Bir başka haksız rekabet meselesi: Taksi

Enflasyonun neden yüksek olduğuna dair birçok açıklamayı dinlerken, uzmanların “arz kısıtlaması üzerinden yapılan istismar” konusuna pek değinmediğini görüyorum.
Eğer bir ürün ya da hizmetler ile alakalı, satıcılara adaletsiz bir şekilde sağlanan ayrıcalıklar söz konusuysa, fiyatların oturması beklenemez. Tarımdan sanayiye kadar “olmazsa olmaz” mal ya da hizmetler üreten ya da satanlar lehine uygulanan ithalat engelleri, yasaklamalar ya da teşvik politikaları sebebiyle hem ÜFE hem de TÜFE tarafında zor günler yaşıyoruz. Açıkçası her sektörün bir lobisi var. Ancak bu lobiler sektörde alın teri dökenlerden değil, kapasiteleri ellerinde tutanlardan oluşuyor.
İstanbul ve bazı illerdeki taksi hadisesi de böyle. Geçenlerde oğlumla bir yemeğe gittik ve çıkışta bir İstanbul klasiği olarak taksi bulamadık. Açıkçası bir kilometreden fazla yol yürüdük ve yolda rastladığımız kenara park etmiş olan taksiler bizi almadı. “Niye” diye sorduğumuzda ya cevap alamadık ya da anlamı olmayan cevaplar aldık.
Sonunda merkezi bir yere geldik ve durakta park etmiş bir taksi gördük. Şoförü çay içiyordu. Biz de müsait olup olmadığını sorduk. Cevap biraz ilginç oldu: “Yorgunum dinleniyorum”. Sanırım ben taksi bulma macerasının stresinden olsa gerek sesimi azıcık yükselttim ve “Bana birisi neler olduğunu anlatabilir mi?” diye seslendim. Taksi şoförü anladı ki benden kurtulamayacak, beni ve oğlumu kabul etti. Biner binmez de anlatmaya başladı.
Her şeyden önce taksi sahipleri 3 vardiya değil 2 vardiya yaptırmak istediklerinden dolayı, şoförler aralıksız 12 saat çalışıyormuş. Böylece patronlar fazladan sigorta vs ödemeden para kazanmaya çalışıyorlarmış. Bu arada yolda rastladığımız ahlak deformasyonu yaşayan meslektaşları sebebiyle aralıksız çalışmak zorunda olduklarını da ifade etti. Diğer şoförün rahatsızlanması sebebiyle de 20 saate yakındır çalıştığını söyleyen taksi şoförü, mesleğe yeni girenlerin müşteri seçmesinden, müşterileri kandırmalarına, kendilerini özel şoför gibi çoğunlukla Arap müşterilere dövize endeksli bağlamalarından durak başkanlarının bazılarının adaletten uzaklaşmasına kadar neler anlattı neler.
“AHLAK EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ…”
Uber meselesinde kendilerine tanınmış olan “haksız” rekabet fırsatını kötüye kullanan taksi sektörüne pek yakında ciddi bir ayar gelecek bence. Araçlar bakımsız, şoförlerin çoğu eğitimsiz ve meslek etiği nedir bilmiyor.
İstanbul dünyadaki belli başlı metropollerin arasında nüfusa göre en az taksi sayısı olan şehir. Sayısı az olan taksilerin çoğu kenara çekmiş, şoförleri “özel müşteri”sini bekliyor, yer beğenmiyor, saygılı değil, tehditkâr ve cüretli.
Bu durumun böyle devam edeceğini düşünen varsa yanılıyor.
Toplum için hizmet veren kendini toplumdan yukarıda gördüğü zaman, hemen ayar gelir. Eğer devletin yaptırımı gecikirse, normalin üzerinde sert bir ceza verecektir.
Tavsiyem şudur ki, taksi sahipleri ve durak başkanları çabucak hem kendilerine hem de sektöre çeki düzen versinler. Yoksa ellerinden kayıp gidecek her şey.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi