Bu haftayı da bay geçtiler

Hiç şüphesiz maçın en ilginç anı başlama vuruşuyla birlikte yaşandı. Yayıncı kuruluşun verdiği sözleri tutmaması nedeniyle Kulüpler Birliği’nin aldığı 60 saniye mücadele etmeme kararı şahaneydi. Bütün maçlarda yaşanacak bu olay, ilk olarak Karagümrük – Galatasaray maçında uygulandı. Beklendiği gibi BeinSports spikerinden bir açıklama gelmedi. Üstelik görüntünün üstüne kadroları bindirerek, kendi çaplarında olayı örtbas etme çabası da komikti.
Maça gelirsek, Galatasaray, kendisinden bir fazla gol atan bir takımla karşılaştığı için, gol beklentisi yüksek bir mücadele önümüzde gözüküyordu. Geçen haftayı bay geçen Galatasaray, son maça göre, sağ ve sol beklerini de yenilemişti. Ama maçın başlarında sarı kırmızılı takım, tatilden dönmemiş gibi görüntü veriyordu. Bir iki ani hücum dışında, yaklaşık 20 dakika durgundular. Özellikle Saracchi, sakatlık sırasında galiba takometre taktırmıştı. O hızlı Uruguaylı gitmiş, yerine sıradan bir solbek oyuncusu gelmişti sanki. Bu arada Marcao ve Feghouli’nin ilk yarıda kestiği iki nefis ortayı, Galatasaray forvetlerinin değerlendirememesini Fatih Terim bir yere not etmiştir mutlaka.
Karagümrük’ün daha etkili şutlar attığı, daha tehlikeli pozisyonlar yarattığı maçta, kesinlikle son haftaların Galatasaray’ı yoktu.
Galatasaray ikinci yarı nasıl hamleler yapar diye düşünürken, yedek kulübesinin, pek de iç açıcı olmadığı gözlere çarpıyordu. Yedeklerin hemen hepsinin, hafta içindeki kupa maçında nasıl döküldüğünü görmüştük. Belki Belhanda, yaratıcılığı ile oyuna girebilir düşüncesi ortalıkta dolaşıyordu. İkinci yarının hemen başında Belhanda’nın yerine Karagümrük’ün golünün gelmesi sarı kırmızılıların şok geçirmesine neden oldu. Bu şok maç boyu devam etti. Topluca Karagümrük sahasına yüklenmesinin, şuurun olmadığı bu baskıda sonuç getirmeyeceği belliydi.
Her şeyden önce Karagümrük defansı, tam anlamıyla taş gibiydi. Hemen hemen hiçbir hava topunu rakibine bırakmadı.
Fatih Terim’in kırmızı kart görmesi, psikolojik olarak Galatasaray’ın baskısını artırmasına katkıda bulundu dersem, sanırım abartmış olmam. Bunun daha önce de örneklerini yaşamıştık. Baskı derken, yoğunluk fazla, verim oldukça düşüktü. Yani pozisyon yok gibiydi sarı kırmızılı takımda. Önce üç, sonra iki oyuncu değişikliği Galatasaray’a baskı dışında bir özellik katmadı. Penaltı golüyle uzatmada beraberliği yakalaması, üç puanı da alırız psikolojisiyle defansı tamamen boşlamasına, bu da kontrataktan yediği golle sıfır puan çekmesine neden oldu.
Sonuçta oldukça heyecanlı, gergin fakat fazla gol pozisyonu olmayan tipik Süper Lig mücadelesinden ev sahibi takım karlı çıktı. Ev sahibi derken, Karagümrük çalıştırıcısının “Buradan puanlarla dönmeyi düşünüyoruz demesi”, stadı olmayan bir takımın trajedisini ne kadar güzel anlatıyordu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erdem Kırım Arşivi