Bir Tablonun Anlattıkları “Suzanna ve Yaşlılar”

Bir Tablonun Anlattıkları “Suzanna ve Yaşlılar”
Artemisia Gentileschi, 1593-1656 (?) yıllarında arasında yaşamış olup Romalı sanatçı Barok dönemin ünlü ressamlarından Orazio Gentileschi’nin kızıdır. Babasından dolayı resimle iç içe büyüyen sanatçı, Caravaggist ressamların...

Artemisia Gentileschi, 1593-1656 (?) yıllarında arasında yaşamış olup Romalı sanatçı Barok dönemin ünlü ressamlarından Orazio Gentileschi’nin kızıdır. Babasından dolayı resimle iç içe büyüyen sanatçı, Caravaggist ressamların en başarılısı olarak gösterilmektedir. Erken, olgunluk ve geç dönemlerinde Caravaggist üslubu farklı teknik ve yorumlarla geliştiren sanatçı, babasını geri planda bırakan bir anlatıma sahip olmuştur.

Orazio Gentileschi tarafından rahibe olması istenen ancak buna ikna edilemeyen Artemisia, evinde özel resim eğitimi almaya başlamış, bu izole eğitim ilk dönem eserlerine yansımıştır. Sanatçının erken devir tablolarında sınırlı mekân kurgusu göze çarpmaktadır. Olgunluk döneminin başlangıcı olan Floransa yıllarında ise Barok sanatın genel prensiplerini ve Caravaggio etkilerini geliştiren sanatçı, yaşamının son dönemini Napoli’de geçirmiş ve natüralist etkileri sanatında uygulamıştır.
Suzanna ve Yaşlılar, Tevrat’ın Daniel Kitabı’nda aktarılan bir öyküdür. Burada belirtildiğine göre Babilli Yoakim’in karısı olan Suzanna, son derece inançlı ve iffetli bir kadındır. Zengin bir adam olan kocası Yoakim toplum tarafından saygı duyulan ve güven uyandıran biridir. Yoakim ve Suzanna’nın evi insanların bir araya geldikleri bir toplanma yeri ve toplumdaki davaların görüldüğü bir nevi mahkemedir. Bu davaları da iki yaşlı yargıç karara bağlamaktadır. Ancak bu iki yaşlı yargıç Suzanna’ya karşı saplantı haline gelen arzular beslemeye başlamışlar ve bir gün Suzanna’ya kendileriyle birlikte olmasını teklif etmişlerdir. Suzanna bu teklifi reddedince ona iftira atacaklarına dair tehditte bulunmuşlardır. Suzanna tüm bu baskılara rağmen onları reddetmiş, iftira sonucunda mahkemede yargılanmış ve ölüm cezasına çarptırılmıştır. Daniel Kitabı’nın devamında, Peygamber Daniel’in zekâsı ile yargıçların yalanını ortaya çıkardığı ve kendini Tanrı’nın merhametine bırakmış olan Suzanna’yı kurtardığı anlatılır.
Artemisia’nın, erken dönem, olgunlaşma dönemi ve geç dönem olarak adlandırılabilecek olan üç ayrı döneminde resmettiği Suzanna ve Yaşlılar, ressamın sanat hayatındaki gelişimini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
1610-11 yılında resmetmiş olduğu ilk tablosunda (Resim 1), mekân kurgusu açısından, tablonun arka kısmında yer alan gökyüzü ve bulutlar, açık hava mekânını belirtilse de, kurguda bir zayıflık göze çarpmaktadır. Doğa betimlemesinin sınırlı tutulduğu eserde, Suzanna taş bir blok üzerine oturmuş, kendisini yaşlı yargıçlardan korumak ister bir haldedir. Barok’un ifadesel anlatımının ön planda olduğu eserde, Suzanna’nın yüzünde tedirgin ve iğrenmiş bir ifade yer almaktadır. Arka kısımda yer alan iki yargıçtan daha genç olanı, ötekinin kulağına bir şeyler fısıldarken resmedilmiştir. Bu, Artemisia’nın tablolarında sıkça görülen “an ressamlığının” yansımasıdır. Tabloda, Caravaggio ile birlikte yaygınlaşan, idealize edilmeyen figür anlayışına uygun olarak, Suzanna sıradan bir tiplemeyle ele alınmıştır. Eserde dikkat çeken bir diğer husus, ışığın tabloda her yere yayılmış olmasıdır.
Artemisia’nın olgunluk döneminde resmettiği bir diğer Suzanna ve Yaşlılar tablosunda (Resim 2) ise mekân kurgusu çok daha zengindir. Dönemini yansıtan ve kısmen tabloda görülen bir su yapısı, arka kısımda gökyüzü betimlemesi ile ağaç ve Suzanna’nın ayaklarını koymuş olduğu havuz ile genişletilen mekân kurgusuna, sanatçının Caravaggist üsluba uygun olarak ışığı parçaladığı bir kontrast da dâhil olmuştur. Suzanna’da yoğunlaşan ışık, ondan uzaklaştıkça soluklaşmıştır. Eserde, Suzanna, ikonografiye uygun olarak, kendini Tanrı’nın merhametine bırakmış ve yaşlı yargıçlara boyun eğmeyen bir ifadeyle resmedilmiştir.
Üçüncü Suzanna ve Yaşlılar tablosunda (Resim 3) ise sanatçının ilk iki tabloya nazaran kasvetli bir anlatıma gittiği görülür. Uygulanan renk ve ışık etkisi ile vurgulanan bu durum, Barok’un duygusal drama ile idealize edilen anlatımına uygundur. Tabloda bir diğer farklılık, Suzanna’nın resmediliş biçiminde yer alır. İlk tabloda, kendini yargıçlardan korumaya çalışan ve yüzünde tedirgin bir ifadeye yer verilen Suzanna, ikinci tabloda, üzerini örtmeye çalışan ve kendini Tanrı’nın merhametine bırakan bir anlatıma sahiptir. Ancak üçüncü tabloda yer verilen teatral aktarım, bu iki anlatımdan farklı olarak, Suzanna’da yer verilen öfke ile ifade bulmuştur.