“Boşuna aktif takip demiyoruz...”

Maalesef çekindiğimiz gelişme oldu ve geçen hafta Dolar/TL’nin dirençleri kırarak yükseldiğine şahit olduk. Ancak, bu sefer gelişen ülke paralarıyla beraber hareket ediyor. Açıkçası öteden beri takip ettiğim ve üzüldüğüm gelişme şuydu:
Küresel piyasalarda olumsuz bir gelişme olduğu zaman Türkiye de etkileniyor ama küresel piyasalarda düzelme başlayınca Türkiye maalesef olumlu etkilenmiyordu. Tam bu süreçten çıkıyoruz diye düşünürken, küresel bozulmayaTürkiye de katıldı, ABD 10 Yıllık Tahvillerine faizler yükselmeye devam ettikçe piyasalar baş aşağı gitti ve biz de nasibimizi aldık.
Perşembeyi Cumaya bağlayan gece bir ara TL % 4 değer kaybetti Dolar karşısında ama diğer gelişen ülke paralarındaki kayıplar da az değildi. Yine de hiçbiri TL kadar örselenmedi diyebilirim.
“Reformlar oyalama taktiği olmamalı..”
Döviz rezervi tartışmalarının yanında bir de söz verilen reformların sadece “ekonomi” başlığında açıklanacak olması piyasalardaki kırılganlığı artırıyor diyebilirim. Elbette bu çerçevede DTH’lardaki çözülme “ters dolarizasyon” kıvamında gerçekleşmiyor.
Olan bitenlerle ilgili söyleyebileceğimiz tek şey şu: Powell yakın zamanda tekrar bir konuşma yapıp moral vermezse, işler daha da kötü hale gelebilir. Yeni Ekonomi Yönetimi elinden geleni yaparken yaşanan bu talihsizlik, Merkez Bankası’nın para politikası üzerine de gölge düşürmekte desem yalan olmaz.
Eğer hafta sonu ortalığı sakinleştiren gelişmeler olmazsa, sebep-sonuç ilişkilerinin birbirine karıştırıldığı ve her kafadan ses çıkan bir döneme giriş yapabiliriz diye çekiniyorum.
Geçen hafta bahsettiğim “süper bono” seçeneğini taze tutmaya devam ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi