‘Benim uşağım katliamla gitti, ecel ile değil’

‘Benim uşağım katliamla gitti, ecel ile değil’
Amasra’daki maden ocağında yaşanan grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren 41 madenciden biri olan Yener Saygın’ın babası, “Sen tedbir alacaksın ki ocakta kaza olmayacak. Benim uşağım katliamla gitti, yani bu ecel ölümü...

Amasra’daki maden ocağında yaşanan grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren 41 madenciden biri olan Yener Saygın’ın babası, “Sen tedbir alacaksın ki ocakta kaza olmayacak. Benim uşağım katliamla gitti, yani bu ecel ölümü değil” dedi.

ANKA’nın haberine göre, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve beraberindeki heyet, ilk olarak madenci Yener Saygın’ın anne ve babasının evine giderek başsağlığı dileklerini iletti. Saygın’ın ablası, annesinin üzüntüden tansiyonun çıktığını ve bu nedenle sağlık ocağında olduğunu belirterek Nazlıaka’ya şunları söyledi:


HEPSİ BENİM KARDEŞİM
“Sadece kardeşim adına üzülmüyorum; 41 can, hepsi benim kardeşim. Hiçbir zaman içimiz soğumayacak ama yetkili, sorumlu kim varsa bu belki 5, 6, 10 sene sürecek, arkasını bırakmak istemiyoruz. Biz yandık, başkaları olmasın. Soma’da yandık, bittik hep dedik. Ben, kendi kardeşim için hiçbir zaman düşünmemiştim.”
Kendisi de madencilikten emekli olan Saygın’ın babası, oğlunun eceliyle ölmediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

HERKES VAZİFESİNİ YAPACAK
“Amasra mevkiinde, köyleri falan, bir günde 10 kişi ölür en fazla, yaşlılar falan. Burada 41 kişi öldü deyince katliam bu. Oradaki adam, torpille Ankara’dan, İstanbul’dan bir yerden geldi. Bir şey görmemiş zengin çocuğu sen oraya ver… Bilgisizlik ya. Gaz maskesi istasyonuna arkadaşları maskeyi değiştirmeye gelmişler, o maskeyi değiştirmeye gelmemiş; omzuna, sırtına almış arkadaşını, götürsün diye uğraşmış. Herkesten önce çıkabilirdi. Sen tedbir alacaksın ki ocakta kaza olmayacak. Herkes vazifesini yapacak. Benim uşağım katliamla gitti, yani bu ecel ölümü değil. Bir tek gece uykusunda unutuyorum oğlumu, hep gözüme geliyor, hiç aklımdan çıkacağını zannetmiyorum.”

O KORKTUĞUMUZ TELEFON EN SONUNDA GELDİ
Bir süre madencilik yaptığını anlatan abisi de kardeşinin madenci olmasını istemediklerini, ama hayat şartları yüzünden bu işe yöneldiğini belirterek, “Kader bizi bir şekilde bırakmadı. Bir şekilde o hep kaçtığımız, korktuğumuz telefon en sonunda” dedi.

Nazlıaka da aileye, “Bunan sonraki süreçte de hep yanınızda olacağız, özellikle hukuk mücadelenizde hep sizlerle birlikte olacağız. Torununuzla ilgili olarak da artık o çocuklar bize emanet. Elimizden geleni yapacağız. Elbette onun babacığını getiremeyiz ama elimizden gelen desteği de vereceğiz” dedi.

Nazlıaka ve beraberindeki heyet, daha sonra madende yaşamını yitiren Öner Yıldız’ın evine giderek eşine taziye ziyaretinde bulundu. Yıldız’ın eşi, acısını tarif edemeyeceğini ifade şunları söyledi:

ONA VERDİĞİM SÖZÜ TUTACAĞIM
“Eşim, ‘Bana bir şey olursa çocuklarımız için ayakta duracağına söz ver’ demişti. Ona sözümü tutacağım. Çocuklarımın iyi bir eğitim alması için elimden geleni yapacağım. Şu anda ne yapacağımı bilmiyorum. Fatura nasıl ödenir, bozulan bir şey nasıl tamir edilir… Hep o ilgilenirdi. Çok büyük bir aşktı bizimki.”