Aytuna Tosunoglu

Aytuna Tosunoglu

BU YAZIYI OKUMAYIN

Okumayın bu yazıyı. Rahatsız olacaksınız, çünkü. Öyle güzel bir noktaya geldiniz ki, buradan sonrası nurlu ufuklar…
Biz ise size seller dileyeceğiz, sahip olduğunuz toprakları silip süpürsün. Dikili ağacınız varsa eğer, kökünden kopartıp atsın. Yerin altından zehirli gazlar çıksın, merdiven boşluğunuza dolsun. Asansör düğmelerinizin üstüne yosunlar yapışsın, vıcık vıcık. Pahalı arabalarınızın döşemelerini, koparsanız dahi kökü gitmeyen sarmaşıklar sarsın, içten içe. Asfalt yollarınızdan deve dikeni, kaktüs fışkırsın. Gidemeyin.
Uykusuz kalın. Uyumaya korkun. Gözünüzü her kapatışınızda irkilin aynı karabasandan, aynı hayali görüntülerden. Bir raf görün. Sizi daracık o alana kıstırmışlar, sağınız solunuz açık ama çıkamayın. Nefes alamayın. Uyuyamayın.
Kalın bir çamur tabakası sarsın, koltuklarınızı. Yastıklarınızın içi diken, yataklarınız bok böceği dolsun (siz faydasını anlayamayın). Halılarınız iplik iplik sökülsün, toza karışsın. Makamlarınızı çekirgeler bassın, perdelerinizin kıvrımlarına dolsun. Masanızın üstü kırmızı karıncaların istilasına uğrasın. Çekirgelerle karıncaların savaşının ortasında kalın. Bilgisayarlarınızı atık sular bassın. Akıllı telefonlarınızı şarz(!) aletiniz yesin.
Isınan havanın erittiği buzullar, zorla uyandırılmış dev olsun. Patlasın. Devrilsin. Özenle tuttuğunuz kayıtlarınızı, kontrol defterlerinizi, verilerin arasına ideolojik kaygılarla yerleştirdiğiniz formüllerinizi lavdan oluşan nehirler götürsün. Size hiçbir şey olmasın. Hiçbir şey. Bunların hepsini beyniniz kendine ait yerinde çeperlere sıvaşmış bir halde izleyin. İzleyin, binalarınızı, marketlerinizi toprak yutarken. Gökyüzünden yağan külleri izleyin. İstiflediğiniz her nesnenin eridiğini, bir kısmının buharlaştığını izleyin. Sanal, reel paralarınız, oyun programlarınız, uçak biletleriniz, önemli şahsiyet kartlarınız, kasalarınız, mağaza zincirleriniz, süslü objeleriniz, satışa çıkmış-satıştan kalkmış mallarınız yer altı sularına karışsın, çatlaklardan yerin dibine sızsın, Dante’nin cehennemindeki o kora ulaşsın. Son katmanda bir hiç olsun. Siz kalın. İzlemek için.
Neden mi?
Bebek mamasına kilit taktınız çünkü. Markette, rafta, satışta. Bebek maması. Çalınmasın diye kilitli alarmlı zamazingo… Kilit taktınız. Almasınlar diye.
Bebek maması. Bebeğin yiyeceği…
Kilit taktınız.
O yüzden, biz size uykusuzluklar, lav nehirleri, kırmızı karınca kemirmeleri diliyoruz. Ölmeyin. Bir şeyin iyisini yapmak için yaşamı yitirmek de yetmiyor, artık

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytuna Tosunoglu Arşivi