Bir ‘Apartman Dedektifi’nden apartman hikayeleri!

Son Güncellenme Tarihi: Eylül 11, 2021 / 00:18

Gazeteci-yazar Nilay Örnek, www.herumutortakarar.com sitesinde –şimdilik- İstanbul’da bulunan, isimleri, mimarisi, eski-yeni tanıdık simaları ve en önemlisi hikayesiyle hala ayakta olan binaların izini sürüyor. Örnek, bir yandan bu yapılarla ilgili hafıza oluşturup kayıt tutarken bir yandan da yazıların içeriği sayesinde okuyucuyu yapıların hikayesinin geçtiği dönemle buluşturuyor.

Çağımızda her mevzuda olduğu gibi üstünümüzü örtecek bir çatı altında yaşarken de önümüze konulan, aynı tornadan çıkmış –genel olarak ev diye adlandıralım- mekanlarda ömrümüzü tüketiyoruz. Yaşadığımız yerlerin artık bir ismi yok örneğin. ‘Blok numarası’ var. ‘Bilmem ne sitesi A Blok’ diye yazıyoruz adresimizi. Buradan varacağımız noktayı da ‘şehirleşme’  ve ‘modernleşme’ adı altında yapılanların bizleri nasıl ‘sevimli ve yaşanılabilir kutucuklara’ tıktığı şeklinde özetleyebiliriz. Yedi sülale önceden kalma, duvarlarından “Bir zamanlar…”la başlayan hikayeler dökülen, birer ruhu olan yapılar çoktan miadını doldurmuş durumda. Tamamen yok oldu diyemeyiz zira bunun öyle olmadığını gazeteci-yazar Nilay Örnek www.herumutortakarar.com sitesinde ziyadesiyle ispatlıyor.

www.herumutortakarar.com’un, Nilay Örnek’in zaten kendisinde var olan, gittiği şehirlerin, semtlerin, mekanların tarihine olan merakı sonucu ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Örnek, bir arkadaşının Arkitekt dergisinin arşivini göndermesi kendisini çevresindeki birçok binanın dününü, bugününü

hikayesini, mimarisini araştırırken bulmuş. Sonra da bu bilgileri paylaşmaya, yapılarla ilgili kayıt tutmaya başlamış. Tüm bunları da www.herumutortakarar.com’da buluşturmuş. Örnek de böylece kendi deyimiyle bir ‘Apartman Dedektifi’ olmuş!

Site, yazıların, görsellerin kalitesi haricinde işlevsellik bakımından da okurun işini bir hayli kolaylaştıracak biçimde tasarlanmış. Girdiğinizde semt, yapının türü (villa, apartman vs.), mimarisi gibi seçeneklerden ilgi alanınıza giren yapılara direkt ulaşabiliyorsunuz. ‘Dizin’ kısmında konuk yazarların, fotoğrafçıların, hakkında yazı yazılmış yapıların tamamı ve en önemlisi de bu yapılarda ismi geçen önemli kişilerin listesi yer alıyor. Merak ettiğiniz semtteki Bu durum okurun merakını daha artırıp direk yazıya bağlanmasını sağlıyor. Girizgahı burada keserek sitedeki yazıların içeriğini okurun merakını bırakıp biz de Nilay Örnek’e bağlanıp www.herumutortakarar.com’u kendisinden okuyalım…

Her Umut Ortak Arar ikinci kitabınızın ismi. Bu nasıl apartmanların hikâyesini anlatan bir platforma dönüştü?

‘Apartman dedektifliği’ dediğim bu işi, ardından oluşan arşivi, ortaya çıkan hikâyeleri bu kadar seveceğimi, insanların bu kadar ilgi göstereceğini bilsem tabii ki başka bir isim seçerdim. Uzun bir isim; insanlar ‘her umut orta karar’ diye de okuyabiliyor, üstelik apartman, bina çağrıştırmıyor. Kitabım için de iyi değil muhtemelen. Anlayacağınız bayağı dezavantajlı.

Ben Instagramı bir blog gibi kullanan, etiketlerle aradığını bulan, yorumlarla zenginleşen biriyim. Bulgularımı -cep telefonumdaki fotoğraf çokluğundan sıkılmanın da etkisiyle- Instagram’dan paylaşmaya karar verdim. Kendi Instagram hesabım @nornek’in yanı sıra ilk kitabım ‘Bütün İyiler Biraz Küskündür’ ile ‘Her Umut Ortak Arar’ın isimlerine birer Instagram hesabı açmıştım. İkinci kitabın hesabı neredeyse boştu ve kitapta mimariye, apartmanlara, şehir yaşamına dair yazılar da olduğundan çok da ayrık olmayacağını düşünüp oradan paylaşmaya başladım. Sonra da oluşan arşivi daha sistemli hale getirmek, kaynakları daha iyi göstermek, bir takım ailelerde sözlü halde olan bilgileri yazılı hale getirmek, metinleri herkese açık bir arşive, açık bir hafızaya dönüştürmek için işi bir site haline getirmeye karar verdim. Herkes Instagram’da bu isme alıştığı için de, siteyi yaparken adını değiştirmeyi düşünmedim. Bir apartman metnini oluşturmak bazen çok emek gerektirebiliyor, bilgilere zor ulaşıyorsunuz; benim bulduklarımı herkes okusun istedim. www.herumutortakarar.com böyle doğdu.

Bu kadar çok apartmanın bu kadar farklı hikâyesi olduğunu tahmin ediyor muydunuz önceden?

Öyle tahminler yapmıyordum da ‘apartman dedektifliği’ yaparken öğrenebileceklerimin beni çok şaşırttığını, çok heyecanlandırdığını söyleyebilirim. Apartmanın geçmişine, yaşanmışlıklarına, mimarisine bakarken yakın tarih de öğrenebiliyorsunuz coğrafya da, siyasete de dalabiliyorsunuz sanat da okuyabiliyorsunuz. Yaptıkça, baktıkça fark ettiğim bir şey bu.

Tam olarak amacı nedir Her Umut Ortak Arar’ın?

“Tam olarak” diye bir şey olamıyor çünkü her gün başka bir fikir, başka bir bilgi yeni bir yol açıyor. Şehirden, kötü yapılaşmadan, binaların bizi uzaklaştırmasından, hafızasızlıktan, kayıtsızlıktan çok şikâyet ediyoruz. Ben de şikâyet ettiğim noktada eyleme geçmiş oluyorum ve benimle aynı dertte olanlara “Siz de bir yerinden tutun” diyorum. Hem çok zevkli bir süreç bu, hem de şehrin kötü gidişine karşı hiçbir şey yapamama hissinden uzaklaştırıyor beni ya da bizi. Öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum, kayıt tutmak istiyorum, kolektif bir hafıza oluşturmak için çaba harcıyorum ve insanların çevrelerindeki binalara, sokaklara, isimlere, bu binaların ardında olup bitene ‘daha farklı’, ‘daha ilgili’ baktıklarını söylemeleri de çok hoşuma gidiyor. Yazılı kaynak bırakmaktaki tembelliğimiz, özensizliğimiz, umursamazlığımız bana acı geliyor. Bulduğum izleri göstermek istiyorum. Ailelerin içinde sözel halde kalmış bilgilerin kaydını tutmayı çok önemli buluyorum. Bir de sonuçta parça parça öykü okur gibi okuyacağınız metinler çıkıyor, bu da güzel.

Sitenin işleyişi nasıl? Gelen yazılarda aradığınız bir kıstas var mı? Neye göre değerlendiriyorsunuz yazıları?

Haftada en az bir-iki yeni bina, apartman yazısı koymaya çalışıyorum. Site, şehre, insanlara ya da mimariye dair farklı yazıları bir arada bulabileceğiniz bir platform olma ümidi de taşıyor. Konuk yazarlardan gelecek yazılarda aradığım kriter genel anlamda, binanın mimari ya da yaşamsal bir değerinin olması. Bize bir dönemi, yaşamı, mimari tarzı öğreten-anlatan yapılar hoşuma gidiyor. Sitedeki metinleri okudukça ne istediğimi anlıyorsunuz zaten… İçeriği, bilgisi çok güzelse ben yazıyı edit ediyor ya da yeniden yazıyorum ama böyle bir şey pek olmuyor. Bugüne kadar çok güzel anlatılar geldi. Konuk yazar bölümü yaptık ama illa koca bir metin yazmaya da gerek yok, bazen bir binanın hiçbir kayıtta yer almamış bir mimarını ya da yaptıranını söylemeniz bile büyük katkı.

Sitedeki yazıları okurken sadece apartmanların hikâyelerine değil yapıldığı dönemde o hikayeler içinde yer alan yazarlara, sanatçılara, İstanbul’un eski köklü ailelerine kadar birçok isme rastlıyoruz. Bu açıdan bakıldığında sitedeki yazılar başka alanlara da merak kapısı aralıyor değil mi?

Tabii. Siteyi tasarlayan Eylül Görmüş ile birlikte ‘dizin’ bölümünü hayata geçirmemiz harika oldu; oradan bina metinlerinde adı geçen mimar ya da tanıyor olabileceğiniz bazı -çoğu şöhretli- isimleri görebiliyor, isimlere tıkladığınızda yazılara gidebiliyorsunuz. Oyuncaklı bir şey… Bir örgü gibi. Diyorum ya, bir bina araştırırken girip çıktığınız metinlere inanamazsınız. Bir gün Afyon şeker mermeri hakkında okuyorum diğer gün Özal dönemi kabinesi hakkında, bir gün Varlık Vergisi’yle ilgili kitaplara dalıyorum başka bir gün 50’lerde evlerdeki sanatçı toplanmaları hakkında eski gazete metinlerindeyim.

Sizin deyiminizle ‘apartman dedektifliği’ yaparken kendinizi bambaşka bir hikayenin içinde bulduğunuz oldu mu? Kaptırıp gitme durumu oluyor mu?

E çok. Günlerce bir dolu konu okuyup dinliyorsun, heyecanlanıyorsun.

İmece usulü bir sistemle Her Umut Ortak Arar’ın Türkiye’ye yayılmasını istiyorsunuz. Bu kadar meraklısı var mıdır sizce bu işin? Ayrıca çok da zaman ve emek gerekiyor…

Tabii ki bu kadar meraklısı yoktur. Merak edildi diyelim hakikaten mesai isteyen bir tarafı da var takarsanız. Ama koca hayatınızda, şehrinizde merak ettiğiniz bir binanın peşine düşmek size ne kaybettirebilir? Hesapla birlikte benim merakım arttı, pek çok kişinin arttı, artıyor. Olduğu kadar. Karınca Hac yolunda!

Burak Soyer

Burak Soyer 9 Ocak 1986’da Kütahya’da doğdu. 1992 yılında Çanakkale’ye yerleşti. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okudu. 2004 yılında Marmara Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı’nı kazandı. Aynı yıl okulu bıraktı. Bir süre garsonluk yaptı. 2005 yılında Radikal gazetesi Kültür Sanat Servisi ve Radikal Kitap’ta stajyer olarak gazeteciliğe başladı. 2006-2008 yılları arasında Akşam gazetesi Ekler servisinde muhabir olarak çalıştı. 2008’in sonunda “memleketim” dediği Çanakkale’ye geri döndü. Burada çeşitli yerel gazetelerde görev yaptı. 2010 yılında internethaber.com’da editör olarak işe başladı. 2012 yılında Reklam Store şirketine bağlı 12 sektörel internet sitesinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Buradan ayrılıp sözcü.com.tr’de editör olarak işe başladı. Bu dönemde İstanbul Oyuncu Tayfası’ndan oyunculuk eğitimi aldı ve tekrar Çanakkale’ye dönerek Çanakkale’nin ilk özel tiyatrosu Tiyatro Troya’da oyunculuk eğitimine devam etti. Bu eğitimler neticesinde Son Mektup filminde George karakterini canlandırdı. 2009 yılında girdiği Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 2014 yılında mezun oldu.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top