BU DA ‘YENİ FAKİR’ AÇILIMI!

Son Güncellenme Tarihi: Eylül 26, 2022 / 07:29

YENİ fakir ifadesi, hükümet çevrelerinde ekonomik kriz sürecinde sosyal yardımlara muhtaç duruma gelenler için kullanılıyor. Bu durumda olan bir milyon kişi, kendilerinden önce fakirleşen 3 milyon kişiyle birlikte seçim kampanyasının malzemesi yapılacak. Yardıma muhtaç olanların hızla arttığının bundan daha büyük itirafı olabilir mi?

Her şey, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, sosyal yardımları ulaştırmak için kapı kapı dolaşıp mağdur vatandaşları bulmaya çalışacaklarını açıklamasıyla başladı. Ortaya çıktı ki, sosyal yardımdan yararlanan kitlenin dışında, son dönemlerde fakirleşen ve bunu kimseyle paylaşmayan büyük bir topluluk var. Bu vatandaşların sayısının bir milyon olduğu iddia ediliyor.

AKP’de yapılan değerlendirmelerde, son dönemde fakirleşen bu kitle, sosyal yardımlara ulaşamıyor veya haberdar değil. İşte bakanlığın sayıları 15 bine ulaşan personeli, il il dolaşarak nüfus sayımı yapar gibi “yeni fakirlerimizi” saptayacak.

Aile destek programı kapsamında 15 milyar liralık yeni bir kaynak yaratılması bu yüzden. Yardımlar, bir yıl süreyle geçerli olacak. Yararlanacakların kişi başı gelirinin asgari ücretin üçte biri düzeyinde olması gerektiği, açıklamalarla kamuoyuna duyuruldu. Yardımların 500-800 TL arasında değişeceği de haberler arasında.

Şimdi, AKP’de seçim hazırlığı yapanlar, bu çalışmayı tüm illerde vatandaşa duyurmaya çalışıyor. Yapılan hesaba göre, 4 milyon kişinin sosyal yardımlardan yararlanması, hane halkı hesabıyla 20 milyon muhtaçlık demek.

FAKİRİNİN SAYISINI ARTIRAN İKTİDAR
Yani, 20 yıl içerisinde yaratılan ve sayısı gittikçe artan fakirlik, bir seçimde daha malzeme olmaya aday. Fakirinin sayısını arttıran iktidar, bunu sosyal devlet anlayışının bir örneği gibi sunmaya hazırlanıyor.

Tabii, konuya tam da muhalefetin baktığı açıdan bakan AKP’liler yok değil. “Bu yardımları seçim kampanyasının bir parçası yapmak ve sürekli altını çizmek tehlikeli olabilir. Bu sürede insanları fakirlikten kurtarmadığınız gibi son ekonomik krizde buna bir milyon insanı daha eklemişsiniz diye kullanabilirler” diyenler de var.

Son derece mantıklı. Böyle bir malzemeyi kim olsa kullanır. Fakirini, seçim malzemesi yapmayı, hem itiraf hem de utanç malzemesi olarak görenlerin sayısı az değil.

YİNE VİTRİN, YİNE YENİ İSİM
Gelelim kulis dedikodularına. Son dönemde bazı bakanların değişeceğine ilişkin kulis haberleri yine gündem olmaya başladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yerine eski bakanlardan Faruk Çelik’in getirileceğine ilişkin iddiaları parti kurmaylarıyla konuştum.

Soylu’nun seçim kampanyası boyunca, Erdoğan’ın tercih edeceği ‘üslupta’ çalışacağı için kabinede kalacağı, seçim öncesinde yol ayrımına gitmeyeceği iddia ediliyor. Ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Soylu’nun görevden alınmasını bir kez daha veto edeceği yineleniyor.

Kabinede veya parti vitrininde değişim beklentilerinin bence sonuna gelindi. Şu aşamadan sonra bir değişiklik için artık çok geç. Parti kurmayları da bu kanıda. Ama siyasette olmaz olmaz…

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Nuray Babacan mesleğe Ak Ajans’ta başladı. Daha sonra ANKA Haber Ajansı’na geçen Babacan burada dönemin iktidarı ANAP içinden yaptığı perde arkası haberlerle dikkat çekti. Dönemin Hürriyet Ankara Temsilcisi Sedat Ergin’in daveti üzerine Ankara büroda parlamento muhabiri olarak çalışmaya başlayan Babacan, birçok başarılı habere imza attı. 2005’de Hürriyet Parlamento Büro Şefliği görevine getirilen Babacan 17 yıldır bu görevi yürütüyordu. AKP’nin perde arkasını aktaran ve siyasi kulislerde sıkça konuşulan haberlerinin yanısıra uzun süredir Hürriyet’te hafta sonları yayınlanan “Ankara Fısıltıları”nın yazarlığını da yapan Babacan, çoğunlukla Meclis kulislerinde konuşulan senaryoları, sivil toplumun hassasiyet gösterdiği konuları, kimi zaman da siyasetin renkli yanlarını köşesine taşıyordu.

Pencere Kuşu adlı köşesinde Ankara’daki siyasi kulisleri okuyucuyla buluşturuyor.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top