BEŞİKTAŞ’IN HAKKIYDI…

BEŞİKTAŞ’IN HAKKIYDI…
Fransız teknik adamın ligin bitimine sayılı müsabaka kala ilk maçı. Bu hocayı kim neye göre seçti bilmiyoruz. Zira Beşiktaş’ın Şenol Güneş ile başlayan, Avcı ile daha geriye dönen ama Sergen Yalçın ile zirveye oynayan...

Fransız teknik adamın ligin bitimine sayılı müsabaka kala ilk maçı. Bu hocayı kim neye göre seçti bilmiyoruz. Zira Beşiktaş’ın Şenol Güneş ile başlayan, Avcı ile daha geriye dönen ama Sergen Yalçın ile zirveye oynayan paslı oyun sistemine pek uygun değil.

Misal Atiba, misal Josef onun oyun sistemine çok uygun adamlar değil. Josef varsa Pjanic, o varsa Atiba aynı anda çok zor. Geriye dönük top oynansın istemiyor, direk oyun, hızlı sonuç.

Maça geçmeden söyleyeyim. Bu kadar oyun sisteminde radikal değişiklik yapacak bir hocayı getiren ve ‘fitbol’dan anladığını söyleyen bu ekip, yeni koça oyuncu transferi, kadro mühendisliği imkanını tanıyabilmeliydi. Bu memlekette her zaman kervan yolda düzülür.

Şampiyonluk yaşamak için uzun bir aradan sonra sadece gün sayan Trabzon taraftarının maç öncesi sokak sokak, cadde cadde siyah beyaz bayraklı bir tabut gezdirmesini anlayamadım. Anlamayayım da. Aziz mübarek şu gün ahlak dileyeyim. Beşiktaş ahlakı. Trabzon’dan şampiyon dönerken Beşiktaş kulübünün asil Başkanı Süleyman Seba uçakta tezahüratı yasaklamıştı, kimse alınmasın diye. Bu işe karışanlar belki bu satırlardan utanır.

İlk 10 dakika soluğu kesildi maçı izleyenlerin. Yeni sistemi bu kadar çabuk ezberleyen kramponlar, ‘şampiyon kim?’ dedirtti adeta. Trabzon’un oyunu anlaması 20 dakikayı buldu. Bunu da hızlı giden oyunu faullerle durdurarak. Misal Abdulkadir Ömür’ün, Josef’e yaptığı faul neydi öyle? VAR siyah beyazlı maçlarda toptan kör. Allah sorsun hesabını.

Abdullah Avcı’nın panik futbolunu seyrettik hiç gereği yokken. Kazan da nasıl olursa olsun kazan anlayışını. Boşa geçen dakikalar. Futbolla ilgisi olmayan hareketler.

Ama Beşiktaş’ta da değişmeyenler var. 28. dakikada Batshuayi’nin kaçırdığı hepimizin aşina olduklarındandı. Ghezall’a yazık. Gerçi bu pozisyonda ayağa dalmanın penaltı çalınma düşüncesi bile Türk hakemlerinin ödünü koparırdı, oralı bile olunmadı. Can’a verilen sarı kartı ortadaki hakeme öğretmenin zamanı çoktan geçti. Böyle gelmiş böyle gider, futbolun değeri niye düşer torunlarına bile anlatamaz bu adamlar. Beceriksizlikleri utanmazlıkla birleşince böyle harika oluyorlar.

41’de hem Ghezzal’ın ortası hem Vida’nın kafası hem Uğurcan’ın sakatlanma pahasına kurtarışı ilk yarının en güzel anlarından biri oldu. Farkındaysanız pozisyonda düdük yok.

Rıdvan’a kırmızılık harekete kör bakandan penaltı beklemek iyimserlik idi. İlk yarı böyle bitti.

Futbolun katilleri bunlar.

İkinci yarıda Nwakaeme yerini Cornelius’a bıraktı.

Beşiktaş yine ilk yarının başında olduğu gibi çok arzuluydu. Sisteme erken alışmış Beşiktaş gördük. Ancak tüm kanaat notlarını ev sahibi ekipten yana kullanan Zorbay Küçük, oyunu zorladı.

Futbolcular emekten yana inanılmazdılar. Emeğin karşılığını 56’da ilk gören Cornelius oldu. Aşırtma vuruşuyla Ersin’i de avladı skoru da değiştirdi.

Kariyerinde Sergen Yalçın döneminde ilk kez gol atan Rosier, Ghezzal ile aradı durdu. Trabzon golü bulduktan sonra hakimiyetini artırmaya çalıştı. Ancak Beşiktaş oyun disiplininden kopmadı. Ghezzal’ın gününde olmayan Abdulkadir Ömür tarafından indirilmesine orta düdük penaltıyı çalabildi. O sırada Trabzon’a gelmişken alışverişe giden VAR meseleye karışmadı. Karışsaydı iptal olurdu emin olun.

Batshuayi yine şaşırtmadı. Topu şahane bir şekilde direğe nişanladı. Olmuyor be kardeş seninle olmuyor. Kenan ile de seninle de olmuyor. Yol yakınken kardeş, Beşiktaş’ı bir parça sevdiyseniz kardeş, güzel ayrılalım.

Penaltı kaçtı, dedim ya Rosier, Ghezzal’ın şahane pasını çok güzel yapıştırdı filelere. Beşiktaş tam umutlanmıştı ki oyuncu değişiklikleri hevesleri kursakta bıraktı. Kenan’ın ne işi var oyunda? Larin girdi atıldı.

Beşiktaş, baştan sona üstün ama ezici üstün olduğu maçı berabere bitirdi.

Sakin ol rakam vereyim, 15’e karşı 8 şut, rakip ceza sahasında 28’e 14 topla buluşma, gol beklentisi 2.12’ye karşı 0.78. Ben demiyorum istatistik diyor.

Beşiktaş, ligin en keyif veren maçını oynadı. Futboldan anlayanların keyif alacağı maçtı. Valerien İsmael, umut verdi. 13 hakem gitmiş yetmemişti, 13 artı 1 de gitmeli hazır yer kalmışken yazayım.