Bir tablonun anlattıkları: “Primavera”

Son Güncellenme Tarihi: Ağustos 21, 2021 / 14:39

Asıl adı Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi (1 Mart 1445 – 17 Mayıs 1510) olan, ama daha çok Sandro Botticelli ya da Il Botticello (Küçük Fıçı) lakabıyla bilinen İtalyan ressamdır. (Küçük Fıçı) lakabı aslında kuyumcu ağabeyi Antonio Filipepi’ye aittir. Ancak resim eğitiminden önce ağabeyinin yanında çıraklık yaptığı süreçte Alessandro da aynı lakap ile anılmaya başlanmıştır. Kuyumcu çıraklığını bırakarak genç yaşta Fra Filippo Lippi’nin atölyesinde resim, desen ve geometri öğrenmiştir. İlk yapıtlarından olan Yudit Öyküleri’nde (1472, Floransa, Uffizi Galerisi) Lippi’nin ve Lippi’den sonra yanlarında çalıştığı Antonio del Pollaiolo ve Verrocchio’nun etkileri görülür. 1470 yılında, henüz ilk tablolarıyla büyük ün kazanmıştır. Özellikle Müneccim Kralların Tapınması (1475-1476, Uffizi Galerisi) ve Madonna (Louvre Müzesi) bunlar arasında sayılabilir.

Botticelli, Rönesans resim sanatının gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Kendisini deliliğin sınırına sürükleyen kaygısı, sanatına yön vermiştir. Uçucu ve coşkulu figürler çizmiştir. Ayrıca hastalık derecesine varan zarafet duygusu eserlerine kendine özgü, şiirsel bir hava verir. Yapıtlarında hareket ve duruşun inceliği, ince uzun bedenli, uzun boyunlu ve ciddi ifadeli kadının zarifliği zengin bir doku oluşturur. Botticelli dini konu alan tablolar yapmış olsa da, dinsel bir ressam değil, güzelliğe tutkun bir ressam olmuştur.
Sanat eleştirmenlerinin “hakkında en fazla konuşulan, en tartışmalı tablolardan” dediği Primavera tablosu, Venüs’ün Doğuşu tablosu gibi Botticelli’ye ait. Botticelli, 14-17. yy arasında Floransa’da yaşayan meşhur ve güçlü olan Medici ailesi için çalışan bir ressamdı. Dolayısıyla Primavera tablosunun Medici ailesinden birilerinin evliliği için yapıldığına dair düşünceler var. Tabloyu tartışmalı kılan şey, hikayesi konusunda fikir birliğine varılamaması. Tabloda klasik mitolojiden aşina olduğumuz bir grup figür resmediliyor ancak bu figürleri bir araya getiren şeyin ne olduğu, neden orada oldukları bilinmiyor.

Tabloya baktığımızda, ortada Roma tanrıçası Venüs’ü görüyoruz. Venüs’ün tabloda olması, o zamanlar Floransa’da klasiklere duyulan ilgiyle alakalı. Venüs’ün arkasında gözleri bağlı şekilde (Venüs’ün oğlu) aşk tanrısı Cupid’i görüyoruz. Cupid’in altındaki ağacın Venüs’ü korurcasına kemer biçimli olduğunu fark edeceksiniz. Bu, tanrıçanın tablodaki ayrıcalıklı konumunu ifade ediyor.
En sol tarafta mayıs ayı tanrısı Merkür, kış bulutlarını uzaklaştırmak için bir sopa taşıyor. Merkür’ü kanatlı sandaletlerinden tanımak da mümkün. Onun sağında, Üç Güzeller (Three Graces) yer alıyor. Bu üç kadın mitolojide bekaret, güzellik ve sevgi olmak üzere üç dişi erdemi temsil ediyor. Cupid’in okunu Üç Güzeller’e yöneltmiş olması, evlilik fikrini güçlendiriyor.

Sağ tarafta aralarında batı rüzgârı tanrısı Zephyrus ile tuttuğu Chloris adlı nemf (su perisi) bulunan bir başka grup var. Zephyrus Chloris ile evlendikten sonra bahar tanrıçası Flora’ya dönüşüyor. Burada Flora’yı elbisesinin eteklerine topladığı çiçekleri serpiştirirken görüyoruz. Bu hem doğurganlığı hem de baharı temsil ediyor. Bütün şekilde ele aldığımızda, Primavera barındırdığı tanrılar/tanrıçalar ve anlattıklarıyla gerçekten de evlilik üzerine yapılmış bir tablo gibi görünüyor.

Kubilay Kaptan

1970 yılında Trabzon’da doğdu. İlkokul ve ortaokul eğitimini İstanbul’da, lise eğitimini İstanbul ve Toronto’da tamamladı. Lisans eğitimini, 1993 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde; yüksek lisans eğitimini 1995 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. Doktora eğitimine Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan Kubilay Kaptan, Princeton Üniversitesi’nde geçirdiği dönemle beraber doktora çalışmasını 2004 tarihinde tamamladı. 1995 yılında STFA’da çalışmaya başladı. 1995 yılında Pakistan’da teknik ofis mühendisi, 1997 yılında Abu Dhabi’de Şantiye Şefi olarak görev yaptı. 1999’da Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Komitesi’nde Statik Şefi olarak çalışmaya başladı ve 2000 yılında Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Komitesi’nin ilk Türk İnşaat delegesi olarak seçildi. İnşaat delegesi olarak Hindistan, Bangladeş, Afganistan, Nepal’de görevlerde bulundu. 2001 yılında Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne de Anlaşmazlık Delegesi olarak çalışmaya başladı ve farklı ülkelerde görev yaptı. 2002 yılında Tancon İnşaat; 2006 yılında, Ukrayna’da D&C Company, 2007 yılında Nadir Yapı’yı kuran Kubilay Kaptan farklı inşaat projelerinde görev aldı. Akademik kariyerine 2006 yılında Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi mimarlık bölümünde başladı. 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında, 2009 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında, 2015 yılında Okan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında ve 2016 yılında Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Anabilim dalında yardımcı doçent olarak görev yaptı. 2009 ve 2014 yılları arasında Afet Araştırma Merkezi’nin kuruculuğunu ve müdürlüğünü üstlendi. Beykent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Türkçe ve İngilizce Bölüm başkanlığına 2018 yılında atandı. 2017’de ilk kitabı Bilim İnsanlarının Tarihi, 2018’de ikinci kitabı Yansımalar ve 2021’de ilk romanı Oyuncak Bebek yayınlandı. Halen inşaat mühendisliği, yazarlık, IFRC ve ICRC danışmanlığını sürdüren Kubilay Kaptan evli ve bir çocuk babasıdır.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top