Büyükelçilere kapıyı gösterdi

Büyükelçilere kapıyı gösterdi
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 10 ülkenin büyükelçilerinin tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılma çağrısına, “Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” tepkisini gösterdi. Ancak...

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 10 ülkenin büyükelçilerinin tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılma çağrısına, “Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” tepkisini gösterdi. Ancak Erdoğan, büyükelçiler hakkında nasıl ve ne zaman karar alacaklarına ilişkin bilgi vermedi.

Afrika’da bazı ülkelere yaptığı ziyaretlerin dönüşünde uçakta kendisine eşlik eden medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:

SOROS ARTIĞI
“AİHM bir karar almış. Bu Kavala denilen Soros artığıyla ilgili olarak Türkiye’yi adeta burada mahkum etmek istiyorlar. 10 tane büyükelçi bu açıklamayı niye yapar? Bu Soros artığını savunanlar, ‘bunu nasıl bıraktırırız’ gayreti içindeler. Söyledim Dışişleri Bakanımıza, bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz. “Türkiye’ye böyle bir ders vermek haddinize mi sizin? Kimsiniz siz? Neymiş? Kavala’yı bırakın. Sen kendi ülkendeki haydutları, katilleri, teröristleri bırakıyor musun? Amerikası, Almanyası, hangisi böyle bir şeyi şu ana kadar yaptı? Yapmadılar ve yapmazlar. Konuştuğu zaman sana verecekleri cevap şudur, ‘yargı bağımsızdır.’ Sizde yargı bağımsız da bizdeki yargı bağımlı mı? Bizdeki yargı, bağımsızlığın en güzel örneklerini veriyor.

“TERÖRİST ADAM YA…”
“Muhalefet partileri de büyükelçilerin diliyle aynı dili kullanıyorlar. Bunlardan başka bir şey bekleyemeyeceğiz. Neymiş? 4 senedir yatıyormuş. Yargı ne diyorsa o. Şimdi HDP de Selahattin Demirtaş’ı çıkarmanın gayreti içerisinde. Hale bakın. Terörist adam ya… 53 tane vatandaşımız bunun çağrısıyla ölüyor Diyarbakır’da. Kusura bakmasınlar, biz bu görevde olduğumuz sürece hukuk ne ise bunun gereğinin yapılmasını istemeye mecburuz. Buradan taviz veremeyiz.”

"BİR DELİ KUYUYA TAŞ ATTI"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi cinayetler işlenebileceğine yönelik açıklaması hakkında görüşü sorulan Erdoğan, şunları söyledi:
“Her şeyden önce ana muhalefetin başındaki zatın bu açıklamaları tamamen deli saçması. Ya siyaseti öğrenecek ya siyaseti öğrenecek; bunun başka çıkışı yok. Siyasi cinayet dediğin zaman senin yapman gereken bir şey var. Nedir o? İspat edeceksin. Böyle bir ispat söz konusu değil. Adeta bir deli bir kuyuya bir taş attı, 40 akıllı çıkaramadı. Bu da böyle. Avukat arkadaşlarımız şu anda bununla ilgili davaları açtılar. O da tutuştu. Niye? Çünkü olmayan şeyi konuşuyor. Başsavcının davetiyle de bunlar ifadeyi verecekler. Bakalım ne söyleyecekler, göreceğiz.”

TABANCAYA DAVRANAN ERDOĞAN, ATEŞ EDECEK Mİ?

Emekli Büyükelçi Oğuz Demiralp, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını isteyen 10 Batı ülkesinin büyükelçilerine, “Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” sözlerini değerlendirdi.
Bidebunuizle yayınında Yavuz Oğhan’ın sorularını yanıtlayan Demiralp, Erdoğan’ın açıklamasının, “10 büyükelçiyi artık Türkiye’de istemiyoruz” anlamına geldiğini belirterek muhtemel gelişmelere ilişkin şunları söyledi:

BU LAFI GERİ ALMAK ZOR
“Persona non grada (istenmeyen adam) ilan etmeye kadar gider mi bilmiyorum ama o yolun açıldığını gösteriyor. Büyükelçilere, ‘Seninle çalışmak istemiyoruz, gitmezsen daha ağır bir yöntem uygulayacağız, persona non grada ilan edeceğiz’ diyebilirler. Batılı 10 büyükelçiden bahsediyoruz. ‘Bunlar Türkiye’den gitsinler’ diyoruz. Bu lafı dedikten sonra geri almak da zor olur. Bunun arkasını, o lafı söyleyenin getirmesi gerekiyor. Bunlar hoş işler değil. Tabancaya davrandı, ateş edecekmiş gibi; bakacağız. Tatsız bir gelişme.

MİSİLLEME YAPARLAR
‘10 büyükelçiyi istemezük’ dersek tabii 10 ülke de ‘biz de sizin büyükelçilerinizi istemezük’ diyecek. Onlar da bizim büyükelçilere aynısını yaparlar. Misilleme yaparlar. Kağıt üstünde ait olduğumuz Batı dünyasının 10 önemli ülkesiyle ilişkimizi büyükelçi düzeyinde kesmiş olacağız. Başkasını göndermezler. Onlar devletleri adına bu işi yapıyorlar. Büyükelçiler birer aracı. Kendi kafalarına göre açıklama yapmazlar. Bir adım atmadan önce uzun uzun bunun sonuçlarını düşünmek gerekir. Ama Türkiye’de düşünme alışkanlığı biraz kaybettik galiba.

SİSTEMİN YIKILMASINA MÜSAADE ETMEZLER
Karşı taraf için bu önemli bir konu; bu sadece Osman Kavala meselesi değil bir sistem meselesi. AİHS’yi, insan haklarını koruma meselesidir. Vahim ihlal yaptık; mahkeme kararını uygulamazsak bu sistemin yıkılması anlamına gelir. Buna müsaade etmezler. Şimdiye kadar uygulamama konusunda bu seviyeye hiç gelinmemişti. Sisteme bu şekilde meydan okuma, bir üye devlet tarafından ilk defa yapılıyor. Dolayısıyla sistem buna nasıl cevap verecek örneği yok; ama kuvvetli bir tepki vereceği anlaşılıyor.

TÜRKİYE’Yİ İZOLASYONA İTEBİLİRLER

(Nasıl bir yaptırım olur?) Avrupa Konseyi çerçevesinde son aşama bizim üyeliğimizin askıya alınmasıdır ya da oy kullanma hakkımız, parlamentoda temsil hakkımız, birçok ilişkimiz askıya alınabilir. Avrupa Konseyi çerçevesinde Türkiye’yi bir izolasyona itme hareketi başlayabilir. Biz zaten dünyayı yok farz ediyoruz, deve kuşu misali devam edebilirler. AİHM’den, insan hakları sisteminden bahsediyoruz. Türkiye bu sistemin kurucularından. Kendi kurduğumuz sistemi ihlal ediyoruz. Batı liginden kalben çoktan uzaklaştık. Kalben zaten hiç ait değildik. 150 yıllık süreçle hesaplaşacaklarını kaç kere söylediler. Dürüstçe, açıkça ne istediklerini de söylemiyorlar.