BİLİM KURULU ÜYESİ: SALGIN YÖNETİMİ BİZİM KONTROLÜMÜZDE OLSAYDI BUNLARI YAŞAMAZDIK

BİLİM KURULU ÜYESİ: SALGIN YÖNETİMİ BİZİM KONTROLÜMÜZDE OLSAYDI BUNLARI YAŞAMAZDIK
Türkiye’de devam eden aşılama sürecine rağmen, vaka ve ölümlerin artması soru işareti yaratıyor. Bunun iki nedeni olduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, aralık...

Türkiye’de devam eden aşılama sürecine rağmen, vaka ve ölümlerin artması soru işareti yaratıyor. Bunun iki nedeni olduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, aralık ayına işaret ederek şunları söyledi:

“Birincisi aralık ayında İngiltere’de varyant patlak verince Türkiye’de de çok kısa bir süre sonra belirlendi. Bu varyant daha bulaşıcı olduğu için alınan önlemlerin artırılması gerekiyordu, ama biz açıldık. Açılma yanlıştı, bilakis daha da kapanmamız gerekiyordu. İkincisi de bu daha bulaşıcı bir virüs, yani daha fazla enfeksiyon yapıyor. Önlemleri artırmamız gerekirken azalttığımız için beklediğimizden daha fazla bir pik ile karşı karşıyayız.”

Duvar’dan İrfan Aktan’ın sorularını yanıtlayan Yavuz, salgın yönetimine ilişkin de eleştiriler getirdi. “Eğer salgın yönetimi bizim kontrolümüzde olsaydı bugünkü durumu yaşamazdık” diyen Bilim Kurulu üyesi, “Nitekim biz kurul olarak önlemlerin artırılması için uyardık. Salgının yönetimi ne Türkiye’de ne de başka bir ülkede bilimsel danışma kurulunun kontrolünde. Dünyanın her yerinde salgını, seçilmiş hükümetler yönetir. Onlar da yalnızca bilimsel danışma kurullarının tavsiyelerini değil bambaşka bir sürü parametreyi hesaba katarak karar alıyor” diye konuştu.

“YENİ BİR SIKI KAPANMA”

Şu an Türkiye’de ‘ciddi bir kriz’ olduğunu bildiren Yavuz, “Elimizden ne geliyorsa yapmamız gerekiyor. Bilimsel gerçekler kalabalıkları azaltmanız, tedbirleri sıkılaştırmanız gerektiğini söylüyor. İktidarın önlemleri, kısıtlamaları bir an önce artırması, Ramazan’ı beklememesi gerekiyor. Salgın kontrolüne siyaset, her türlü iktidar hesabı veya bireysel istikbal hevesleri karışmamalıydı. Ama maalesef partilerin, kurumların, gazetelerin, televizyonların ve kişilerin büyük çoğunluğu bu hataya düştü. Bekleyecek durumda değiliz. Gerçekten tehlikeli bir sürece doğru gidiyoruz” dedi.