Bir Tablonun Anlattıkları “İzlenim: Gün Doğumu"

İzlenim: Gün Doğumu, Claude Monet’nin izlenimcilik akımına adını veren resmidir. İzlenim: Gün Doğumu, ilk kez 1874 yılında, Paris’teki La Salon Galerisi’nde düzenlenen ilk izlenimcilik sergisinde sergilendi. Tabloda resmedilen manzaranın genel havası sislidir. Sislerin arasından güneş ışığı etrafı aydınlatıyor. Monet bu temayı sonralar başka tablolarında da kullanmıştır.
Le Havre limanını gün doğarken, ön planda iki küçük kayık ve kızıl güneşin odak unsurları olduğunu gösteriyor. Orta zeminde daha fazla balıkçı teknesi bulunurken, resmin sol tarafındaki arka planda uzun direkler içeren kesme gemileri vardır. Arkalarında “ağaçlar değil, paket gemiler ve buharlı gemilerin duman yığınları, diğer yandan da uzaktan sağda gökyüzüne karşı konulan diğer direkler ve bacalar var.” Endüstrinin bu özelliklerini göstermek için, Monet İskelenin sol tarafındaki mevcut evleri ortadan kaldırarak arka planı gözetimsiz bırakmıştır.
Konturların belirsizleşmesine karşılık ışığın ve yarattığı izlenimin odak haline geldiği bu akım zaman içinde “moderniteye başkaldırı” olarak kabul görürken, Monet’nin empresyonizme adını veren tablosunu tam olarak ne zaman yaptığı hep tartışma konusu oldu. Öyle ki, bazıları tablonun adına rağmen resmedilenin gün doğumu değil, gün batımı olduğunu bile iddia ediyordu. Amerikalı astrofizik profesörü Donald Olson’un uzun araştırmaları ve hesapları bize gösterdi ki, Monet’nin “İzlenim: Gün Doğumu” tablosunda, 13 Kasım 1872 günü, saat 07:35’teki o ‘an’ resmediliyor.
Olson, “empresyonizmin doğum tarihini” belirlemek için ilk iş olarak, Monet’nin tabloyu çizdiği yere, yani Fransa’nın Le Havre Limanı’ndaki d’Amirauté au Havre Oteli’nin üçüncü katındaki odaya yerleşti. 1878 tarihli bir katalogdaki yazım hatası nedeniyle gündeme gelen, “İzlenim”in gün batımı olduğu yönündeki iddia bu odada hemen çürüdü. Zira güneş doğu yönündeydi.
Güneş yılın sadece belirli günlerinde tam olarak aynı noktadan doğduğundan, araştırmacılar için 365 günün büyük kısmını saf dışı bırakmak zor olmadı. Ardından, o döneme ait kitaplardan gün batımı saatleri ve gel git seviyelerine dair veriler bilgisayar algoritmaları üzerinden incelenerek altı tarih belirlendi.
Bu noktada Olson, tablonun sol tarafındaki sis bulutlarına dikkat kesildi; dönemin hava durumu raporları incelendiğinde geriye iki tarih kalıyordu. Güneşin doğduğu o anlarda sis olan iki gün vardı; ama bunlardan sadece biri Monet’nin tabloyu imzaladığı 1872 yılına aitti. Böylece, sanat tarihinin en beğenilen akımlarından empresyonizmin doğum tarihi tespit edilmiş oldu: 13 Kasım 1872, saat 07:35.
İzlenimcilik, modern resim sanatındaki ilk büyük devrimci harekettir desek pek de yanılmış sayılmayız aslında. Hatta Monet bile, Southampton Quay’deki otel odasından bu tuvali birkaç saatte tamamladığında, bunun sanat tarihinde gerçek bir dönüm noktası olacağını bilmiyordu. Tabloyu tamamladığında eseri için düşündüğü başlık “Vue du Havre” olmasına rağmen daha sonralarda sergilerde yaşanan olaylar nedeniyle tablonun ismi değişti.
Monet, resimlerinde fırça darbeleriyle oluşturduğu değişik renklerde noktalarla istediği izlenimi uyandıracak renk ve ışık etkisini yaratmayı başarmıştır. Onu zamanının ressamlarından farklı kılan, belirgin yapılan boyamalar ve konu materyalleridir. Belirginlik, renklerin canlılığı ile ilgilidir. Yoksa resimlerinde bir belirginlik, netlik, keskinlik söz konusu değildir. Çoğu zaman figürlerin yüzleri bile anlaşılmaz. Bunun da nedeni yine geniş atılan fırça darbeleridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi