BİR EŞEĞİN GÖZÜNDEN İNSANLIĞIN HALİ PÜR MELALİ: Aİ &SERVET OPERASYONU

Aİ (EO), sinema dilinin olanaklarıyla yönetmen Jerzy Skolimowski’nin, bunalım içinde olan insanlığın turnusol kağıdı gibi kullandığı sevimli bir eşek aracılığıyla, aynı zamanda modern Avrupa’nın ve insanlığın hali pür melalini güçlü metaforuyla gözler önüne seriyor.

“Aİ” (EO), çağımızın en tehlikeli virüsü insanın dünya üzerinde yaşayan diğer canlılarla, başta hayvanlar olmak üzere uyumsuzluğunu, masum bir eşeğin gözünden yaratıcı bir bakış açısıyla anlatan bir film. Kurmaca bir film olsa da seyircide belgesel hissiyatı yaratan “Aİ”,  başat ögeleri hayvanlar ve özellikle müziğin güçlü kullanımıyla etkisini artırıyor.

Sirkte hayvanların kullanımına tepki gösteren hayvan dostlarının protestoları sonucu, sirkten kurtulup farklı yerlere gönderilen Aİ, buralarda da hayvanlara uygun olmayan koşullarla, hayvanlara iyi ya da kötü davranan insanlarla karşılaşır. Onun yaşam yolculuğu acı ve neşenin birlikte yaşandığı diyalektik bir oyun gibidir. Bir çiftlikte tutulurken kaçarak vahşi doğaya sığındığında ise hayvan dünyasının “ürkütücü” ortamıyla karşılaşır.

Aİ’NİN YAŞAM YOLCULUĞU

Aİ, yaşam yolculuğu sırasında eski sahibi, ona sevgi ve şefkat gösteren Kasandra (Sandra Drzymalska) ile karşılaşsa da; genç kadın ona sahip çıkamaz. Zengin bir ailenin kafası karışık gezgin oğlu Vito (Lorenzo Zurzulo) onu kaçıran hayvan tacirlerinin elinden kurtarır. Bu süreçte bir barın kenarında kendi halinde otlarken, kazanan takımın taraftarlarının arasında göründüğü için holiganların şiddetinden kurtulamaz. Hayvanları koruyan bir örgüt sayesinde tedavi edilerek hayata tutunur. Lorenzo, kendisinin de eğreti olduğu üvey annesinin (Isabelle Huppert) evine Aİ ile gider. Burada ikisi de şefkatle karşılanmaz.

ÖNEMLİ BİR YÖNETMENİN İMZASI

“Aİ” (EO), sinema dilinin olanaklarıyla deneyimli yönetmen Jerzy Skolimowski’nin, bunalım içinde olan insanlığın turnusol kağıdı gibi kullandığı sevimli bir eşek aracılığıyla, modern Avrupa’nın ve insanlığın hali pür melalini, güçlü metaforuyla gözler önüne seriyor.

Yönetmen Jerzy Skolimowski yönetmen, oyun ve senaryo yazarı ve aynı zamanda oyuncu...  Deneyimli ve yaratıcı bir sanatçı olan Skolimowski, etnoloji, edebiyat ve tarih alanlarındaki eğitimi sonrasında Polonya Film Enstitüsü’nün yönetmenlik bölümünden 1962 yılında mezun olmuş.

BARAKA ESİNLENMESİ

Skolimowski’nin filmi “Aİ”, yönetmen Ron Frick’in efsanevi sözsüz filmi “Baraka”yı (1992) anımsatan özellikler içeriyor. Küresel bağlamda yaşama dair görsel bir manifesto niteliğinde olan “Baraka”, farklı kültürel ritüelleriyle insanlık ve yaşamın diğer önemli canlıları hayvanları da içeren etkili sahnelerin sentezinden oluşmaktaydı.

“Aİ” için “Baraka” filminin yarattığı hissiyatı duyumsatan özellik, Skolimowski’nin filminde odak noktasında yer alan insanlarla hayvanların kesişen yaşamı ve filmin mütemmim cüzü olan güçlü müzikle bu birlikteliğin altının çizilmesi... Bu beraberlik “Baraka”nın yarattığı sinematografik etkinin yanına yaklaşamasa da, seçilen bu biçim temelde anlattığı bir öykü olmayan bu filmi sürükleme bağlamında işlevsel bir rehber oluyor.

Filmin eşeğin (Aİ) gözünü temsil eden öznel kamera kullanımı ile çekildiğini önceden varsaysanız da, yönetmenin tercihinin bu yönde olmadığı ve kimi standart dışı kamera açıları ve çekim ölçeklerine karşın seyirciyi olayları izlemeye, gözlemci olmaya davet eden bir üslubu yeğlediği gözleniyor. Hangisi daha etkili olurdu sorusunu yanıtlamak ise filmi izlemeden şüphesiz olası değil.

DAMARDAN AKSİYON: SERVET OPERASYONU !

Çağımızın etkili pop ikonalarından Madonna’nın, eski kocası olmasıyla küresel ölçekte de tanınan yönetmen Guy Ritchi’nin yönettiği “Servet Operasyon”u, 007 özentisi bir aksiyon filmi. Çekimlerinin bir bölümünün Antalya’da yapılması nedeniyle güzide medyamızın ilgisine de mahzar olan bu aksiyon filmi örneği, klasik bir temadan start alıyor.

KÖTÜLÜĞÜN TEHDİDİ BİTMİYOR

Uygar dünya kötülerin tehdidi altındadır. Modern dünyanın gidişatında önemli etkisi olacak yapay zekayla çalışan yeni bir silah teknolojisi, komisyonu karşılığında bir suç örgütü lideri tarafından çalınır. Devreye MI 6 girer ve yapay zekayı geri alması için birlikte çalıştıkları Cary Elwes (Nathan Jasmine) ile anlaşırlar. Yalnız onun da bir ön koşulu vardır: kaprisli, özel jetsiz ve besinleri olmadan iz peşine düşmeyen özel dedektif Orson Fortune (Jason Statham) ile çalışmak... Bu defa Orson’un yanına zeki, güzel ve dijital dünyanın uzmanı Sarah Fidel (Aubrey Plaza) de eklenmiştir.

Yem olarak ünlü Hollywood yıldızı Danny Francesko (Josh Hartnet) seçilir. Çünkü ona hayran olan suç örgütü lideri Greg Simmonds’ın (Hugh Grant) yaşgününde Francesko, 10 milyon dolar karşılığında pastadan çıkma teklifini reddetmiştir.

Devam filmi de geleceği anlaşılan Servet Operasyonu,  seyirciye aksiyon peşinde dolu dolu bir 120 dakika vadediyor mu? Yönetmen Guy Ritche bu tarz filmlerin ustası. Aynı zamanda aksiyon filmlerinin aranan oyuncusu Jason Statham ile de sinematografik yolculuğunda pek çok kez yolları kesişmiş. Şüphesiz bu ikilinin bir arada yaptığı işleri sevenler açısından yukarıdaki sorunun yanıtı olumlu olmalı.

ANA AKIM SİNEMANIN USTASI

Ritche, filmini ana akım bir seyirlik bağlamında usta işi bir dramatik yapıyla kurgulasa da, bu aksiyonun yeni bir vaadi bulunmaması ve kaçıp kovalamaca dolu bir kurdele olarak, ana akım müptelası olmayan seyircide finale doğru bitse de gitsek algısı yaratmaya başlaması ise handikapı... Diğer yandan bu tarz filmlerin mütemmim cüzü görkemli ve lüks mekanlar, güzel kadınlar, pahalı arabalarla kaçıp kovalamaca ve dövüş sahneleri gibi ana akım seyircinin satın alabileceği keyifli bir zaman geçirmeyi vaat ettiğini de ekleyelim.

Filmin oyunculuk bağlamında öne çıkan figürü 90’lı yılların romantik jönü Hugh Grant’ın, kriminal bir karakteri başarıyla canlandırması ve farklı kulvarlara geçiş yapabilen ve tek türe hapsolmamış bir oyuncu olduğunu anımsatması. Diğer oyunculuklar arasında, Grant’dan rol çalmaya çalışan  Josh Hartnet dışında kayda değer yaratıcı bir performans ise göze çarpmıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bülent Vardar Arşivi