafa Cengiz anlı-şanlı İmparator’a “Burası felsefe kulübü değil. Artık sahada konuşalım” diyerek meslek hayatının en büyük ayarını verdi.

TFF başkanı olurken Fenerbahçe formasını çıkaramaz sandığımız Nihat Özdemir hiç beklenmeyen bir anda “Türk futbolunda 9 yıldır şikeye rastlamıyoruz” demesin mi? Laf 2020’de edildiği için 2020’den 9’u çıkarıyorsunuz; geriye 2011 kalıyor! Demek ki bu 2011’de hiçbir şey olmasa bile bi şey olmuştu! Bu tartışma sonunda Nihat Özdemir üzerindeki Fenerbahçe formasını çıkarmak zorunda kaldı.

Sonuç olarak… 2019-20 sezonu yasaklılarıyla, Korona’ya yakalananlarıyla, yeni şampiyonuyla ve ilk 5’e bile giremeyen Fenerbahçesi ve Galatasarayıyla “acayip” bir sezon oldu!