Maç sonunda Fenerbahçeli oyuncuların yüzündeki mutsuzluk her şeyi anlatıyordu. Geçen senenin oturmuş, kendine güveni yüksek, tıkır tıkır işleyen takımı gitmiş, her maç yeniden kurulmanın şaşkınlığını yaşayan bir Fenerbahçe gelmiş.

Oyuncu şaşkın, tedirgin. Taraftar mutsuz, yavaş yavaş öfkeleniyor. Yönetim gergin, Başkan Ali Koç patladı patlayacak, parladı parlayacak. Tüm Sarı Lacivert psikolojiler bozuk.

Fazla karamsar bulanlar olabilir. Evet, Fenerbahçe tur atladı ama bugün oynanan futbol ne hafta sonu Kasımpaşa deplasmanına yeter ne de sıradaki rakip Austuria Wien’e… Kimse ne bizi ne kendini “Efendim ilk maçın 3 gollük avantajına güvenip ağırdan aldı Fenerbahçe” diyerek kandırmaya çalışmasın.

Slovacko gibi bir takımın baskısını kıramayıp oyun kuramayan Fenerbahçe ne Kasımpaşa ne Wien maçlarından başı dik çıkamaz.

Fenerbahçe öncelikle orta sahanın merkezindeki sorunu çözüp istikrarı yakalamalı. Bu maça İsmail, Crespo ikilisini koymuştu Jesus. İsmail defansif Crespo ofansif ağırlıklı oynadı. Cresponun önünde 10 numara pozisyonunda Arda vardı. Arda aynı zamanda ikinci forvet rolünde olduğu için bu diziliş kopuk kaldı. Serdar Dursun maç boyu orta sahaya gelip top almak zorunda kaldı.

Kanatların işlememesi de bir başka sorundu. Bruma ve Rossi kanatları tamamen bireysel takıldılar. Geçen yılın mesela İrfan Can, Osayi, Crespo veya Zajc üçlüsünün sağ kanattaki küçük paslaşmalarla yarattığı ataklar hayal gibi. Mert Hakan da bu ekibe katıldığında müthiş üçgenler yaratılıyordu.

Bir tanıyan varsa Jesus’tan rica edebilir mi; bizim hatırımıza bir dahaki maça, mesela Kasımpaşa karşısına Crespo, Zajc orta ikilisiyle çıksın. Ne kaybeder acaba?..

Defans ise bir başka öykü. Her maç Jesus’un getirdiği yeni isimlerden biri sosyal medya maskarası oluyor. Ümraniye maçında yeni stoper Gustavo Henrique rezil olmuştu bu akşam sol bek Luan Perez.

Ben Hocanın yerinde olsam Perez’I bir ekran karşısına oturtur, Fenerbahçe’nin yediği golü 50 kere izletir sonra “o pozisyonda ne yapmaya çalıştığını” anlatacağı 5 sayfalık bir kompozisyon yazdırırdım.

Söylemedi demeyin, eğer bu Szalai de satılırsa Lemos, Tisserand ikilisine kalacağız. Düşünebiliyor musunuz felaketi?.. Allah muhafaza Hengique’yi bile oynatmak zorunda kalabiliriz. Hakkını yemeyelim Lemos bu maç iyiydi, ama kaç maç güvenebilirsiniz ki?

Son sözüm Arda ile ilgili. Kimse kalkıp “Arda gol atmadı, maçı kapıp koparmadı, gördünüz mü 90 dakikalık adam değil” gibi laflarla canımızı sıkmasın. Arda bu maçın en güzel paslarını veren,futbol adına en akıllı hamlelerini yapan adamdı. Şu Bruma lüzumsuzunun forma bulduğu her takımın tartışmasız değişmez adamıdır..

Neyse çenelizi yormayalım, Hoca Kasımpaşa karşısına da yine çok farklı bir kadro ile çıkacaktır. Bir bildiği olduğunu umalım, bekleyelim görelim…