Bir Tablonun Anlattıkları “Dünyevi Zevkler Bahçesi”

Son Güncellenme Tarihi: Haziran 19, 2021 / 15:41

Hollandalı Rönesans Ressamı Hieronymus Bosch, 1450’de S’Hertogenbosch’da doğmuştur. Asıl adı Jheronimus van Aken olan Bosch, Aachen’den geldiği sanılan bir ressam ailenin çocuğuydu, yaşamı S’Hertogenbosch’da geçti ve gene bu kentte burjuva geleneklerine göre yaşamıştır. 1480 yılına doğru zengin bir soyluyla evlenen Bosch, o tarihten sonra parasal güvenliğe kavuşmuş, 1488 – 1499 yıllarında, doğduğu kentin katedralinin süslemesinde çalışmıştır.

Şeytanlarla ilgili konular, fantastik konular işlemiş olması Bosch’un sanatını Flaman geleneğine bağlarken, manzara resimlerindeki ayrıntılı teknik, Hollanda okuluyla bağlantılıdır. Bosch’un “Yeryüzü Zevkleri Bahçesi” olarak bilinen eseri triptiktir. Yani bir orta kısım ile iki yanındaki açılır kapanır, orta kısma göre daha dar, panolardan oluşan üç kanatlı altar panosudur. Açılır kapanır olan yan kanatların arka yüzlerinde de panolar bulunmaktadır.
Bosch’un “Yeryüzü Zevkleri Bahçesi” adlı eserindeki temel tema: ‘Dayanıksızlık – Geçicilik – Denge’dir. Arka plandaki bütün o garip kule benzeri yapıların ne anlama gelirse gelsinler, çok hassas bir denge içinde oldukları açıktır. Ortadaki yapı, üstünde yuvarlak altlığa oturan bir sütunun yer aldığı, suda yüzen çatlamış bir küredir.
Her yerde tüyler ürperten bu dayanıksızlık, hassas denge, izleği vurgulanıyor. Sanki yapının üstüne kuş gibi tünemiş insanlardan biri hareket etse, kuşlardan biri uçsa bütün bu fıskiye devrilip gidecektir. Aynı yaklaşım, kalıcılığı olmayan (geçici nitelikteki) öğelerden, olasılıkla bulut ve köpüklerden oluşan öteki yapılar için de geçerlidir. Yapıta bu açıdan bakmayı başarsak, bu durumun pek çok çeşitlemesini buluruz; çoğu figür nesneleri başlarında dengede tutmakta, dönüp duran kalabalık içindeki bir adam atın sırtında tek ayağı, üstünde dengede kalmaya çalışmaktadır. Kırılgan kabarcıklar, ıstakoz kabukları, cam tüpler, yumurtalar, hep bu türden nesnelerdir. Giderek, cehennem bölümündeki (sağ kanat) merkezi figür, gizemli ağaç adam bile, hiç güven vermeyen iki harap kayık üstünde duruyor.

Bosch’un Yeryüzü Zevkleri Bahçesi’nin algılanması konusunda farklı görüşler vardır: İtalya’dan gelenler için Bosch’un bu dehşet verici düzenlemeleri, hayli sevimli ve düşsel şeyler, gerçekten büyük keyif aldıkları eğlendirici groteskler oluyordu. Antonio de Beatis bazı garip ayrıntılara takılmış, ancak bütünün anlamını hiç sorgulamamış görünüyor. Tanımlama biçimi, korku ve bunaltıdan çok eğlence niteliği taşıyor. Ancak bu tepkiyi veren yalnız de Beatis değildir. Bosch’u, 16.yüzyılda gülünç canavarların yaratıcısı, 19.yüzyılın başında ise daha şaşırtıcı Lustige (şakacı) biçiminde değerlendirmeler olmuştur. Bosch’un imge dünyasının güldürücü bulunmaktan vazgeçilmesi, herhalde bir 20.yüzyıl tutumudur. Ne var ki, onun yaratılarının gizini çözme kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Biz bugün Saman Arabası’nın ot toz ve kül peşinden boşu boşuna koşmaya karşı iğneleyici bir vaaz, bir vanitas niteliği taşıdığını da biliyoruz; giderek bu niteliği 17.yüzyılda Siguença tarafından benzer biçimde yorumlanan ‘Yeryüzü Zevkleri Bahçesi’nde de bulabiliriz. Yapıta ilişkin son yorumlar, belki de cinsel öğeler konusunda çok fazla durmuş, bu bilmecemsi panoyu kapladığı görülen öteki izleğe, dayanıksızlık ve geçiciliğe pek yer vermemiştir.

Kubilay Kaptan

1970 yılında Trabzon’da doğdu. İlkokul ve ortaokul eğitimini İstanbul’da, lise eğitimini İstanbul ve Toronto’da tamamladı. Lisans eğitimini, 1993 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde; yüksek lisans eğitimini 1995 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. Doktora eğitimine Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan Kubilay Kaptan, Princeton Üniversitesi’nde geçirdiği dönemle beraber doktora çalışmasını 2004 tarihinde tamamladı. 1995 yılında STFA’da çalışmaya başladı. 1995 yılında Pakistan’da teknik ofis mühendisi, 1997 yılında Abu Dhabi’de Şantiye Şefi olarak görev yaptı. 1999’da Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Komitesi’nde Statik Şefi olarak çalışmaya başladı ve 2000 yılında Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Komitesi’nin ilk Türk İnşaat delegesi olarak seçildi. İnşaat delegesi olarak Hindistan, Bangladeş, Afganistan, Nepal’de görevlerde bulundu. 2001 yılında Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne de Anlaşmazlık Delegesi olarak çalışmaya başladı ve farklı ülkelerde görev yaptı. 2002 yılında Tancon İnşaat; 2006 yılında, Ukrayna’da D&C Company, 2007 yılında Nadir Yapı’yı kuran Kubilay Kaptan farklı inşaat projelerinde görev aldı. Akademik kariyerine 2006 yılında Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi mimarlık bölümünde başladı. 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında, 2009 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında, 2015 yılında Okan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında ve 2016 yılında Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında yardımcı doçent olarak görev yaptı. 2009 ve 2014 yılları arasında Afet Araştırma Merkezi’nin kuruculuğunu ve müdürlüğünü üstlendi. Beykent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Türkçe ve İngilizce Bölüm başkanlığına 2018 yılında atandı. 2017’de ilk kitabı Bilim İnsanlarının Tarihi, 2018’de ikinci kitabı Yansımalar ve 2021’de ilk romanı Oyuncak Bebek yayınlandı. Halen inşaat mühendisliği, yazarlık, IFRC ve ICRC danışmanlığını sürdüren Kubilay Kaptan evli ve bir çocuk babasıdır.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top